KARADENİZ HAYAT / FINDIK ÜRETİCİSİNE ADALET / 28 AĞUSTOS 2017
Dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde yetmişini tek başına gerçekleştiren ülkemizde, 702.628 hektar alanda fındık üretimi yapılmakta olup, 400.000 ailenin de direk gelir ve geçim kaynağıdır.
16 il ve 123 ilçede yasal fındık dikim izni olan ülkemizde, Ordu, Giresun, Samsun, Sakarya, Düzce, Trabzon en önemli üretici illerimiz olup, direk ve dolaylı 7-8 milyon kişi için de iştir, aştır.
Yeni mahsul ürün için TMO fındık ürün fiyatlarını, Giresun kalite fındık da 10,50 TL, Levant kalite fındık için10,00 TL olarak açıklamıştır.
Ancak Ticaret Borsası rakamlarına baktığımızda 24.08.2017 tarihi itibariyle 8,80 TL olarak gerçekleşmekte olup, yıllar itibariyle ve aynı dönemsellikle baktığımızda ise,24.08.2016`da 13,00 TL, 24.08.2015`de 11,50 TL, 25.08.2014`de 10,50 TL fiyatlardan gerçekleşmiştir.
Açıklanan fındık fiyatı, geçmiş yılların gerçekleşen fiyatları ile mukayese edildiğinde, artan kur ve üretim maliyetlerine göre üreticinin beklentisini karşılamamıştır.
Bu kötü gidişe DUR DEMEK için öncelikle üreticiyi memnun edecek bir TABAN FİYAT belirlenmelidir. Bu fiyatın altına düştükçe TMO tarafından müdahale alımı gerçekleştirilmelidir. Bakanlığın TMO`nun kademeli olarak alım yapacağını duyurması da, piyasada üreticiyi tüccar fırsatçılığından kurtaracaktır.
Ancak Türkiye, 20 Ağustos 2017 tarihi / 51. hafta itibariyle 230.903 ton iç fındık ihracatı yaparken, TMO iç piyasadan sadece 6 bin ton fındık alımı yapmıştır. Yani sadece yüzde 1,3`ü kadar bir fındık alımı yapmıştır. Bu yıl da, sınırlı miktarda fındık alımı yapacaksa, üreticinin beklentisi karşılanamayacak ve üretici, TEKELCİ piyasaya MAHKUM edilecektir.
30 Temmuz itibariyle üç yıllık ihracat rakamlarını karşılaştırdığımızda 2014/15 sezonunda 208.052 ton fındık, 2.675.915.444 cari hasılat elde edilmişken, 2015/16 sezonunda 234.661 ton fındık ile 2.158.426.411 satış geliri ülkeye girmiştir. Oysa 2016/17 yılı bu sezon itibariyle 221.810 ton fındık ihraç edilerek 1.782.836.935 döviz girdisi sağlanmıştır. Buradan çıkan sonuç ülkenin ve üreticinin ciddi bir kayıp içerisinde olduğudur.
Ülkemiz tarım ürünleri ihracatında, yüzde on beş ile birinci sırada yer alan fındık piyasası, göz göre göre sıkıntıya sokulmuştur. Tamamı katma değer olan ürünümüz ve üreticimiz sahipsizdir.
Yine, fındık rekoltesinin Bakanlık tarafından tek elden açıklanacağı ilan edilmiş ise de, bu süreç yönetilememiştir. Farklı kuruluşların açıklamalarına göre, rekoltenin 600.000- 670.000 ton aralığında olacağı söylense de, yaz sıcakları ve aşırı rüzgarlar ile ürün kaybı olduğu gibi, özellikle külleme hastalığı sonucu da ciddi bir zarar ve ürün kayıpları yaşanmıştır.
Tahminimizrekoltenin500.000 - 520.000 ton`u geçemeyeceği yöndedir.
Hem vatandaşın, hem de ülkenin daha fazla kazanması için, ürün fiyat oluşumuna ve üreticisine devletin seyirci kalmaması gereklidir.
Fındık üreticileri, yüksek girdi maliyetleri ile baş etmeye çalışırken, tekelci piyasa koşullarında düşen fındık fiyatları ile, AKP hükümeti tarafından bir kez daha SAHİPSİZ bırakılmış ve MADUR edilmiştir.
Çiftçimiz ve yöre insanının, alım gücü düşmekte, ticareti de her geçen gün geriye gitmektedir. Oysa üreten ülke, kalkınan Türkiye olacaksak, bu köyden başlar.
Devletin asli görevi, ülke ve insanının menfaatlerini korumak olduğu unutulmamalıdır. Bunun için ürün alımında pazar rekabeti oluşturmalı, katma değerli ürün alternatif satış ve ihracat kanallarını desteklemelidir.
Artık şunun farkına varmalıyız; çiftçinin refahı artmadan, bizim refahımız ve rekabet gücümüz artamaz. Bu sağlanırsa, hem üretici hem de ülkemiz daha çok kazanacaktır.
Üretici kimsenden sadaka istemiyor. EMEĞİNİN, ALIN TERİNİN KARŞILIĞINI İSTİYOR!..
KISACASI İNSANCA YAŞAMAK İSTİYOR.
Buradan açık çağrı yapıyorum; ülkemiz ve bölgemiz insanının ciddi gelir kalemlerinden olan bu stratejik tarım ürünümüz olan fındık için, bölgenin tüm milletvekillerinin, herkesin seferber olması gerekmektedir.
Hayati TOSUN
Ziraat Mühendisleri Odası
Samsun Şube Başkanı