KANALİZASYONLA TARIM ÜRÜNLERİNİN SULANMASI TEHLİKELİDİR!
- Basın Açıklaması -
KANALİZASYONLA TARIM ÜRÜNLERİNİN SULANMASI TEHLİKELİDİR!
10.07.2014
Geçmiş yıllarda büyük kentlerin yakın çevresindeki tarım arazilerinde temiz olmayan akarsuların su kaynağı olarak kullanıldığı yönündeki haberlere rastlanırken, son dönemlerde yaşanan kuraklık sonucu su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle çiftçilerin meyve ve sebze bahçelerini kanalizasyon sularıyla sulamaya başladıkları yönünde bazı medya organlarında yer alan haberler, insan sağlığına vereceği zararlar açısından endişe vericidir.
Kanalizasyon sularının tarım ürünlerinin sulanmasında kullanılması, insan sağlığını ciddi boyutta tehdit eden patojen (hastalık yapan) mikroorganizmalar içermesi nedeniyle son derece tehlikeli bir durum yaratmaktadır. Bu atık sular içerisinde bulunan bakteriler toprakta 20-70 gün, bitki yüzeyinde 5-30 gün; virüsler toprakta 100 gün, bitki yüzeyinde 60 gün; protozoa (tek hücreliler) toprakta 20 gün, bitki yüzeyinde 10 gün ve helmitlerin (bağırsak solucanları) yumurtaları toprakta aylarca, bitki yüzeyinde 1-2 ay civarında yaşamlarını sürdürebilmektedir.
Kanalizasyon sularında bulunan bakteriler salmonella enfeksiyonu, tifo, dizanteri, kolera, verem, lejyoner hastalığı, ishal ve ateşe; virüsler çocuk felci, hepatit, solunum hastalığı, kalp kası iltihabı, beyin iltihabı, menenjit, döküntü, ishal, kusma ve ateşe; protozoa amipli dizanteri, dizanteri, ağır enfeksiyon, bağırsak ve sinir rahatsızlıkları ile ishale; helmitler parazitik enfeksiyon, kansızlık, bağırsak hastalıkları, paraziter bulaşıcı hastalıklar, tenya-kılkurdu-yassı kurt-yuvarlak solucan bulaşımları, ateş ve karın ağrısına yol açmaktadır.
Özellikle pişirilmeden ve kaynatılmadan çiğ olarak yenen sebze ve meyvelerin kanalizasyon suları ile sulanması salgın hastalıklara yol açabilecek bir durumdur. Kanalizasyon karışan akarsularla yapılan sulamalarda dahi aynı tehlike vardır.
Kamuoyu gündemine sıklıkla Ergene Nehri örneği ile gelen endüstriyel atık içeren suların sulamada kullanılması durumunda tarım ürünlerinin bünyesine girecek toksik kimyasallar da yine hastalık etmeni olabilmektedir. Bu kimyasallar toprakta birikebilmekte, yıkanmak suretiyle yeraltı ve yerüstü su kaynaklarına da bulaşabilmektedirler. Toksik kimyasalları içeren gıda ve suyun canlılar tarafından uzun süreli tüketilmeleri sağlık sorununa yol açmaktadır. Endüstriyel kimyasalların etkilediği bitkileri ve suyu tüketen hayvanların bünyelerinde de toksik kimyasallar depolanmakta ve bu hayvansal ürünleri tüketen insanların bünyesine dolaylı ve yoğun olarak geçmektedir.
Endüstriyel atık sular içinde bulunan inorganik kimyasallar (ağır metaller, bor, serbest klor kalıntısı, nitratlar) sinir sistemi tahribatı, kanser, bitkilerde toksisite, sucul yaşamda toksisite ve mavi bebek sendromuna; organik kimyasallar (organik halojenler, tarım ilaçları, polinükleer aromatik hidrokarbonlar) ise kanser, sinir sistemi tahribatı ve fetusta (doğmamış bebek) kalıcı bozukluklara yol açmaktadır.
Tarımsal sulamada kullanılacak atık sular kesinlikle arıtmaya tabi tutulmalı, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliğindeki kriterleri taşıyan sular tarımda kullanılmalıdır. Kriterler sağlanıyor olsa bile toprak ve iklim faktörleri dikkate alınmalı, ayrıca yetiştirilecek bitki deseninde son derece dikkatli seçim yapılmalıdır.
Kanalizasyon sularının gelişi güzel bahçe ve tarlalara verilmesi bitki, hayvan ve insan sağlığı, bunun içinde de özellikle çocuk ve yaşlıların sağlığı açısından son derece üzücü olaylara neden olabilir.
Tüm halkımızın ve üretilen ürünlerin en büyük pazarı olan İstanbul halkının güvenilir ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi için kanalizasyon sularıyla tarımsal ürünlerin sulanmasının derhal önlenmesi ve bu atık suların verilmiş olduğu alanlarda karantina tedbirleri uygulanarak patojen mikroorganizmaların temizlenmesinin sağlanması konusunda yetkili makamları göreve davet ediyoruz.
Ahmet ATALIK
Başkan