İSTANBUL'UN KİRLİLİĞİ ÇANAKKALE'YE YÜKLENECEK - CUMHURİYET TARIM GIDA HAYVANCILIK

MERKEZ
14.08.2007
 

 

Hicri NALBANT

Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı

          

Son sayıma göre Çanakkale nüfusunun 470.000 bin dolayında olduğu bunun da yaklaşık % 60'ının köylerde oturduğu bilinmektedir. Tarımla uğraşan toplam çiftçi sayısı ise 50.720'dir. Tarım işletmelerinin % 66'sı 0-50 dekar arasında yani küçük işletmelerden oluşmaktadır. Büyük işletmelerin (200 dekardan büyük) oranı ise % 3.5'tir. İşletme büyüklükleri aşağı yukarı Türkiye geneli gibidir.

Çanakkale'de işlenebilir arazinin büyük bölümü (%82) Türkiye genelinde olduğu gibi tarla arazisidir. Çanakkale az da olsa narenciyenin yetiştiği önemli ölçüde zeytin alanına sahip bir kentimizdir. Ayrıca bazı meyve (şeftali ve kiraz) ve sebzenin (domates) en kalitelisinin yetiştiği bir ildir.

Çanakkale'de sulanabilecek alanların (120.000 hektar) ancak % 41'ii sulanmaktadır. Türkiye genelinde % 55'i sulanırken, % 41'lik oran düşüktür.

İlimiz sığır varlığında kültür ırkı oranı (%63), bölge ortalamasının (%59) ve ülke ortalamasının (%20) üzerindedir. Yerli ırk oranı ise (%10) Türkiye ortalamasının (%36) oldukça altındadır.

İlimizde 40 bin dekar dolayında bağ, 55 bin ton dolayında da üzüm üretimi yapılmaktadır. Türkiye genelinde üretilen üzümlerin % 2'si şaraplığa işlenirken ilimizde yetiştirilen üzümlerin % 67'si kanyaklık ve şaraplıktır. Bozcaada'da 4 büyük şarap fabrikası mevcut olup, Adada organik şarap üretimine dair girişimler sürdürülmektedir.

İlimiz bağcılığını asıl yönlendiren TEKEL'e ait kanyak fabrikası olmuş, tesis edilen bağların büyük bölümü kanyaklık (karasakız)  çeşitle kurulmuş, ancak kanyak fabrikası önce özelleştirilmiş, arkasından da üretimi durdurularak, giderek değerlenen 50 dekarlık arsası rant sağlamak amacı ile satışa çıkarılmıştır. Yıllara göre 9000 tona kadar üzüm alan fabrika üretim dışı kalınca kanyaklık bağlar üzümü satamamış ve üretici bütün özelleştirmelerde olduğu gibi perişan olmuş, Çanakkale bağcılığı da bu gelişmeden büyük zarar görmüştür. Ancak büyük bölümü Eceabat ilçesinde olmak üzere yeni şaraplık çeşitlerle büyük ölçekli bağlar tesis edilmeye de başlanmıştır.

İlimizde 80 peynir, 16 yoğurt ve 4 diğer süt ürünleri işlemek üzere toplam 102 sanayi kuruluşu vardır. Süt sanayinde kapasite kullanımı oranı % 50'dir. Süt ve süt mamulü işleyen kuruluşların büyük çoğunluğu küçük imalathanelerden oluşmakta, çok ünlü Ezine peyniri de  bu işletmelerde üretilmektedir. Bu yüzden belli bir standart sağlanamamakta ve yurt dışına satılamamaktadır.

Balık üretiminde çoğu deniz üretimi olmak üzere ülke üretiminin % 2'si ilimizde yapılmaktadır. 671 km ile ülkemizin en uzun kıyı şeridine sahip bir il için bu rakam ve oran düşüktür. Avlanma araçlarındaki yetersizlik ile bilinçsiz avlanmanın bunda payı büyüktür.

Çanakkale'de çiftçi sayısı 50.720 kooperatif ortak sayısı ise 31.315'dir. Yerleşim yeri itibarı ile kooperatifleşme oranı % 53.4'tür.Türkiye'de bu oran % 27'dir. Kooperatif sayısı bakımından Çanakkale bölge toplamındaki payı % 29, ülke toplamındaki payı % 3.32 olmak üzere iyi durumdadır.

İlimizde irili ufaklı tarıma dayalı sanayinin toplam sayısı 322, toplam kapasitesi 909.195 ton/yıl, üretim 489.639 ton/yıldır. Buna göre kapasite kullanımı oranı ise % 54'tür. Burada da yetersizlik göze çarpmaktadır.

Birçok salça fabrikasının faaliyetini durdurduğu yerlerine yenilerinin kurulmadığı, son teknoloji ile çalışan modern soğuk tesislerin yapılmadığı en önemlisi soğuk zincirin sağlanamadığı, önemli tüketim merkezlerine yakın olunmasına rağmen ulaşımda ve pazarlamada önemli kayıpların oluştuğu bir gerçektir. Devlete ait (Kanyak Fabrikası gibi) işletmelerin özelleştirilerek bitirildiği, özel sektör tarafından da yerlerine yenilerinin konmadığı, bu nedenle tarımsal alanda bunalım yaşandığı acı bir gerçektir.

-Ayrıca bir yandan tarıma, yeni alanlar sulamaya açılarak yatırım yapılırken bir yandan da şehri kirletecek sanayi yatırımlarının (Termik santral, Demir Çelik, Çimento Fabrikası ve Kazdağları'nda maden aramaları gibi) umutları söndürdüğü, kentin üzerine taşıyamayacağı kadar (emisyon hacmi aşılarak) yük yüklenmeye başlandığı görülmektedir.

-İstanbul'u ve çevresini kirletenler İstanbul'un yükünü çevre illere bu arada Çanakkale'nin sırtına yüklemeye çalışmaktadırlar. Bu çalışma içerisindekilerin İstanbul'un kirlenmesinde önemli sorumlulukları olduğu düşünüldüğünde bu çabaların İstanbul'u kurtarmaya yetmeyeceği ama Çanakkale gibi dünya harikası bir kenti yaşanmaz hale getireceği bir gerçektir.

Üretiminin büyük bölümü organik nitelikte olan Çanakkale tarımı için en önemli sorun, bu yeteneksiz ve sorumsuz kişilerin yaratacağı çevre kirliliğidir.

Okunma Sayısı: 1311