KARADENİZ HAYAT GAZETESİ: SAMSUN`DA MÜHENDİSLİK-MİMARLIK HAFTASI KUTLANDI - 26 EKİM 2018
Kutlamalar TMMOB’a bağlı odaların yönetici ve temsilcilerinin de katılımıyla Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ile başladı.
Daha sonra TMMOB Samsun Mimarlar Odası’nda bir kokteyl düzenlendi. Burada konuşan Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı ve TMMOB İKK Sekreteteri İshak Memişoğlu, “ 6235 Sayılı Kanun’la kurulan TMMOB’nin ilk Genel Kurulu, 18-21 Ekim 1954 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir. İlk genel kurulumuzda, TMMOB tüzüğü kabul edilmiş ve birlik bünyesinde 10 meslek odası kurulmuştur. TMMOB’nin örgütsel hayatının fiilen başlangıcı olan ilk genel kurulumuzun yapıldığı 18-21 Ekim ve takip eden hafta her yıl Mühendislik-Mimarlık Haftası olarak kutlanmaktadır.
1954 yılından bu yana aradan geçen 64 yıl içerisinde Türkiye’nin teknik gücünü oluşturan mimar, mühendis ve şehir plancılarının sayısı artmış, meslek disiplinleri çeşitlenmiştir. Bugün Birliğimiz bünyesinde 24 Oda, bu Odalara bağlı 213 şube ve 50 İl/İlçe Koordinasyon Kurulu bulunmaktadır. TMMOB, 100’den fazla mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı disiplininden 550 binin üzerinde üyesiyle, Türkiye’nin en büyük mesleki kitle örgütlerinden biridir.” Dedi.
TÜRKİYE’DE DERİN BİR EKONOMİK KRİZ YAŞANIYOR
64 yıl önce genel kurul salonunda başlayan örgütlü mücadelelerinin yıllar içerisinde emek ve demokrasi mücadelesi ile kaynaşmasıyla birlikte, bugünkü kurumsal kimliğin ortaya çıktığını belirten İshak Memişoğlu, “ Bu kimlik, ülkemizin kalkınma ve sanayileşmesinde bilim ve teknoloji politikalarının önemine vurgu yapan, kamu yararı ve hakça paylaşımdan yana, yurtsever, devrimci, ilerici ve toplumcu geleneğimizdir. Birliğimiz ve bağlı odalarımız, 64 yıldır, sanayiden planlamaya, kentleşmeden enerjiye, gıda güvenliğinden ormanlara, çevre politikalarından yapı denetime, işçi sağlığından madenciliğe, ulaşımdan iletişime kadar insana ve topluma dair her alanda mesleki bilgi ve birikimimizi emekten, halktan, ülkemizden, meslek-meslektaş çıkarlarından yana kullanmaktadır.
Bugün ülkemizde derin bir ekonomik kriz yaşanmaktadır. Dışa bağımlı bağımlı ekonomi politikalarının kaçınılmaz sonucu olan bu kriz, tüm halkın olduğu gibi mühendis, mimar ve şehir plancılarının yaşamlarını da olumsuz etkilemektedir. Tek adam rejiminin yarattığı siyasal ortam ekonomik riskleri derinleştirirken, halkın hak arama taleplerinin şiddetle bastırılarak görmezden gelinmesi krizin sonuçlarını daha da ağırlaştırmaktadır. İşsizlik, güvencesizlik, esnek istihdam ve düşük ücret gibi sorunlar genç meslektaşlarımızın en büyük problemi haline gelmiştir. Kriz nedeniyle kapanan işletmeler, duran yatırımlar ve üretimini azaltan şirketler meslek alanımızdaki işsizleşme sorununu giderek derinleştirmektedir. Kamuda çalışan meslektaşlarımız ise düşük ve eşitsiz ücret, sözleşmeli istihdam, özlük hakkı kayıpları ve teknik personel ataması yapılmaması gibi sorunlarla yüz yüzedir. Kriz tüm meslektaşlarımızın emeğinin değersizleşmesine, gelirlerinin düşmesine ve borçlarının artmasına neden olmaktadır.” Diye konuştu.
ÖZLÜK HAKLARIMIZ GASPEDİLİYOR
TMMOB’un bu sorunların derhal çözülmesi, ekonomik krizin emek yanlısı bir programla aşılması, üreten-sanayileşen-kalkınan bir Türkiye’nin yaratılması için mücadele ettiğini ifade eden Memişoğlu, “Birliğimiz, halkın iyi ve güvenli mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmeti alması için mücadele etmektedir. Birliğimiz, yaratıcı fikirlerin, aklın ve teknolojinin gelişmesi, öne çıkması ve toplumsal yaşamı kolaylaştırması için mücadele etmektedir.
Bu mücadelemiz, toplumun genel çıkarı yerine sermaye kesimlerinin çıkarlarını, ülkenin öncelikleri yerine uluslararası tekellerin önceliklerini önemseyen yöneticiler tarafından boşa düşürülmek istenmektedir. Yasa ve yönetmelik değişiklikleri yapılarak, mesleki denetim yetkilerimiz kısıtlanarak, mesleki unvan ve alanlarımız aşındırılarak, özlük haklarımız gasp edilerek, belediyeler ve kamu kurumlarıyla yaptığımız protokoller iptal edilerek, Birlik yöneticilerimize davalar açılarak mühendis, mimar ve şehir plancılarının öz örgütü olan Birliğimiz güçsüzleştirilmek istenmektedir.
Mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki haklarına ve onların savunucusu olan TMMOB örgütlülüğüne sahip çıkmak aslında tüm toplumun geleceğini sahip çıkmak demektir. Çünkü bizim meslek alanımız, toplumun ortak yaşamının üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır. Mesleğimizin bu özelliği, bizlere toplumsal bir görev ve sorumluluk vermektedir.”şeklinde konuştu.
Memişoğlu konuşmasını şöyle tamamladı. Bu sorumluluk duygusuyla, meslektaşlarımızın haklarının korunması için şu hususların bir kez daha altını çizmek istiyoruz:
- Birliğimiz ve bağlı odalarımızın üzerindeki, bakanlıklar, Devlet Denetleme Kurulu ve merkezi idare üzerinden yapılan her türden vesayet ve denetim girişimlerine derhal son verilmelidir.
- Birliğimizin görevlerini, yetkilerini, seçim sistemini ve yönetim yapısını değiştirme yolundaki yasal düzenlemeler geri çekilmelidir.
- Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ek gösterge, eşit işe eşit ücret, kadrolu istihdam, mesleki atama ve özel hizmet tazminatı talepleri karşılanarak, ücretleri insanca yaşanabilir bir düzeye çıkartılmalıdır.
- Kayıt dışı çalışmanın ve ücret adaletsizliklerinin engellenebilmesi için, Birliğimiz ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında 2012 yılında imzalanan fakat 2017 yılında SGK tarafından keyfi biçimde iptal edilen Asgari Ücret Protokolü yeniden uygulanmaya başlamalıdır.
- Birliğimize bağlı odalarımızın mesleki denetimi yetkilerini kısıtlayan tüm düzenlemeler kaldırılmalıdır.
- Mesleki çıkarlarımızı ve statülerimizi aşındırmaya ve gasp etmeye yönelik uygulama ve düzenlemeler geri çekilmelidir.
- Birliğimizin ve bağlı odalarımızın kamusal yaşamı düzenlemeye yönelik kurul, konsey ve organlara katılımının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
TMMOB olarak bu taleplerimizin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Unutulmaz Başkanımız Teoman Öztürk’ün dediği gibi, dün olduğu gibi bugün de, “Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği; baskı, zulüm ve engelleme yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde; bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız.”