İŞLENMİŞ TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNDE AÇIK BÜYÜYOR - CUMHURİYET TARIM/HAYVANCILIK

MERKEZ
08.08.2006
 

Gökhan GÜNAYDIN
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı

Türkiye, Topluluğa üye olmadan Gümrük Birliği (GB) Anlaşması imzalamış tek ülke. GB'nin Türkiye üzerindeki etkileri 10 yıldır geniş oranda tartışılıyor. Ancak yapılan anlaşmanın tarım sektörüne etkisi bu tartışmalarda çok fazla yer bulmuyor...

Bilindiği üzere Gümrük Birliği'ne ilişkin 6 Mart 1995 tarih, 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi kararı 13 Aralık 1995 günü Avrupa parlamentosu'nun onayından geçmiş ve izleyen yılbaşında yürürlüğe girmiştir.

Gümrük Birliği en dar anlamda taraflar arasındaki gümrük vergileri ve miktar kısıtlamaları ile eş etkili önlemlerin kaldırılması ve üçüncü ülkelerden yapılacak dışalımda Ortak Gümrük Tarifesine geçişi tanımlamaktadır.

Esas olarak sanayi ürünlerine odaklanan Gümrük Birliği Anlaşması temel tarım ürünlerini kapsam dışında bırakmakta, buna karşılık içeriğinde tahıl, süt ve şeker bulunan işlenmiş tarım ürünleri kapsam içine alınmaktadır. Buna göre işlenmiş tarım ürünleri (İTÜ) üzerindeki korumanın tarım ve sanayi payları saptanacak; sanayi payı taraflar arasındaki (AB-Türkiye) ticarette sıfırlanacak, Türkiye bu ürünleri üçüncü ülkelerden ithal ederken topluluk sanayi korumasını kullanacak, tarım koruması ise topluluğununkine 3 yıl içinde yakınlaştırılacaktır.

1996 yılı da dahil olmak üzere, 10 yıldır içeriğinde tahıl, süt ve şeker bulunan işlenmiş tarım ürünleri Gümrük Birliği kapsamı içindedir. Topluluk mevzuatında işlenmiş tarım ürünleri üç farklı listede yer almaktadır. Bunlardan III sayılı listede yer alan ürünlerin uyumu 1 Ocak 1996, IV sayılı listede yer alan ürünlerin uyumu 1 Ocak 1997 ve V sayılı listede yer alan ürünlerin uyumu 1 Ocak 1999 tarihinde tamamlanacaktır. Bu çerçevede, GB'nin işlenmiş tarım ürünleri ticaretine etkileri, ancak 1999 yılından itibaren tam olarak analiz edilebilecektir.

Aşağıdaki tablo, 2000 ­ 2005 yılları aralığında, Türkiye'nin Topluluğa yaptığı işlenmiş tarım ürünleri (İTÜ) dışsatımını göstermektedir;

Buna göre, AB ­ 15'e yapılan İTÜ dışsatımı, 2000 yılında 36.8 milyon dolar iken, aynı rakam 2005 yılı itibariyle 97.1 milyon dolara çıkmıştır. Aynı tarihler itibariyle Türkiye'nin genel İTÜ dışsatımı ise, 299 milyon dolardan 705 milyon dolara yükselmiştir.

2000 ­ 2005 yılları aralığında, Türkiye'nin Topluluktan yaptığı işlenmiş tarım ürünleri (İTÜ) dışalımı ise, Tablo 2'den izlenebilir;

Buna göre, Türkiye topluluktan 2000 yılında 114.6 milyon dolarlık İTÜ dışalımı yaparken, 2005 yılında bu rakam 243.9 milyon dolara yükselmiştir. Toplam İTÜ dışalımımızda ise, 2000 ­ 2005 aralığında, 126.6 milyon dolardan 306.2 milyon dolara bir artış kaydedilmiştir.

Yukarıda verilen iki tablonun ortaya koyduğu sonuçları nasıl anlamak gerekmektedir ?

1 ­ GB Anlaşması, İTÜ ticaret hacmini, iki buçuk kattan fazla artırmıştır (151.4 milyon dolardan 341 milyon dolara)

2 ­ AB ­ 15 ile olan İTÜ ticaretinde Türkiye'nin açığı (dışsatım ­ dışalım) 2000 yılında 77.8 milyon dolar iken; açık 2005 yılında 146.7 milyon dolara yükselmiştir.

3 ­ Buna karşılık Türkiye, tüm dünya ile yürüttüğü İTÜ ticaretinde fazla vermektedir. Fazla miktarı (dışalım ­ dışsatım) 2000 yılında 173 milyon dolar iken; 2005 yılında 399 milyon dolara ulaşmıştır.

Bu durum, Türkiye'nin AB karşısında, Gümrük Birliği Anlaşması'nda kararlaştırılan kapsam belirlemenin de etkisi ile karşılaştırmalı üstünlüğünden yararlanamadığını ortaya koymaktadır.

Zira Türkiye'nin en çok avantajlı bulunduğu taze meyve ­ sebzeden işlenmiş tarım ürünleri GB kapsamına alınmamışken; AB'nin açık rekabet üstünlüğü bulunan tahıl ­ süt ve şekerden işlenmiş tarım ürünleri GB kapsamına dahil edilmişlerdir.

Türkiye'nin aday ülke statüsünde yürüteceği müzakerelerde önüne konulacak olan çift taraflı sıfırlama (double zero), gümrük vergilerinin ve dışsatım sübvansiyonlarının karşılıklı kaldırılmasını öngörmektedir. Bu, GB'nin kapsamının genişletileceği, özel statülü ortaklık ilişkisine de atıf yapmaktadır.

Türkiye'nin tarımsal kırsal altyapı sorunlarını gidermeden, kamusal yatırım açığını kapatmadan, eksik rekabet gücü veri iken böyle bir olası "performans kriteri" ne evet demesi, tarım sektörünün üretim yapısının, bu ülkenin üreticisi açısından bir daha onarılamayacak biçimde kırılması anlamını taşıyacaktır...

  Tablo 1: İşlenmiş Tarım Ürünleri Dışsatımı (bin dolar)

 

2000

2001

2002

2003

2004

2005

AB (15)

36.818

38.265

53.807

67.412

89.154

97.136

AB (25)

41.833

43.657

61.909

82.274

105.937

112.833

GENEL

299.045

326.377

388.001

508.233

614.647

705.306

 

 

Tablo 2: İşlenmiş Tarım Ürünleri Dışalımı (bin dolar)

 

2000

2001

2002

2003

2004

2005

AB (15)

114.627

104.969

134.550

152.287

213.766

243.882

AB (25)

115.355

107.719

138.844

160.195

228.889

271.709

GENEL

126.563

117.073

151.723

176.806

253.548

306.187

 

Okunma Sayısı: 1596