HUBUBAT SEKTÖRÜNDE DURUM

ÇANAKKALE
08.06.2006

Basın Açıklaması

 

                                    08.06.2006

BASIN AÇIKLAMASI

HUBUBAT SEKTÖRÜNDE DURUM

       Hububat Türkiye’nin ekili alanlarının % 75 ni çiftçilerimizin ise hemen hemen tamamını ilgilendiriyor.Ayrıca toplumun büyük bir bölümü de üretici-işleyici-tüccar –tüketici olarak sektörle ilgili

       Bu yüzden sektörde izlenen politikalar toplumun tamamına yakınını etkiliyor.

2006-2007 hasat dönemi müdahale fiyatları 06.06.2006 günü Sayın Başbakan tarafından açıklandı.Açıklamada makarnalık ve ekmeklik buğday ile arpa ,çavdar ve yulafın müdahale fiyatları belirtildi.Ayrıca alımların hızlandırılması için gerekli önlemlerin alındığı , ürün alım tarihinden 15 gün sonra ürün bedelinin yarısı 15 gün sonra da geriye kalan kısmı olmak üzere ödemelerin 1 ay içersinde yapılacağı , makarnalık buğdayların kaliteye göre , ekmeklik buğdayların da kimyasal yapılarına göre sınıflandırılacakları , yine bu yıl ilk kez özel sektörde bulunan depolar TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi ) tarafından kiralanarak “ yerinde emanet alım “ sistemine geçildiği ve geçen yıl 30.000 TL olarak ödenen primin bu yıl 35.000 TL ye çıkarıldığı belirtilmiştir.

Burada dikkati çeken müdahale fiyatlarının geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda geç açıklanmasıdır.Ülkemizin Güney ve Güneydoğu bölgelerinde Mayıs başında hububat hasadına girildiği bilinmektedir.Çok zor koşullarda üretim yapan hububat üreticisi yaklaşık 1 ay TMO desteğinden yoksun yöredeki tüccarın insafına terk edilmekte sonuçta daha TMO devreye girmeden fiyatlar düşmekte bir süre sonra gönülsüz olarak TMO devreye girse bile hububat fiyatlarını regüle etme görevini yerine getirememektedir.Zaten maliyet fiyatlarının altında açıklanan müdahale fiyatlarının da çok altında fiyatlarla üreticiler ürünlerini elden çıkarmak sorunda kalmaktadırlar.

Sayın Başbakanın 2005 yılı fiyatlarına göre % 6 zamlı olduğu iddasıyla açıkladığı fiyatlara baktığımızda söz konusu fiyatların yine Sayın Başbakanın kendi ağzından açıkladığı (28 Haziran 2004 günkü) 2004 yılı fiyatlarının altında kaldığı görülecektir.( Beyaz yarı sert ekmeklik buğday 2004 yılında 352.000 TL , 2006 yılında 345.000 TL ) Halbuki aynı dönemde (2004-2006) hububat fiyatları gerilerken girdi fiyatları en az % 40 artmıştır.

Geçtiğimiz yıl başlanan prim ödemesinden tüm hububat üreticilerinin yararlanmadığı bilinmektedir.Birde kimyasal yapıya göre belirlenen sınıflandırma ile yaklaşık 1 ay önce bazı buğday çeşitlerinin ekmeklik sınıfı düşürülmüş ( golia gibi) böylelikle üreticiye daha az para ödemenin yolu bulunmuştur.Bu çok haksız bir uygulamadır.Hasada 1 ay kala yapılması düşündürücüdür.Böylece üreticiye ödenecek olan primin kaynağı da belirlenmiş yani primin yükü hububat üreticisinin sırtına vurulmuştur.Bu koşullarda primden söz etmek aldatmacadır.

Kısacası Türkiye hububatta sıkıntılı bir hasat dönemine daha girmiştir.Buğday maliyetinin 400.000 TL yi aştığı bir yılda üretici yine 300.000 TL dolayında buğday satacaktır.

Geçtiğimiz  iki yılda, tamamına yakınında hububat yetiştirilen 450.000 hektar alan tarım dışına çıkmış yine 2005 yılında büyük bölümü hububat yetiştiricisi olan bir buçuk milyon üretici yurt bildiği topraklarını terk ederek üretimden vazgeçmiştir.Türkiye hububat sektöründe kendine yeterli iken,izlenen yanlış politikalar yüzünden ülke bu özelliğini kaybetmektedir.

Ülkemizin her alanda olduğu gibi hububat sektöründe de kendi öz kaynaklarına güvenen , bu kaynakları geliştirmeye odaklı ve üretim öncelikli ulusal politikalara gereksinimi vardır.

Saygılarımızla                                     Hicri NALBANT

                                                Ziraat Müh. Odası

                                                Şube Başkanı

                                             (Yönetim Kurulu Adına)                    

Okunma Sayısı: 2599