Son günlerde Türkiye ve İzmir‘in gündemini meşgul eden ve içerdiği Arsenik miktarı ile gündeme gelen İzmir İçme Suyu ile ilgili olarak 2 Temmuz 2008 günü Şube binamızda basın toplantısı yapıldı.

Yazılı ve görsel basının ilgi gösterdiği toplantıda Yönetim Kurulu Üyemiz İzmir İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Ferdan ÇİFTÇİ tarafından okunan Basın açıklaması aşağıdadır.  

BASINA VE KAMUOYUNA

    SU İLE İLGİLİ POLİTİKA ÜRETMEYE EVET-SUYUN POLİTİK RANT ARACI OLARAK KULLANILMASINA HAYIR     

                                                                                                            02 Temmuz 2008

Basınımızın değerli temsilcileri;

Hepimizin bildiği gibi son günlerde İzmir in içme suyundaki ARSENİK gündemdedir. Ve bu konu Bir AÇIK KANALİZASYON SİSTEMİ durumuna gelmiş Kızılırmak suyunu her türlü bilimsel, teknik ve toplumsal itirazlara rağmen Ankara‘lılara içirmeye karar vermiş ve bunu bir marifetmiş gibi günlerce yaptığını söylemiş olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih GÖKÇEK in beyanı ile gündeme gelmiştir. Bizler değilse de maalesef çoğu İzmirli bu gerçeği bu sansasyonel yaklaşım ile öğrenmiştir.

Evet İzmir in içme suyunun % 60 tan fazlasının sağlandığı yer altı sularının çoğunda, özellikle, Menemen, Sarıkız, Göksu kuyularında normal sayılan değerlerin çok üzerinde ARSENİK vardır.  Odalarımız, üyelerimiz ve üniversitelerimiz bu hususu biliyor ve konuyu bilimsel çalışmalar ile değerlendiriyorlar. Konu en son Çevre Mühendisleri Odamız tarafından, ekim 2007 de yapılan  yapılan 7. Çevre Mühendisliği Kongresinde de bir oturumda ele alınmış ve bilim insanları konuyu tartışmıştır.

Konu İZSU ve Büyükşehir Belediyesi tarafından da biliniyor ve takip ediliyordu. Ve en doğru ve en güncel değerlerin de şüphesiz İZSU yetkililerinde olduğundan eminiz. Büyükşehir Belediye Başkanımızın İKK temsilcileri ile yaptığı bilgilendirme toplantısında verdiği bilgiler de bu doğrultuda olmuştur. Ve şu an yüksek Arsenik içeren Göksu ve Sarıkız kaynaklarının  kapatıldığı, kullanılmadığı bilgisi verilmiştir. Ayrıca konuya ilişkin olarak DEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü ile yaklaşık 6 ay önce başlatılmış bir çalışmanın da devam ettiği ifade edilmiştir.

Şu an İzmir in içme suyu şebekesinde Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Birliği ve TS 266 İçme suyu standartlarında limit değer olarak verilen 10 mikrogram/L ‘nin üzerinde ARSENİK vardır. Bu bilgi Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen bilgidir. Şehir şebekesinin değişik noktalarından alınan analiz sonuçlarına göre verilmektedir. Ve Kaynak bilgilerine de sahip oldukları için ortaya konulan tehlike içerikli bilgilerdir. İKK olarak tarafımızdan alınan numunelerde de aynı tespit yapılmıştır. Kentimizin özellikle Bornova ve Karşıyaka bölgelerinde şebeke suyu yeni limitlerin biraz üzerinde Arsenik içermektedir.

Bu tespit ve değerlendirmeler sonrasında TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu yapılacakları ortaya koymayı, çözüm önermelerinde bulunmayı, gerekli uyarıları yapmayı TMMOB ve bağlı odaları olarak aydın namusunun gereği saymaktadır. Buna göre;

-Göksu ve Sarıkız Kaynaklarındaki Arsenik kirliliğinin kaynağı araştırılmalıdır.

-Yeraltı Su kaynaklarının halkın ortak malı olduğu unutulmamalı, gelişigüzel ve kaçak kuyu açılmasına son verilerek hem su kaynaklarının temiz kalması sağlanmalı, hem de verimli kullanılmalıdır.

 Devlet Su İşleri yasa gereği zorunlu olduğu denetimleri etkin bir şekilde yapmalıdır.

-İzmir‘in sorunsuz ve temiz su kaynakları olan Tahtalı ve Çamlı Baraj havzaları korunmalıdır.

-Gördes barajından bir an önce İzmir‘e su getirilmelidir.

-Uzun vadede derin akiferlerin ( su taşıyan formasyonların ) araştırılarak yeni ve derin kuyuların açılması gündeme alınmalı ve Üniversitelerin ilgili bölümleriyle işbirliği içinde jeolojik, jeofizik ve hidrojeolojik etütlere başlanmalıdır.

-İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü Yapılacak arıtma, yeni su kaynakları yaratma projeleri dahil yapılacak çalışmalarda üniversiteler, meslek odaları ve bilim insanları ile ortak çalışma yürütmelidir.

Su yaşamın kaynağı, canlıların vazgeçilmezidir ve su kaynakları hızla kirlenmekte dünyada 1,1 milyar insan güvenli içme suyundan, 2.4 milyar insan, ise güvenli arıtma hizmetlerinden yoksun bulunmaktadır. Küresel ısınma, bilinçsiz su kullanımı ve çevreyi yaşamı hiçe sayan uygulamalar nedeniyle kullanılabilir yeraltı ve yerüstü su kaynakları giderek azalmakta ve kirlenmektedir.

Tüm merkezi ve yerel yöneticiler gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi, öncelikle var olan sorunu kısa vadede çözecek ve halka yeterli ve sağlıklı içme suyu sağlayacak önlemleri almalı ve su kaynaklarında su kalitesi ile ilgili yapılacak izleme sonuçlarını periyodik olarak İzmir halkı ile paylaşmalıdır.

Su İle İlgili Politika Üretmeye Evet -Suyun Politik Rant Aracı Olarak Kullanılmasına Hayır

Temiz ve Sağlıklı Su hemen şimdi diyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

TMMOB İZMİR İL KOORDİNASYON KURULU