HÜKÜMET TARIMDA KENDİNE BAĞLI ÖRGÜTLER OLUŞTURUYOR

DENİZLİ
16.07.2010

HÜKÜMET TARIMDA KENDİNE BAĞLI ÖRGÜTLER OLUŞTURUYOR

 

               Şube başkanımız,15 Temmuz 2010 tarihinde,‘‘Hükümet Tarımda Kendine Bağlı Örgütler Oluşturuyor‘‘başlıklı basın açıklaması yaptı.

              Basın açıklaması metni aşağıdadır.

              

 

HÜKÜMET, TARIMDA KENDİNE BAĞLI ÖRGÜTLER OLUŞTURUYOR          

 

 

         Türk tarımında bugün için tam bir örgütlenme enflasyonu yaşanıyor.Mevcut çiftçi örgütlerinin bazılarının görev ve yetkileri birbiri ile çatışır durumda .

         Siyasi iktidar tarımda  mevcut olan örgütleri, önce kendine bağımlı yapılar haline dönüştürme işine girişmiş, bu yapılarla yetmezmiş gibi AB‘ne uyum yasası çerçevesinde kendine bağlı,uygulamalar tarım politikalarına ses çıkarmayan daha önceliklere rakip olan yeni örgütlenmeler kurulmuştur,yine çiftçilerin dışında ,sanayicilerin ve büyük çiftlik sahiplerince yeni örgütlerin kurulmasına da yardımcı olmuştur.

        Sonuçta varolan örgütlenmelerin birçoğu işlevsizleştirilmiş,siyasi iktidara bağımlı hale getirilmiş,bir çoğu da siyasi iktidarca kurulan yapılanmalar ile çatışma içine girmiştir.Artık çiftçiler,hangi örgüte üye olacaklarını ve destek vereceklerini bilemez duruma getirilmiştir.

      Tüm bunların sonucunda , böylesi böl ve yönet yaklaşımları ile, serbest piyasanın acımasız koşullarında üreticilerin ürününe siyasi ve ekonomik iktidar odaklarınca rahatça el koymalarıne neden olmaktadır.Yine ekonomik kurtarma paketlerinde çiftçilere yönelik herhangi bir önlem alınmaması özellikle küçük çiftçilerimizin hızla üretim süreçlerinden hızla uzaklaştırmaktadır.

      Artık tarım hızla şirketleşmekte, izlenen böylesi politikalarla küçük üreticilik adeta tasfiye edilmektedir.

       AMA BUNLAR YETMEMİŞKİ, HÜKÜMET ŞİMDİ DE MEVCUT  KOOPERATİFLERİN SONUNU GETİRECEK UYGULAMALARI BAŞLATTI.

13 Haziran 2010 tarihli Resmi Gazete‘de, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu‘nda yapılan bir değişiklik yayınlandı. Buna göre, kooperatifler özerk yapısını kaybetti, bakanlığın görevlendirdiği memurların insafına bırakıldı. Konuyu açalım;

KOOPERATİFLERDE "DEMOKRATİKLİK İLKESİ" NE?

Kooperatifçiliğin bütün dünyaca kabul edilen altı ilkesinden birisi "Demokratik Yönetim"‘dir. Buna göre;

•·         Her ortağın genel kurulda bir oyu vardır.

•·         Genel kurulca seçilen kurullar, kendilerini seçen ortaklara karşı sorumludurlar.

•·         Bu sorumluluğun doğal bir sonucu olarak onlara sürekli hesap verirler. Görevlerinden alınmaları ya da yenilenmeleri, genel kurulca olasıdır. Gerekiyorsa olağanüstü genel kurullar yapılabilir.

•·         Ortaklarca seçilmiş kimselerce yönetilmeyen kooperatifler, bütün dünyada kooperatif olarak kabul edilmezler.

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ HÜKÜMETİ, DEMOKRATİK KOOPERATİFÇİLİĞİN SONUNU MU GETİRİYOR?

26 Mayıs 2010 tarihinde, TBMM gündemine alınan değişiklikle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu‘nun 50. maddesi değiştirildi.

Yapılan değişiklik ile ilgili bakanlık, kendisine göre, genel kurullarca seçilmiş kooperatif yöneticilerini görevden alabilecek ve bir yıl içinde de olağanüstü genel kurul toplantısı için gerekli tedbirleri devreye sokacak.

Önceki uygulama ise şöyleydi; Herhangi bir şikayet ya da sorun olduğunda bakanlık müfettişleri bir inceleme yapar ve bir rapor hazırlardı. Bu raporda bir olumsuzluk varsa bir "Tenbihname" hazırlar ve kooperatiflerden 45 gün içinde bunun düzeltilmesini talep ederdi. Ancak söz konusu eksiklik giderilmez ise Cumhuriyet Savcılığı‘na suç duyurusu yapılır ve yöneticiler yargılanırdı. Sonuçta, yönetim hakkında son kararı bağımsız yargı verirdi.

Bu değişiklikle;

•·         Kooperatifler, AKP iktidarının çıkarları doğrultusunda yönlendirilecektir. Bir başka deyişle, kooperatifler AKP‘nin tarımda arka bahçesi olacaktır.

•·         Genellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomik örgütü olan kooperatifler çökertilecektir.

•·         Kooperatiflerin çökertilmesiyle çiftçiler, aracıların ve sanayicilerin karşısında şimdi bile çok yetersiz olan pazarlık güçlerini kaybedeceklerdir.

•·         Savcı ve yargıcın yerini, bakanlığın görevlendirdiği memurlar alacaktır.

Soralım;

Kooperatiflerde demokratik yönetim ilkesinin ortadan kaldırılması, kimilerinin girmeyi hedeflediği AB ile ne ölçüde uyum gösteriyor?

Siz ne dersiniz liberal arkadaşlar? Yoksa bundan haberiniz yok mu?

SONUÇTA NE Mİ OLACAK?.

 

Eğer mevcut uygulamalara devam edilirse,Türk Tarımı küresel şirketlerin ve onların yerli uzantılarının tam bir rant alanına dönüşecek, üretim süreçlerinden kopartılan milyonlarca insanımız yanında,kendini besleyemez gıda güvencesini ve gıda gıda güvenliğini yitirmiş, her yönü ile dışarıya bağımlı, üretim ve istihdam süreçlerinden kopartılmış Türkiye gerçeği olacaktır.Oynanan bu oyunda kaybeden sadece üreticilerimiz değil, aynı zamanda tüm tüketicilerimiz olacaktır.Tüm Türk insanı olacaktır.

 

 

 

 

                                                                                                               Saygılarımızla

                                                                                                                İbrahim GÜR

                                                                         Ziraat Müh. Odası Denizli Şube Başkanı

Okunma Sayısı: 905