Eskişehir, şeker pancarında en çok üretim yapan öncü şehirlerin arasında yer alırken bu yıl 1 milyon 350 bin tonluk şeker pancarı ekilişi kotasıyla rekor üretime imza atmayı hedefliyor.
Eskişehir’de en çok üretilen bitkilerden biri olan ve şu anda ekiminin yüzde 90’ı tamamlanan şeker pancarı bilinçsiz ekim ile birlikte Eskişehir tarımını, tarım yapılan toprakları etkiliyor. Ayrıca kuraklığın kapıda olduğu Eskişehir’de çok fazla sulama gerektiren şeker pancarı üretimi yerine kuru tarımın ön plana çıkartılması vurgulanıyor.
Eskişehir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder, Eskişehir’de barajlardaki sulama suyu için verilecek olan güncel doluluk oranları, şeker pancarının Eskişehir tarımı için olumsuz yanlarını ve tarım topraklarında yaşanan tehdit konusunda aydınlatıcı bilgileri paylaşarak çiftçilere ‘bilinçli tarım’ yapmaları konusunda çağrıda bulundu.
Eskişehir’deki sulama suyu doluluk oranı şeker pancarı için yeterli mi?
Güder, “Şeker pancarı ve mısırın çok fazla su istiyor ve buna göre ekimi suya göre yapmamız gerekiyordu. Eskişehir'de şu anda barajdaki sulama suyu için verilecek doluluk oranı yüzde 53-54. Bu su ne kadar yeter bize? Burada havanın sıcaklığı da yağış da önemli. Eğer yağmur yağmazsa ve sıcaklıklar, mevsim ortalamanın üstünde giderse hem toprak yüzeyindeki buharlaşma hem de bitkideki buharlaşma çok yüksek olur, o da verimi düşürür. Bu da sonrasında özellikle şeker pancarı, mısır gibi şehrimizde yaklaşık yüzde 36’lık bir dilimde, üretimde olan bu endüstriyel bitkiler için önemli.
“Durum olağanın dışında seyrederse rekor üretim tersine dönebilir”
Şeker pancarındaki ekimlerin yüzde 90’ı tamamlanmış durumda. Geçmişte bu yıldan önce şeker pancarını herkes ekip dikebiliyor. Hiçbir kanuna, kotaya bir şeye ihtiyacı yok. Fakat sonrasında bakıyorlar ki ülkemiz politikasında kendi kendine yeterliliği olan bu şeker pancarında üretim, yani ekilişler yüksek ama tüketim çok düşük oluyor böyle olunca Devlet kota getiriyor. Devlet 1998 yılında 4634 sayılı bir kanun çıkarıyor. Eskişehir’de geçen seneki kota düşüktü. Bu seneki Eskişehir için şeker pancarı ekiliş kotası 1 milyon 350 bin ton. pancarda sulama, yağmurlama şeklinde ve yaklaşık 4-5 kere sulamak gerekiyor ekilişten itibaren. Çünkü suyu seven bir bitki ve havanın sıcaklık durumuna göre bazen bu ekilişlerdeki sulamanın daha yüksek olması da mümkün olabiliyor. Yani durum olağanın dışında seyrederse rekor üretim tersine dönebilir. Dolayısıyla bu seviyesi şeker pancarı ekimi için çok da uygun değildi.
Şeker Pancarı Eskişehir için uygun bir bitki mi?
“Şeker pancarı topraklarımızı yoran bir bitki”
Çiftçilere şu anda toprakları verimli gibi gelse de pancar, mısır ekimi yapıyorlar. Bir süre sonra bu verimin düştüğünü görecekler. Şeker pancarı topraklarımızı yoran bir bitki. Çünkü pancar topraktaki maddeleri, demiri, elementleri emiyor. Toprakta yaklaşık 16-17 tane element vardır ama bazı bitkiler var ki onu yavaş yavaş sömürüyor. İşte pancar onlardan bir tanesi. O yüzden ne kadar sulama yapacakları, toprağı nasıl hazırlayacak, ne kadar gübre atacakları; burada azot, fosfor potasyum, NPK deposu onu ne kadar verecekleri, taban gübresi her birini ilgili, yetkili kişilere sorarak, suyu ne kadar vereceklerini bilmeleri gerekiyor. Çünkü Devlet Su İşleri açıkladı. Dedi ki; ‘sulama kanalımızda sulama suyu olarak yüzde 54’lerde su var ve bu suya uygun olarak lütfen geniş çaplı çok su isteyen ürünlerin ekilişini yapmayın. Çünkü biz şebeke alanına su verebiliriz. Şebeke dışı alana su vermekte zorlanırız’ diye açıkça söylediler ve bu bilgiler Devlet Su İşleri üzerinden Valilik tarafından veriliyor. Kaymakamlıklar, ziraat odaları, bizler bu bilgileri veriyoruz. Bu anlamda çiftçilerimizin de geçmişten bildikleri bilgiler tamam ama şu anda güncel olan kuraklığın da olması sebebi ile bunları dikkate almak zorundalar.
Eskişehir’de kuru tarıma mı geçilmeli?
“Eskişehir’de kuru tarımı öne çıkartmak gerekiyor”
Bildiğimizi ekiyoruz ama aslında Eskişehir yarı kurak bir iklim ve kuru tarımı öne çıkartmak lazım. Burada 400-500 milimetre yıllık yağış var. Buna uygun olan ürünlerin ekilmesi çok hayati. Çünkü öyle bir sürece gireceğiz ki; fırtına olmuş, kasırga olmuş bunlar normal hale gelmeye başlayacak ve bu ekilişlerde biz buğdayı, arpayı, hububatın geneline, kanolayı mesela dikersek çok daha iyi olur. Pancar, mısır gibi ürünler çiftçiye karlı geliyor. Çünkü ‘ben pancar ekeceğim’ dediğimde baştan paramı alıyorum ama bunu hasat edip pancarı fabrikaya verdiğim zaman bir takım sıkıntılar başlıyor. Ben eğer kendi bildiğime göre hareket ettiysem, sulamamı yaptıysam, toprak analizini yapmadan, taban gübresini doğru düzgün atmadan, az su ya da fazla su vererek gittiysem polar dediğimiz o şeker oranı düşük oluyor ve fabrika bunu alırken ‘senin polar oranın düşük’ diyor. Dolayısıyla benim paramı da yüzde 20 daha düşük veriyor.
Akıllı tohum (conviso) toprak için bir tehdit mi?
“Akıllı tohum (conviso) toprağı yoruyor ve zorluyor, bu bir tehlike”
Pancarda ‘conviso (akıllı tohum)’ denen bir akıllı tohum var. Bu conviso denilen akıllı tohum; yabancı otların mücadelesinde muhteşem bir ilaç. Çiftçi son dönemde bunu alıyor, toprağa tohumla birlikte atıyor. Orada yabancı ot mücadelesiyle hiç uğraşmıyor. Çünkü bu conviso yabancı otları direkt öldürüyor, mücadele ediyor onunla. Fakat sonrasında ne oluyor? Örneğin; pancar-fasulye, pancar-buğday aynı toprağa dönüşümlü ekilebilir ama bu convisoyu attığında yabancı otu öldürüyor, onunla mücadele etmiyor ve masraf yapmıyor ama pancardan sonra yapacağı ekilişi yapamıyor. Mecburen yine conviso kullanmak zorunda, yani bu akıllı tohumu ekmek zorunda. Yabancı ot mücadelesi yapıyor ama tekrardan başka ürün ekemiyor ve bu da toprağı acayip yoruyor, zorluyor. Bu bir tehlike, bunu çiftçilerimiz yabancı ot mücadelesinden kurtulmak için kullanıyorlar ancak dikkat etmeleri gerekliliğini özellikle vurgulamak istiyorum” bilgilerini paylaştı.