İSTİKBAL GAZETESİ: ÖYLE VİLLALAR YAPILDI Kİ HOBİ BAHÇELERİNİN LAFI BİLE EDİLMEZ- 15 MART 2024
Tarımsal üretimin önemi tartışılabilir mi?
Kesinlikle tartışılamaz…
Korona virüs salgını sırasında daha net olarak anlaşıldı ki, tarımsal üretim tam anlamıyla yaşamsal bir önem taşıyor.
Bu herkesin kabul ettiği bir gerçek…
Aksini söyleyen tek kişi bile yok.
Böylesine herkesin kabul ettiği bir gerçek varken yapılması gerekenler belli…
Tarım alanlarını gözbebeği gibi korumak ve tarımsal üretimi geliştirmek…
Bu gereklilik de herkes tarafından biliniyor.
Bilinmesine biliniyor da yapılmıyor.
Gereken yapılmadığı gibi hiç yapılmaması gereken ne varsa hepsi yapılıyor.
Tarım alanları yok ediliyor… Tarımsal üretim ‘’yapılamaz’’ hale getiriliyor.
Üreten sayısı sürekli azalıyor.
Doğal olarak üretim de düşüyor.
Hala da ‘’akıllar başa gelmiş’’ değil…
Tarım alanlarını yok edecek işler yapılmaya devam ediyor.
‘’Neler’’ sorusuna yanıt arandığında uzunca bir liste oluşur.
Listeye son yıllarda eklenen bir yanlış var.
O da ‘’hobi bahçeleri’’…
Özellikle korona virüs salgını sonrasında alabildiğine yaygınlaştı.
‘’Moda haline geldi’’ dense yeridir.
Salgın döneminde bunalan insanlar, doğa ile içli dışlı olabileceği yer arayışına girdi.
Kent merkezine yakın kırsal mahallerde arazilere karşı büyük talep oluştu.
Bu talep anında yeni bir piyasa oluşturdu.
Tarımsal üretim yapılan büyük tarlalar parsellenerek ‘’hobi bahçesi’’ olarak pazarlanmaya başladı.
Güzelim verimli araziler tarımsal üretimden çıkartıldı.
Üzülmemek elde değil…
Bu arada değişik hayallerle ‘’hobi bahçesi’’ diye arazi alanlar arasında hayal kırıklığına uğrayan da çok oldu.
Buna karşılık hala ‘’hobi bahçesi’’ pazarlaması yapılıyor.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder, bu konuyu gündeme getirdi.
“2019 yılının ikinci yarısında dünyamızı kâbus gibi saran Covid-19 sonrası insanoğlu, özellikle kalabalık şehir atmosferinden kaçıp, daha sakin, doğa ile baş başa olabileceği mekân arayışına girmiş, bu durum ülkemizin pek çok yerinde; tarımımızı ranta kurban eder hale gelmiştir ne yazık ki. ‘Hobi bahçeleri’ kavramı, şehrimizde de son yıllarda bu durumdan nasibini almış ve almaktadır.”
Selma Güder, nedense üzerinde pek durulmayan bir yanlışı dillendiriyor.
Bununla kalmayıp uygulanan yöntemi de aktarıyor.
“Odunpazarı ve Tepebaşı`nın çok sayıda yerinde; Aşağı ve Yukarı Söğütönü`nde, Fevzi Çakmak`ta, Kızılinler`de, Mollaoğlu gibi mahallelerimizde emlakçılar ya da varlıklı kişiler vasıtasıyla 20-30 dönümlük tarlaların alınıp, kooperatif kurulup, 40-50 kişiye satılarak, paylaştırılmaktadır. Bu kişiler; kendi hissesini de en son satıp, karını alıp, aradan çekilmektedirler.
Ardından; arazilerini alan vatandaşlar, yapılarını inşa sırasında veya sonrasında para cezası, uyarı, yıkım gibi durumlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.’’
Söylediklerine itiraz etmek olanaksız…
Bu konuda verilecek örnekler oldukça fazla…
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder’in yaptığı bir uyarı da var. ‘’Vatandaşlarımızın mağdur olmaması için; sosyal medyada ‘tapulu hobi bahçesi’ başlığı altında yazan reklamlara, ilanlara itibar etmeyin ve bilinmelidir ki; şehir imar planı ve köy yerleşik alanı dışında tarımsal faaliyetlerin yürütüldüğü alanlarda, tarımsal üretimi engelleyecek şekilde hobi bahçelerine izin verilmesi mümkün değildir.
Tarım kırmızı çizgimizdir.
5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ile bu durum açık ve net hükümlere bağlanmıştır ve ilgili kurum, kuruluşlar ve şubemiz bunun takipçisidir ve olmaya devam edecektir.”
Uyarı böyle…
‘’Yerinde’’ bir uyarı…
Dikkate alınması şart.
Uyarı için söylenecek söz yok.
Yalnız ‘’ ilgili kurum, kuruluşlar ve şubemiz bunun takipçisidir ve olmaya devam edecektir’’ diyor ya, işte bu sözler karşısında ‘’gerçekten öyle mi’’ dememek elde değil…
Keşke gerçekten Başkan Güder’in dediği gibi olsa…
Ne yazık ki, öyle değil…
Tarım alanlarına ne villalar ne yüzme havuzlu şatolar yapıldı Eskişehir’de… Onların yanında hobi bahçelerinin lafı bile edilemez…
‘’Takipçisi’’ denilen ‘’ilgili kurum ve kuruluşlar’’ da yalnızca ‘’takip etmek’’ ile yetindi.
O tarımla ilgili yasaların herkese uygulanması gerekiyor.
Sözde öyle ama uygulamada öyle değil…
‘’Muaf’’ tutulanlar var.
‘’Kimler’’ mi?
İstikbal okurları biliyor sorunun yanıtını…
Öğrenmek isteyen de İstikbal arşivine bakabilir.
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.