İLKHABER GAZETESİ: BAKİ REMZİ SUİÇMEZ; KALKINMA, İTHALAT İLE DEĞİL İMALAT İLE MÜMKÜN - 22 AĞUSTOS 2020

İLKHABER GAZETESİ: BAKİ REMZİ SUİÇMEZ; KALKINMA, İTHALAT İLE DEĞİL İMALAT İLE MÜMKÜN - 22 AĞUSTOS 2020
MERKEZ
22.08.2020

Son 5 yılda Türkiye'nin buğday ekimi yapılan alan, buğday üretimi ve veriminin azaldığına dikkat çeken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, "2015 yılında 78.6 milyon dekarda buğday ekimi yapılırken bu alan 2019 yılında 68.5 milyon dekara gerilemiştir. 2015/16 sezonunda buğday ve mamul madde karşılığı olarak 4,8 milyon ton olan ithalat, 2018/19 sezonunda 10.3 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. İthalat ile değil, imalat ile kalkınmak mümkün" dedi.

 

ADANA (İLKHABER) – Son 5 yılda Türkiye’nin buğday ekimi yapılan alan, buğday üretimi ve veriminin azaldığına dikkat çeken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “2015 yılında 78.6 milyon dekarda buğday ekimi yapılırken bu alan 2019 yılında 68.5 milyon dekara gerilemiştir. 2015/16 sezonunda buğday ve mamul madde karşılığı olarak 4,8 milyon ton olan ithalat, 2018/19 sezonunda 10.3 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. İthalat ile değil, imalat ile kalkınmak mümkün” dedi.

Tarımın her daim büyük önem taşıdığını belirten ZMO Yön. Kur. Bşk. Baki Remzi Suiçmez, “Tarım sektörü geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük önem taşımaktadır. Tarımsal üretimimizin artırılması, gıda güvenliğinin sağlanması için gerekli adımların atılması ve tarımın daha fazla ihmal edilmemesi çok önemli.. Tarım sektöründe yapısal sorunların çözülemediği, üreticilere rekabet edecek destekleme ve koruma sistemleri oluşturulmadığı sürece tarımda üretkenlik ve verimlilik sorunu da çözülemez” diye konuştu.

Yaklaşık dört ay önce herhangi bir stok sıkıntısı bulunmadığına dair açıklamalar yapan TMO’nun görev tedbiri olarak ithalat yoluna gitmesi, üretimin devamlılığı için çiftçiyi desteklemek yerine piyasayı sürekli ithalat ile düzenlemeye çalıştığını dile getiren ZMO Yön. Kur. Bşk. Baki Remzi Suiçmez şöyle konuştu;

“Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO); “hububatta spekülatif kaynaklı fiyat artışlarının gıda enflasyonunu tetikleyici etkilerini önlemek ve hububatta fiyat stokçuluğunun önüne geçmek gerekçesini öne sürerek, 500 bin ton buğday ile 60 bin ton arpa ithalatı için 25 Ağustos 2020 tarihinde ihaleye çıkacağını duyurdu.

16 Ocak 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile TMO’ya 1 milyon ton buğday ve mahlut, 700 bin ton arpa ithalat yetkisi verilmişti. Daha sonra 15 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir Cumhurbaşkanı Kararı ile buğday ve mahlut ithalat yetkisi 1 milyon 500 bin tona çıkarılmıştı.

Bunlara ilave olarak Toprak Mahsulleri Ofisi; Resmi Gazete`de 18 Nisan 2020 tarihinde yayımlanan "Hububat ve Bakliyat İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı"nın ardından; "Türkiye`de hububat ithalatında uygulanan gümrük vergilerinin sıfırlandığı ya da TMO’ya yeni ithalat yetkileri verildiği" şeklinde yanıltıcı ve yanlış yorumların yapıldığı yönünde kamuoyuna açıklamalar yapmıştı.

Yapılan açıklamalarda; TMO stoklarında piyasalarda istikrarı sağlayacak miktarda ürün bulunduğu ve yaklaşan hasat dönemi de dikkate alındığında hububat piyasalarında arz yönüyle herhangi bir sıkıntının öngörülmediğinin de altı çizilmişti. Yaklaşık 4 ay önce herhangi bir stok sıkıntısı bulunmadığına dair açıklamalar yapan TMO’nun, bu yılın Ocak ayında 650 bin ton buğday, Şubat ayında 300 bin ton buğday, 25 bin ton arpa ile Mart ayında 175 bin tonluk buğday ithalat ihalesi gerçekleştirmiş olması ve 25 Ağustos 2020 tarihinde de 500 bin ton buğday, 60 bin ton arpa ithalat ihalesine çıkacak bulunması, bundan sonra da TMO’nun ithalatı sıklıkla tercih edeceğini gösteriyor..

Son 5 yıldır Türkiye’nin buğday ekimi yapılan alanı, buğday üretimi ve verimi azalmaktadır. 2015 yılında 78.6 milyon dekarda buğday ekimi yapılırken bu alan 2019 yılında 68.5 milyon dekara gerilemiştir. Buğday verimi 2015 yılında 287 kg/dekar iken 2019 yılında 278 kg/dekara gerilemiştir.

2015 yılında 22.6 milyon ton olan buğday üretimin 2019 yılında 19 milyon tona gerilediği görülmektedir. 2020 yılı TÜİK I. tahmininde buğday üretiminin 2019 sezonuna göre yüzde 7,9’luk artışla 20,5 milyon ton olacağı öngörülmüştür.

Türkiye genelinde hububat hasadı neredeyse tamamlanmış olup TMO alımları geçen yılın altında kalmıştır. Beklenen artışın miktar olarak yaşanıp yaşanmadığı açıklanmamışken, üretimde beklenen artışın olmadığı aksine düşüş olduğu alınan son kararlarla anlaşılabilir. Ayrıca üreticinin, tüccarın, stokçuların elinde ne kadar buğday olduğu da halen belirsizliğini korumaktadır.

Bu durumda asıl stokçularla mücadele etmek yerine üreticiyi stokçulukla suçlamak kabul edilemez bir yaklaşımdır. 2015/16 sezonunda buğday ve mamul madde karşılığı olarak 4,8 milyon ton olan ithalat, 2016/17 sezonunda 5,8 milyon ton, 2017/18 sezonunda 9,8 milyon ton, 2018/19 sezonunda 10.3 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.

İthal buğdayların neredeyse tamamı un, makarna ve irmik üretiminde kullanılmakta, bunların bir bölümü ihraç edilmekte ve iç piyasada değerlendirilmemektedir. Anlaşılan o ki Türkiye 2020 yılında da “ithal buğday bolluğu olan ülke” olarak anılmaya devam edecektir. Dışalıma dayalı bu yanlış politika seçeneğinden derhal vazgeçilmelidir.

Ana statüsünde “yurtta hububat fiyatlarının üreticiler yönünden normalin altına düşmesini ve tüketici halk aleyhine anormal derecede yükselmesini önlemek, bu ürünlerin piyasasını düzenleyici tedbirler almak” şeklinde görevi tanımlanan TMO’nun her fırsatta görev tedbiri olarak ithalat yoluna gitmesi, üretimin devamlılığı için çiftçiyi desteklemek yerine piyasayı sürekli ithalat ile düzenlemeye çalışması, TMO’nun asıl görevini yapmadığını göstermektedir..

Tarım ve Orman Bakanlığı ile TMO’nun görevi; girdi maliyetlerini azaltmak, uygun kredi koşullarını yaratmak, zamanında maliyetlerin üstünde çiftçi kârını da gözeten taban fiyatları açıklamak ve yeterli alımı yapmak, çiftçi desteklemelerini artırarak ve zamanında ödeyerek buğday dahil tahıl üretim alanı, verim ve üretim miktarını artırmak olmalıdır”

 

Özel haber: Serhat ŞANLI 

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ. 

Okunma Sayısı: 131
Fotoğraf Galerisi