Antalya Ziraat Mühendisleri Oda Başkanı Şahin: Milli Ekonominin Temeli Tarım

• Çarşamba, 19 Ağustos 2020 19:16
• Yazan  Kaktus Haber

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vural Şahin, birçok sektörün kredi ve benzeri destekler almasına karşın tarım kesiminin üvey evlat muamelesi gördüğünü söyleyerek, aslında milli ekonominin temelinin tarım olduğunu vurguladı.

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vural Şahin yaptığı yazılı açıklamada Antalya’da örtü altı sebze üretiminin yaşadığı tedirginliğin had safhada olduğunu belirterek şunları belirtti:

“Türkiye’nin örtü altı sebze üretiminin kalbi olan Antalya’da üretim adına tedirginlik had safhada.

Elmalı, Söğüt, Tefenni bölgelerinde sera alanlarının artışına paralel üretim maliyetlerinin artması, döviz artışının durmaması ve en önemlisi Kovid-19 virüs salgınından dolayı turizmin neredeyse bitmesi ile üretilen sebzeler neredeyse dalında kaldı.

Emeğinin karşılığını alamayan üreticilerin ise borçlanması ve borcunu ödeyemeyecek olması da işin cabası.

Yayla tarımı dediğimiz bölgelerde domates fiyatları 60-80 kuruş bandında satılırken, sanayi domatesi ise 30-40 kuruş bandında satılıyor.

Neredeyse maliyetinin yarısı fiyatına satılan ürünler çiftçinin moralini bozarken, karamsarlığa da yol açmakta.

Durum böyle iken sahil bölgesinde de fide dikimleri başladı, yani sera üretim sezonu açıldı.

Yayladan gelen olumsuz tablo da bölge üreticilerini düşündürürken, üretime başladığı bu günlerde ilaç, gübre kullanmaktan neredeyse kaçmakta.

İlaç, gübre ve diğer üretim girdilerinin fiyatlarının artışı ise maliyeti arttırırken, dövize bağlı olarak ta sürekli zamların gündemde olması da sektörü dar boğaza sokmakta.

Şayet gidişat bu şekilde devam ederse ve ürün fiyatları da düşük seyir ederse inanın tarım sektörü Antalya’da batar.

Bu kadar açıklamayı yaptıktan sonra şunları söylemek geliyor içimden;

Yetkililer, emlak sektörüne bir yıl ödemesiz, düşük faizli ve uzun vadeli kredileri vererek banka kasalarını boşaltarak herkesi ev alsın diyerek borca sokana kadar bu kredi şartlarını tarıma ve üretime verseydiniz.

Çiftçilerimiz de borcu düşünmeden, kafaları rahat üretim yapsalardı.

Bir diğer konu ise Üretim planlaması şart. Plansız üretimin devamlılığı ne çiftçiyi nede ülkeyi kurtaramaz.

Devletin çok acil tarımsal planlama yapması şart oldu artık.

Başka bir konu ise üretilen mahsulün tüketici ile buluşması, yani ihracatın arttırılması. Hem ülke ekonomisine katkı sağlarken hem de ürün fiyatlarının döviz bazında satışı ile üreticilerimizin de yüzleri gülecek.

Gerekirse bir tarımsal komisyon kurulmalı ve ülkeler arası anlaşmalı üretim yapılmasına istinaden çalışmalar yapması.

Bakın arkadaşlar, ülkeyi eş, dost, akraba, damat, enişteyle yönetemezsiniz. Şirket yönetmiyoruz.

İşinde uzman, bilgili kişileri görevlendirmek şart oldu.

Dünyanın her yerinde Dolar güç kaybederken bizim ülkemizde ise sürekli artış gösteriyor.

Ülkemizin dışa bağımlı olduğu bu günlerde döviz artışının devamlılığı birçok Kobi işletmelerini iflasın eşiğine getirecek.

Bir an önce güçlü ekonomik bir paket hazırlanmalı. Yoksa inanın ülke hepten batacak.

Tarım sektöründe vadelerin neredeyse 12-15 ay olması ise bu işin en büyük handikapı. Bizlerin rahat bir şekilde doğru üretimi yapmamız ve ülke ekonomisine katkı sağlamalıyız için Devletin bir an önce elimizden tutması lazım.

Yoksa ne elde bir şey kalacak nede evde!

Bu kadar yazdığımı ezbere bilen yetkililer, artık milletinizi düşünün, vatanınızı düşünün ve yarından tezi yok işinizi yapın.

Almış olduğunuz vebalin altından kalkamazsınız, yazık olacak milletçe bizlere.

Umarım önlemler alınır, tarımsal planlama ve destekleme sağlanır. Üreticinin yüzü güler, milletimizin yüzü güler, ülke ekonomimize katkı sağlamış oluruz.

Ne demişti Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk “ Milli Ekonominin Temeli Tarımdır”

Kıssadan hisse”