Trabzon Maçka ilçesi Coşandere ve Altındere Vadilerinde kurulmuş hidroelektrik santrallerinin çevredeki doğal yapıya ve yetiştirme tesislerine verdikleri zararlar gün geçtikçe artmaya devam ediyor.

Sümela Manastırı ile bir marka haline gelen havza; HES‘lerden dolayı akarsu özelliğini yitirmiş balık yavrusu, balık üretimi ve turizm açısından da zarar vermeye başlamıştır. Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanımız Cemil PEHLEVAN, Şube Yönetim Kurulu Üyelerimiz, KTÜ Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Coşkun ERÜZ, Su Ürünleri Ytiştiriciliği Başkanı Abdulkadir SÜMER ve tesis sahipleri bölgeye giderek yerinde inceleme yaptılar ve durumu değerlendirdiler.

Su Ürünleri Yetiştiriciliği Başkanı Abdülkadir SÜMER; mağdur olduklarını, bölgenin turizm ve balıkçılık açısından ne kadar önemli olduğunu, havzada 700 ton aktif üretim, 70 milyon yavru üretimi olduğunu ancak artık bu üretimi gerçekleştiremediklerini belirtti. 

Yrd. Doç. Dr. Coşkun ERÜZ de; havzanın manastır ile bir marka haline geldiğini hem derenin hemde manastırın turizm açısından ciddi potansiyel oluşturduğunu vurgulayarak bölgedeki tesislerin 20 bin ton kapasiteyi desteklediğini, burada yüzlerde insana istihdam sağlandığını ancak havzanın turizm havzası tarım havzası ve enerji havzası olarak birçok yönden ilan edildiğini ve bölgenin bu derece çeşitliliği kaldıramayacağını ifade etti.

Şube Başkanımız Cemil PEHLEVAN da havzanın içinde bulunduğu durum ile ilgili üzerlerine düşen neyse yapacaklarını ifade ederek yetiştiricilik sektörünün bu sorunla başbaşa bırakıldığını, HES inşaatlarının yetiştiricilik sektörüne zarar verdiğini söyledi. Şube Başkanımız sözlerine "Üreticiler bizim. Üreticiler olmazsa gıda üretiminde, tüketiminde ve fiyatlarda sorun olacak. Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi olarak bizim gayemiz çözüm odaklı çalışıp bu sorunu ortadan kaldırmaktır. Tüm kamu kurumlarının ortak paydaşlarla bir araya  gelerek ortak karar alınması için çalışacağız. Bu bir başlangıç arkası gelecektir" şeklinde devam etti.