İSTANBUL 5. İDARE MAHKEMESİ, KİPTAŞ‘IN YASADIŞI OLAN TEPECİK KONUTLARINA GEÇİT VERMEDİ

MERKEZ
25.04.2010
 

TC

İSTANBUL

5. İDARE MAHKEMESİ

 

ESAS NO: 2008/2194

 

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI): TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

 

VEKİLİ: Av. Zuhal DÖNMEZ

Bestekar Sokak No: 49/5 Kavaklıdere Çankaya / ANKARA

 

KARŞI TARAF (DAVALI): İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI

 

VEKİLİ: Av. Şafak USTA

 

MÜDAHİL: MUSTAFA ERKEN (Davalı)

Y. Mimar-Şehir Plancı Kalyon Sokak No: 1 K:3 D: 35

Büyükçekmece Büyükçekmece / İSTANBUL

 

İSTEMİN ÖZETİ: İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Tepecik İlk Kademe Belediyesi sınırları dahilinde bulunan Türkoba Mahallesi için kabul edilen 18.07.2008 tarih, 1760 İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının; söz konusu alanın tarım alanı olduğu, yakınında su havzası bulunduğu, plan revizyonu ve hiyerarşisine ve plan yapma tekniklerine uygun olmadığı hususları ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

 

SAVUNMA ÖZETİ: Davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, Türkoaba Mahallesinde bulunan bazı parsellerin Nazım İmar Planı içinde bulunmadığı, ilgili kurum ve kuruluşlardan alınan görüşler doğrultusunda yapılan plan tadilatında imar mevzuatına ve şehircilik ilkelerine aykırılık bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

 

MÜDAHİL MUSTAFA ERKEN (Davalı Yanında) DİLEKÇE ÖZETİ: Dava konusu plan tadilatının kendisi tarafından yapılmış olduğu, ilgili kurumlardan alına görüşler doğrultusunda yapılan planda hukuka aykırılık bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren İstanbul 5. İdare Mahkemesi‘nce işin gereği görüşüldü:

 

Dava, İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Tepecik İlk Kademe Belediyesi sınırları dahilinde bunan Türkoba Mahallesi için kabul edilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının; iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.

 

3194 sayılı İmar Kanunu‘nun 6. maddesinde planların kapsadıkları alan ve amaçları açısından "Bölge Planları" ve "İmar Planları", imar planlarının ise "Nazım İmar Planı" ve "Uygulama İmar Planı" olarak hazırlanacağı öngörülmüş, 8. maddesinde, İmar Planlarının, nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana geleceği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu saptanarak belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama planlarının belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı kurala bağlanmış, aynı Yasanın 5. maddesinde de, Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak tanımlanmış bulunmaktadır.

Aynı Kanun‘un 8/c Maddesinde ise; "(Ek bend: 03/07/2005-5403 S.K./25.mad) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz." Hükmüne yer verilmiştir.

 

5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu‘nun; Tarım Arazilerinin Amaç Dışı Kullanımı başlıklı 13. Maddesinde ise; "Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla" maddede bentler halinde sayılan hususlar; için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir. (Ek cümle: 31/01/2007-5578 S.K./3.mad) Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir. Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir." Hükmü yer almaktadır.

 

Dava dosyasının incelenmesinden; İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Tepecik İlk Kademe Belediyesi sınırları dahilinde bulunan Türkoba Mahallesi için kabul edilen 18.07.2008 tarih, 1760 sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planına karşı TMMOB tarafından; 25.9.2008 tarihinde plan kapsamında bulunan arazilerin tarım arazisi olduğu, bu alanın tarım arazisi olma vasfının değiştirilmesinin 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa aykırı olduğu, tarım arazilerinin tarım dışı amaçlar için kullanılamayacağı, plan yapılırken Tarım İl Müdürlüğü‘nün görüşünün alınmamış olduğu; plan altlıklarının oluşturulmadığı, plan hiyerarşisine uyulmadığı hususlarıyla itiraz edildiği, itirazın zımnen reddi üzerine, söz konusu Nazım İmar Planının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Yukarıda yer vermiş olduğumuz mevzuat hükümlerine göre; tarım arazilerinin Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan, tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere planlanmasına imkan bulunmamaktadır.

 

Dava konusu edilen ve iptali istenilen 18.07.2008 tarih, 1760 sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı incelendiğinde; planlamaya tabi tutulan alan içinde mutlak tarım arazisi vasfını taşıyan araziler bulunduğu, bu alanlar içinde yapılaşma önerildiği, ancak bu alanların tarım dışı kullanım taleplerinin Bakanlık onayına sunulmamış olduğu, "uygulama aşamasında Tarım İl Müdürlüğü‘nün görüşü ve onayı alınacaktır" plan notu ilavesiyle, söz konusu plan teklifinin kabul edilmiş olduğu görülmektedir.

 

Bu durumda içinde mutlak tarım arazisi bulunan alana ilişkin olarak yapılan Nazım İmar Planında, tarım arazisine ilişkin olarak 5403 sayılı Kanunda belirtilen şartlar yerine getirilmeksizin Bakanlık/Valilikten söz konusu alanların tarım alanı dışında kullanılabileceğine yönelik olumlu görüş alınmaksızın yapılaşmaya açılmasına yönelik dava konusu nazım imar planında, imar mevzuatına ve şehircilik ilkelerine yarlık bulunmamaktadır.

 

Diğer yönden dava konusu planın uygulanması durumunda, uygulama yapılacak alanların bir bölümünün mutlak tarım arazisi olması nedeniyle telafisi güç veya imkansız zararların oluşacağı açıktır.

 

Açıklanan nedenler ile, dava konusu olayda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. maddesinin aramış olduğu her iki şartın da bir arada gerçekleştiği anlaşıldığından uyuşmazlığın esas hakkında bir karar verilinceye kadar teminat aranmaksızın YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, kararın tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere; 02.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Başkan Serap ÜLGEN

Üye Resul YILDIRIM

Üye Fatma ÇALIŞKAN GÜNEY

Okunma Sayısı: 1491