INDEPENDENT TÜRKÇE: TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI`NIN UZATILMAMASI GIDA FİYATLARINI DAHA DA ARTIRABİLİR 18.07.2023
Rusya`nın çekilme kararı endişe yol açtı. Bu durum Türkiye`yi kara kara düşündürüyor. Suiçmez`e göre alım ve fiyat politikasının yetersizliği nedeniyle Türkiye`de gelecek yıllarda buğday üretimini olumsuz etkilenebilir
Ali Kemal Erdem
Tahıl koridoru anlaşması ile Rusya ve Ukrayna`da üretilen tahılın uluslararası piyasalara ulaştırılıyor
Dünyadaki buğday ticaretinin yüzde 27`sine 500 günü aşkındır savaşan Rusya ve Ukrayna hakim.
Üretimin önemli kısmı da Rusya ve Ukrayna sınırları içerisinde olan Dineyper Nehri civarında yapılıyor.
Buralarda yapılan üretimin büyük bir kısmı da Azak Denizi`ndeki limanlar aracılığı ile Karadeniz üzerinden dünya piyasalarına ulaştırılıyor.
En büyük alıcıları da Ortadoğu ülkeleri. İki ülkenin 24 Şubat 2022`de başlayan silahlı çatışmasının ardından ürettikleri buğdayın dünya piyasalarına ulaştırılmasında yaşanan aksama kısa süre içerisinde dünya genelinde gıda fiyatlarında artışa neden oldu.
Bunun üzerine 22 Temmuz 2022`de Türkiye ve Birleşmiş Milletler`in (BM) girişimiyle Rusya ve Ukrayna ile ayrı ayrı anlaşma imzalandı.
Anlaşmayla iki ülkede yetiştirilen tahılın dünya pazarlarına Karadeniz ve Türk boğazları üzerinden yeniden satışının başlanması, İstanbul`un bu konuda merkez olması kararlaştırıldı.
"Tahıl Koridoru" adı verilen bu anlaşma kısa sürede etkisini gösterdi ve gıda fiyatlarında düşüş yaşandı.
Tahıl, Türk boğazlarından geçirilerek farklı ülkelere götürülüyor / Fotoğraf: AA
Rusya anlaşmadan çekildiğini duyurdu
Ancak Rusya, kendi gıda ürünlerinin satışı önündeki engellerin kalkmaması nedeniyle Tahıl Koridoru Anlaşması`ndan çekildiğini açıkladı.
Türkiye ve BM, Rusya`yı ikna etmeye çalışsa da henüz ilerleme sağlanmış değil.
Yaşanan gelişme ve anlaşmanın sağlanamamasının zaten ciddi bir gıda enflasyonu yaşayan Türkiye`de fiyatlara daha da olumsuz etkisi olabileceği ifade ediliyor. Çünkü Türkiye de buğdaya en çok ihtiyaç duyan ülkelerden biri.
Tahıl Koridoru anlaşması sürecinde Türkiye`nin de Rusya ve Ukrayna`dan yüklü miktarda uygun fiyata buğday aldığı iddia ediliyor.
Geçen günlerde ürettikleri buğdayı Toprak Mahsulleri Ofisi`ne (TMO) satmak isteyen üreticilerin randevu almakta zorlandığı, bunda siloların Rusya ve Ukrayna`dan alınan buğdaylarla dolu olmasının etkili olduğu iddiaları ortaya atılmış, ancak bu iddia doğrulanmamıştı.
Türkiye, dünyada en çok buğday tüketen ülkeler arasında yer alıyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü`nün (FAO) 2019 raporunda göre kişi başına yıllık 169 kilogram buğday tüketimi ile dünyada yedinci sırada.
Bu tüketimin en büyük nedeni ise Türkiye`nin dünyanın aynı zamanda dünyanın en büyük un üreticilerinden biri olması. Üretilen un ve bundan elde edilen gıda ürünleri ihraç ediliyor.
İhracat amaçlı üretimde de kullanılması Türkiye`nin buğday ihtiyacını da artırıyor.
Türkiye`de yıllık ortalama 19 milyon ton buğday üretilirken sadece 2020-2021 sezonunda 7,5 milyon ton buğday ithal etti. İthalatın yüzde 66`sı Rusya`dan yüzde 18,5`i ise Ukrayna`dan yapıldı.
"Gıda Görünümü 2022-2031 Raporu"na göre, 2019-2021 arasında Türkiye 9,5 milyon ton ile Mısır ve Endonezya`nın ardından dünyada en çok buğday ithal eden 3`üncü ülke olurken, aynı yıllarda 4 milyon ton buğday ihracatı ile dünyada 10`uncu sırada yer aldı.
"Rusya`nın iki şartı var"
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Tahıl Koridoru Anlaşması`nın devam etmemesinin gıda fiyatlarına nasıl etki edebileceğini yorumladı.
Suiçmez, 3 kere uzatılıp 4`üncü defa uzatılmıyor gibi gözükse de uzatılma ihtimalinin bulunduğunu belirterek, "Rusya`nın iki şartı var. Biri işte kendisinin gıda ürünlerine ve gübresine yaptırımın kaldırılması. Diğeri ise Rusya, Ukrayna`daki 33 milyon ton buğdayın 26 milyon tonunun anlaşmanın amacının tersine yoksul ülkelere değil gelişmiş ülkelere gittiğini öne sürerek, bu konuda dikkat edilmesini istiyor. Bunlar kabul edilirse tahıl koridoru anlaşması yeniden yürürlüğe girebilir çünkü bu bütün tarafların lehine bir anlaşma" diye konuştu.
"Fiyatlarda artış olur, tüketiciye yansır"
Suiçmez, anlaşmanın olmadığı ilk dönemde gıda fiyatlarının küresel düzeyde yükseldiğini ama uzlaşmaya varılmasıyla birlikte tersi bir durum yaşandığını hatırlattı.
Türkiye`nin "Tahıl Koridoru Anlaşması`nı" gündeme gelmesiyle söz konusu ülkelerden nispeten ucuz bir fiyata yüksek miktarda buğday alarak, stoklarını doldurduğunu aktaran Suiçmez, "Anlaşma sağlanmazsa dünyadaki gıda fiyatları mutlaka artıracaktır. Artış otomatik olarak ülkemizdeki fiyatları da etkiler. Bu da ister istemez tüketiciye yansır" dedi.
"Alım ve fiyat politikasının yetersizliği gelecek yıllarda buğday üretimini olumsuz etkileyebilir"
Suiçmez, asıl sorunun anlaşmanın devam edip etmemesinin de olmadığını kaydederek, şöyle konuştu:
Eğer TMO`nun iyi niyetli söylemine rağmen içeriden yeterli alımı yapıp artı girdi maliyetlerini ve üreticilerinin kredi borçlarını yapılandıramazsak, biz gelecek yıl buğdayda rekolte azalmasına gideceğiz. Kısaca tek sorun tahıl koridoru değil asıl ülkemizin kendi üretimindeki fiyat ve alım politikasının yeterli düzeyde olmaması. Bunun gelecek yıllardan itibaren buğday üreticisini üretimden uzaklaştıracak olması bizi önümüzdeki yıllarda daha da olumsuz bir şekilde etkileyecek."
"Önümüzdeki günlerde tüketiciyi de fena vuracak"
İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci de "Tahıl Koridoru Anlaşması"nın yapıldığı dönemde bunun Türkiye için fırsat olduğunu söylemişti.
Kahveci, Twitter hesabından dün yaptığı paylaşımda şöyle bir uyarıda bulundu:
Şimdi tahıl koridoru sona erebilir. Görünen o ki (hasat dönemine rağmen bu ülkelerden fırsat alımı yapılmış ve stoklarımız yüksek); Yanlış kamusal kararlar ve regülasyon kurumunun piyasayı bu haliyle düzenleyememesi, önümüzdeki günlerde tüketiciyi de fena halde vuracak.
"Ürünü önceden getirip depolayanlar fiyatları artırmak için manipülasyonlar yapabilirler"
Konuyla ilgili olarak aradığımız Kahveci, Rusya ve Ukrayna buğdayının en büyük alıcısının Ortadoğu ülkeleri olması nedeniyle en uygun yolun maliyeti yüksek olan Baltık güzergahı değil, Karadeniz olduğunu her halükarda da Türk boğazlarından geçilmek zorunda olduğunu hatırlattı.
Kahveci, anlaşmanın yapıldığı dönemde buğdayın dünyada tonunun 400 doların üzerine çıkarken Türkiye`nin 254 - 276 dolar civarında rakamlara alım yaptığını, alınan buğdayın bir kısmının ekmek fiyatlarında artışı kontrol etmek amacıyla fırınlarda kullanıldığını kaydetti.
Türkiye`de şu an 7,4 milyon ton ile rekor düzeyinde buğday stoku olduğunu bunun normalde hep dört milyon ton civarında olduğunu dile getiren Kahveci, "Tahıl Koridoru`nun sona ermesi iç piyasada manipülasyonu artırır. Normal şartlarda fiyatların azalması lazım ama daha önce ürünü getirip depolayanlar fiyatları artırmak için manipülasyon yapabilirler" uyarısında bulundu.