İZMİR ŞUBESİ 25. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU VE SEÇİMLERİ YAPILDI

İZMİR ŞUBESİ 25. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU VE SEÇİMLERİ YAPILDI
İZMİR
19.12.2011

Şubemiz 25. Dönem Olağan Genel Kurulu ve Seçimleri 10-11 Aralık tarihlerinde gerçekleştirildi.

 

 

Şubemiz 25. Dönem Olağan Genel Kurulu 10 Aralık 2011 Cumartesi günü Bornova Belediyesi Nikah Sarayı‘nda yapıldı. Genel Kurulumuza CHP İzmir Milletvekilleri Mustafa MOROĞLU ve Musa ÇAM, Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay SINDIR, DSP İzmir İl Başkanı Selçuk KARAGÜLLE, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tugay ŞEN, EDP İzmir İl Başkanı Av. Arif Ali CANGI, Gıda Tarım Ve Hayvancılık İzmir İl Müdürü Ahmet GÜLDAL, Ödemiş İlçe Müdürü İbrahim ALTINTAŞ,  Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sedat GÜLŞEN, Orman Mühendisleri Odası Ege Bölge Şube Başkanı Kenan ÖZTAN, Maden Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Muhammet YILDIZ, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ayhan EMEKLİ, Yönetim Kurulu Sekreteri Ali Fuat GÜNAK,  konuklarımız, ZMO Genç Üyesi öğrencilerimiz ve üyelerimiz katılmıştır.

Divan Başkanlığını Alaettin HACIMÜEZZİN, Başkan Yardımcılıklarını Orhan DÜNDAR, Abdülbaki OKUTAN, Yazmanlıklarını Özgür BAŞARAN ve Pınar ERDOĞAN‘ın yaptığı Genel Kurulumuz Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Şube Başkanımız Ferdan ÇİFTÇİ‘nin açılış konuşması ile başladı.

ÇİFTÇİ konuşmasında şunları söyledi;

Sayın  Divan,

Sayın Milletvekilim, Sayın Belediye Başkanım, Sayın İl Tarım Müdürüm, TMMOB‘ye Bağlı Odalarımızın Çok değerli başkan ve yöneticisi sevgili çalışma arkadaşlarım, Siyasi Partilerimizin değerli yöneticileri, Demokratik Kitle Örgütleri ve Sivil toplum örgütlerinin değerli yöneticileri Değerli Meslektaşlarım, Sevgili Öğrencilerimiz ve Değerli Basın emekçisi dostlarımız Sizleri Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 24.Dönem Yönetim Kurulumuz adına dostlukla ve saygıyla selamlıyorum.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubemizin 25. Dönem olağan Genel Kuruluna hoş geldiniz onur verdiniz.

Değerli dostlarım sözlerime başlamadan önce Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Çalışma arkadaşları başta olmak üzere Tarım Camiası, Ziraat Mühendisleri Odası ve TMMOB Örgütlülüğüne emek vermiş, emek ve demokrasi mücadelesinde yitirdiğimiz tüm değerlerimizi saygıyla ve özlemle anıyorum. Onların açtığı yolda aynı kararlılık ve inançla yürüyeceğiz. Ayrıca,  son zamanlarda terör saldırıları sonucu yitirdiğimiz evlatlarımızı ve Van depreminde yitirdiğimiz yurttaşlarımızı da saygıyla anıyor, ailelerine başsağlığı dileklerimi biz kez daha ifade ediyor deprem bölgesindeki yaraların ivedilikle sarılmasını diliyorum.

Değerli dostlarım, bugün yani 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. 1215 yılında İngiltere Kralına kabul ettirilen bildirge, Magna Charte (Magna Karta) İnsan Hakları kavramının ilk belgesi sayılır. İnsan hakları konusunda yayınlanan bir diğer önemli bildirge, Amerika‘da yayınlanan Bağımsızlık Bildirgesi‘dir. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi kavramlar, 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devrimi‘nden sonra yayınlanan "İnsan Hakları Bildirgesi"nde gerçek yerini alacaktır.

II. Dünya Savaşı‘ndan sonra, devletler; bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması gerçeğinde birleştiler. Çünkü, insanlar özgür olmazlarsa savaşlar sürüp gidecek bu da uygarlıkların sonunu getirebilecekti.

İnsanın değişimi ve gelişmesinin sonucunda 10 Aralık 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi doğmuştur. Türkiye, Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden birisi olarak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi‘ni ilk onaylayan ülkeler arasında yer almış ve insan hakları konusundaki önemli sözleşmelerin büyük bölümüne taraf olmuştur.

Ancak güzel ülkemde epeyce uzun bir süredir insan haklarından söz etmek pek olası değil. Özellikle 12 Eylül referandumu sonrasında hızlanan baskı rejimi faşizan uygulamalara dönüşmüş durumdadır. Kamu görevlileri, siyasetçiler, gazeteciler, aydınlar, avukatlar, havasına suyuna sahip çıkmaya çalışan köylüler sabaha karşı evlerinden alınmakta uzun süren gözaltı ve tutukluluk süreleri ile bir korku toplumu oluşturulmuş durumdadır. Bu koşullar düzelmeden bu gün ve hafta içerisinde yapılacak etkinlikler ve konuşmalar sahte kalacaktır.

Sevgili dostlarım,

24. Dönem Yönetim Kurulumuzun görev yaptığı 2010 ve 2011 yılları içerisinde ülkemiz tarımsal, ekonomik siyasal ve toplumsal açıdan önemli dönemeçleri yaşamıştır.

Bu açılış konuşması içerisinde bu konularla ilgili birkaç cümle etmenin tarihi sorumluluk olduğunu düşünüyorum.

Değerli katılımcılar sevgili dostlar,

Öncelikle 2010 yılı içerisinde yaşadığımız 12 Eylül referandumu sonrasında ülkemizdeki demokrasi ve özgürlükler sorunu ülkenin temel sorunu olmuştur. Yargı erkini istediği gibi düzenleyen AKP hükümeti, ülkeyi istediği gibi yönetme keyfiyetini sürdürmekte, emeğiyle geçinen kesimlere, muhaliflere özgürlük, demokrasi ve barış isteyenlere, cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkanlara acımasızca saldırmaktadır. Anayasa referandumunda evet diyenler bunun muhasebesini bir kez daha yapmalı kendi iç hesaplaşmasını ve özeleştirisini yapmalıdır.

Olağanüstü durumlarda başvurulması gereken bir yöntem olarak yürütmeye verilen KHK çıkarma yetkisi keyfi uygulamaya dönüşmüş durumdadır.

Tek başına iktidar olan, Meclis‘ten her istediği düzenlemeyi çıkarabilen, ülkeyi torba yasalarla yönetme anlayışını getiren AKP‘ye bu da yetmemiş olmalı ki ve genel seçimlere 2 ay kala, Meclis‘i devre dışı bırakan, hükümete 6 aylık Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi veren Yasa, TBMM‘nin 6 Nisan 2011 tarihli oturumunda kabul edildi.

AKP, "Yetki Kanunu"yla 6 aylık dönemde 35 adet Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkararak, bakanlıklar kurdu, kapattı

12 Haziran seçimleri öncesinde başlayan KHK‘ler dönemi ile tüm kamu yönetimi yeniden şekillendirilmekte, meclis iradesi dolayısıyla da halk iradesi hiçe sayılmaktadır.

Bu kararnamelerden iki tanesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın kuruluşunu düzenleyen 644 Sayılı KHK ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı‘nın Kuruluşunu düzenleyen 639 sayılı KHK‘ler bizim için özellikle önem taşımaktadır.

Kamu yönetimi baştan aşağı yeniden şekillendirilirken meslek alanlarımız, mesleğimiz ve Örgütümüz üzerine planlanan değişikliklere ilişkin yasal zeminin oluşturulmasının da ilk adımları atıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde kurulan Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü‘nün görev tanımlamasından anlıyoruz ki, AKP TMMOB‘nin yetki alanlarına müdahale etmeye hazırlanıyor.

Sevgili dostlar,

Kendi sektörümüz olan tarım sektörü açısından da bu süreçte önemli gelişmeler olmuştur. Öncelikle çıkarılan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri Gıda ve Yem Yasası ile gıda alanında çalışan meslektaşlarımız hak kaybına uğramıştır. Küçük işletmeler görüntüde sorumlu yönetici çalıştırmaktan muaf tutularak korunmaya çalışılırken, aslında yeni getirilen sorumluklarla bu sürecin sonunda küçük gıda işletmelerinin tasfiyesine varacak sonuçlar doğurmaya adaydır.

Değerli meslektaşlarım sevgili dostlar,

Tarım sektörü uygulanan neoliberal politikalar sonucunda, son sekiz yıllık dönemde toplam işlenen alan 2,6 milyon hektar, toplam tarım alanı ise 2,3 milyon hektar azaldı. Bu dönemde, tarımla uğraşan çiftçi sayısı hızla azaldı. 2002 yılında tarımdan geçimini sağlayan çiftçi sayısı 7,5 milyon iken, 2009 sonunda bu sayı 5,2 milyona geriledi.

2006 yılında çıkarılan 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu hükümlerinden kamunun tohumculuğun her alanından çekilerek, bu alanı özel şirketlere terk edeceği anlaşılmaktadır. Kanunun "yetki devri" başlıklı 15. maddesine göre; kamu üretim, sertifikalandırma, ticaret ve denetim yetkilerini kurulacak olan tohumculuk birliğine (gerçekte ise buna hâkim olacak çokuluslu şirketler ve onların yerli taşeronlarına) devredebilecektir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine göre; 2009 yılında hibrit mısır tohumluğunun yaklaşık 3/4‘ü beş yabancı şirket tarafından sağlanmıştır.

2000‘li yılların başında 19 milyon tona yakın ürettiğimiz şeker pancarı 17 milyon tonlara gerilemiştir. Pamukta üretimi artırmak yerine üretimden kaçışı, ithalatı destekleyici politikalar nedeniyle; 10 yıl önce pamuk denildiğinde akla gelen yerler arasında olan Amik Ovası‘nda pamuğun yerini buğday, Ege‘de ise mısır almaya başlamıştır. GAP, %60‘lık payı ile birinci üretim bölgesi haline gelmiştir. Son 10 yıllık dönemde pamuk üretimindeki gerileme %25‘in üzerindedir.

8 Ekim 2007 tarihli ÖYK Kararı ile Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ‘deki (TŞFAŞ) kamu hisselerinin tümü özelleştirme programına alınarak ÖİB‘ye devredildi. Bu karar Şekerİş Sendikası‘nın itirazı üzerine Danıştay Dava Daireleri tarafından durduruldu. ÖYK‘nin 12 Ağustos 2008 tarihli Kararı ile TŞFAŞ yeniden özelleştirme programına alınarak, kuruluşa at 25 adet şeker fabrikasının 6 portföy grubu halinde özelleştirilmesine karar verildi. 2009 ve 2010 yıllarında yapılan ihalelerin yürütmesi, Şeker-İş Sendikası tarafından açılan davalar sonucu Danıştay tarafından durduruldu. 2008 yılında 3,2 milyar TL kâr eden şeker fabrikalarının tümüyle özelleştirilmesi halinde, en az 18-20 fabrika kapanacak; yalnızca kârlı 4-5 fabrika ayakta kalabilecektir. Böylelikle kurulu yatırım değeri yaklaşık 3 milyar dolar dolayında olan fabrikalar yok edilmiş, ülke yaklaşık 2 milyar dolarlık katma değerden yoksun bırakılmış olacaktır. Ayrıca binlerce pancar ekicisi ve şeker işçisi sektörden dışlanacaktır. 

2008 yılında tarımsal ithalat 6,4, tarımsal dış ticaret açığı ise 2,3 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. 2009‘da küresel kriz nedeniyle gerileyen ithalat 2010‘da yeniden tırmanışa geçti.  İthal edilen başlıca ürünler bitkisel ham yağ, yağlı tohumlar, pamuk ve buğdaydır. 

Son 8 yılda tohumluk ithalatı için ödenen bedel 800 bin dolardır 2009 yılı için tohumluk tedarikinde ithalatın payı hibrit mısırda %10, patateste %13, şekerpancarında %23, standart sebzede %45‘tir. Dışa bağımlılık oranı çim bitkilerinde %60‘a, hibrit sebze tohumluğunda ise %80 düzeyindedir. 

Çiftçiler 1 litre mazot alabilmek için 2002 yılında 4,41 kg buğday satmak zorunda bulunuyordu. Mazot fiyatlarındaki artış buğday fiyatlarına fark attığı için 2009 yılında 1 litre mazot için 5,36 kg buğday satılması gerekiyor.

Gübre / Buğday: 2002 yılında 1 kilo DAP gübresi alabilmek için 1,18 kg buğday yeterken, 2009 yılında çiftçi bir kilo DAP gübresini ancak 1,34 kg buğdaya alabildi.

Traktör / Buğday: 2002 yılında normal bir traktör alabilmek için çiftçi 55 ton buğday satmak zorunda bulunuyordu. 2009 yılında ise aynı traktörü alabilmek için çiftçinin 62 bin ton buğday satması gerekti.

1980-2009 yılları arasında ülke nüfusunun 20 milyondan fazla artmasına karşılık, uygulanan yanlış politikalar nedeniyle toplam hayvan varlığı 85 milyondan 38 milyona düştü. 1985‘te 499 bin ton olan kırmızı et üretimi 2009‘da 413 bin tona geriledi (Tablo 15), kişi başına yıllık kırmızı et  tüketimi de 10 kilodan 6,5 kiloya düştü. Son 8 yılda hayvan varlığındaki erime 4 milyon başı geçti, et üretimi ise yerinde saydı. Süt üretiminde belirli bir artış sağlandı; ancak somatik hücre ve bakteri sayısı fazlalığı sorunlarından dolayı üretim kalite standartlarının çok uzağında.

Cumhuriyet tarihinde ilk kez kurbanlık hayvan ithalatı yapıldı.

Bu tespitler ışığında ülkemizde de uygulanan neoliberal politikalarla endüstriyel tarım dayatılmakta; küçük toprak sahibi çiftçiler tasfiye süreci yaşamakta ve bu sürecin kazananı, egemenliklerini tüm dünyada sürdüren çokuluslu tarım-gıda şirketleri olmaktadır. Tarımın bu sarmaldan kurtulabilmesi; kendi insanımızın ihtiyaçlarına ve ülkemizin özgül ekolojik koşullarına uygun; emek ve üretim odaklı bir program uygulanmasına bağlıdır.

Değerli meslektaşlarım, Sevgili dostlarım, Sözlerimi bitirirken Şube olağan genel kurulumuzun başarılı geçmesini TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Örgütlülüğü, mesleğimiz ve meslektaşlarımız, tarımın tüm paydaşları ve ülkemizin demokratik yaşamı için yararlı sonuçlar üretmesini diler, Odamızın 1954‘den bugüne sürdürdüğü Atatürk ilke ve Devrimleri ile bütünleşen, emekten ve halktan yana kırılmaz çizgisinin aynı kararlılıkla sürdürüleceği inancıyla sizlere kalpten saygı ve sevgilerimi sunar, seçilecek 25. Dönem Yönetim kurulumuza kalpten başarılar dilerim.

Ferdan ÇİFTÇİ

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

24. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı

 

Konuk konuşmalarında CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali SUSAM, Musa ÇAM, Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay SINDIR, EDP İzmir İl Başkanı Av.Arif Ali CANGI, Gıda Tarım Ve Hayvancılık İzmir İl Müdürü Ahmet GÜLDAL İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ayhan EMEKLİ söz aldılar.

Genel Kurulumuz, Şube Çalışma Raporunun okunması rapor ve bütçe üzerindeki görüşmeler, dilek ve temennilerden sonra 24.Dönem Şube Yönetim Kurulu ve 42. Dönem Oda Genel Kuruluna gidecek Şube Delege Adaylarının belirlenmesi ile sonA erdi.

Ferdan ÇİFTÇİ‘nin öncülüğündeki‘‘Birlik ve Dayanışma Grubu‘‘, Prof. Dr. Harun UYSAL liderliğindeki ‘‘Tarımcılar Elele‘‘ listeleri adaylık başvurusunda bulundular.

11 Aralık 2011 günü Şube Binamızda yapılan seçimler sonucunda 1009 Üyemiz oy kullanmış ve 1006 geçerli oy sayılmıştır. Seçim sonucunda Şubemiz Yönetim Kurulu Asıl ve Yedek Yönetim Kurulu Üyeleri ve 42. Dönem Oda Olağan Genel Kurul Delegeleri aşağıdaki şekilde oluşmuştur.

 

 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

Asıl Üyeler

Yedek Üyeler

1-Ferdan ÇİFTÇİ

1- Hatice KAHRAMAN

2-Prof.Dr. Harun Raşit UYSAL

2-Yasemin GÜVERCİN

3-Ahmet TOMAR

3-Şerif GÜMÜŞ

4-Mehmet ÇENGEL

4-Tuncer TANELİ

5-Kurtuluş BİNGÖL

5-Erdal SEVİNÇ

6-Ayşe UZMAY

6-Halil DEMİR

7- Fatih ZOR

7-Ekim ÖZAL

 
  
  
  
  
  
  
  
  
  
  

  

43. DÖNEM ODA GENEL KURULU İZMİR ŞUBE DELEGELERİ

 

1- Harun Raşit UYSAL

22-Alaettin HACIMÜEZZİN

 

2-Mehmet ÇENGEL

23-Günay BAYSAL

 

3-Kamil Burak ERYÜCE

24-Yüksel BALCI

 

4-Tevfik TÜRK

25-Göksel GEÇGEL

 

5-Zerrin ÇELİK

26-Fatma Bircan EJDER

 

6-Murat ALTUN

27-Kenan KALYCI

 

7-Şerif GÜMÜŞ

28-Azmi Sabri AKBAYTÜRK

 

8-Raşit GURBET

29-Ş.Ertuğrul ALTUNEL

 

9-Yıldız DEMİREL

30-Ziya ÇAVDAR

 

10-İsmail YILMAZ

31-Adnan MERTOĞLU

 

11-Yaşar Turan GÜLÜMSER

32-Tevfik BETTEMİR

 

12-Hanife ÜSTÜNER

33-M. Orhan DÜNDAR

 

13-Ercan GÜRKAN

34-Dilek AKSEL

 

14-Mustafa ERKAN

35-C.Songül GÜMÜŞ

 

15-Hakan ÇAKICI

36-Özkan AKGÜN

 

16-Üzeyir KARACA

37-Kayhan BOZAKALFA

 

17-Mustafa EREN

38-Hasan Hüseyin ACIMAZ

 

18-Atakan ÇELLİK

39-Süleyman ÖZER

 

19-Çiğdem MUSLUOĞLU

40-Meltem SALMAN

 

20-Uğur SAKALP

41-Kadir DERİN

 

 

21-Volkan Yavuz ATAR

  

42-Ali KAVAK

 

 

 

    

  

Okunma Sayısı: 2139
Fotoğraf Galerisi