İSRAİL, ŞİMDİ DE ERZURUM’A GÖZÜNÜ DİKTİ - MİLLİ GAZETE
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Gökhan Günaydın, organik tarımın, birçok alternatifi olan bir konu olduğunu belirterek, “Organik tarım konusunda bu kadar fazla girişimlerde bulunulmasının altında farklı amaçlar olabilir. Söz konusu girişimler Türkiye’nin ulusal çıkarlarına aykırıdır. Topraklarımızı ve su kaynaklarımızı yabancılardan korumalıyız” şeklinde konuştu.
ÂDEM ÖZGÜÇ/ İSTANBUL
Siyonist İsrail‘in son dönemlerde AKP iktidarı ile hız kazanan ‘Türkiye ilgisi‘ dikkatleri çekiyor. Enerji ve askeri alanda Türkiye ile uzun vadeli projelerin altına imza atan İsrail, ilk olarak petrol yataklarının da bulunduğu belirtilen Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi ihalesine katıldı.
Uzun yıllardır işlenmemiş topraklar üzerinde organik tarım yapacağı iddiası ile paravan şirketler aracılığıyla ihaleye katılan İsrail‘in bu girişimi son anda Genelkurmay Başkanlığı‘nın girişimi ile önlendi. Ancak, GAP Bölgesi‘nde yürüttüğü faaliyetlerinden vazgeçme niyetinde olmayan Tel Aviv yönetimi, bu sefer rotasını daha da genişleterek organik tarım merkezi olma yolunda ilerleyen Erzurum‘a yöneldi.
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen‘in geçtiğimiz günlerde İsrail‘e yaptığı ziyaret sırasında resmi olarak bu ilgisini Türk yetkililere ileten siyonist yönetimin Dışişleri Bakanı Şimon Perez, Türkiye ile İsrail‘in Erzurum‘da organik tarım konusunda işbirliği yapması konusunu da görüştüklerini ifade etti.
Suriye sınırından sonra şimdi de Erzurum‘da organik tarım faaliyetleri yürütmek isteğinde bulunan İsrail‘in amaçları bir kez daha sorgulanırken, Fırat‘ın doğuş yeri olan Erzurum‘un ikinci hedef olarak seçilmesi ise akıllardaki soru işaretlerini artırdı.
Siyasi analistler, GAP kapsamında bulunan topraklar ile Fırat ile Dicle‘nin de bu bölgenin can damarı olduğu göz tutulması gerektiğini belirterek, İsrail‘in, Büyük İsrail Projesi kapsamında hedefini genişlettiğine dikkat çekiyor.
"Su, en stratejik kaynak"
Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Gökhan Günaydın, organik tarımın birçok alternatifi olan bir konu olduğunu belirterek, "Organik tarım konusunda bu kadar fazla girişimlerde bulunulmasının altında farklı amaçlar aranabilir" dedi. Ortadoğu‘da büyük bir değer olmayı sürdüren ve dünyada da her gün azalan kaynakları ile ön plana çıkmaya başlayan su konusunda da açıklamalarda bulunan Günaydın, "Su sorunu özellikle Ortadoğu‘da en stratejik konu olmaya doğru hızla ilerliyor. Bölgenin iki önemli su kaynağı olan Fırat ve Dicle‘nin uluslararası bir kullanım şekli ile bölgede değerlendirilmesi fikri AB belgelerinde yer aldı. Bu girişimler kesinlikle kabul edilebilir değildir" şeklinde konuştu.
Ortadoğu‘da su konusunda fakir ülkeler ile bu bölge üzerinde planı olan devletlerin Fırat ve Dicle üzerinde girişimlerde bulunmak istediğini dile getiren Dr. Günaydın, "Söz konusu bu girişimler Türkiye‘nin ulusal çıkarlarına aykırıdır. Topraklarımızı ve su kaynaklarımızı birer ulusal kazanım olarak görerek bu kaynaklarımızı korumalıyız. Yabancılara toprak satışları hep AB‘ye uyum yasaları çerçevesi içinde sunularak bazı gerçekler gizlenilmek isteniliyor.
Ancak 2004 yılında AB üyesi olan Polonya‘ya bakacak olursak, Polonya‘nın AB‘ye üye olduktan sonra topraklarının yabancılara satışı için 10 yıldan uzun bir süreliğine bir erteleme kararı almıştır. Bu gelişmelerde göz önüne alındığında yapılan çalışmaların AB sürecinin dışında da bazı amaçlara hizmet etmekte olduğu daha açık bir şekilde görülmektedir" diye konuştu.