KARASABAN GERİ Mİ GELİYOR?

MERKEZ
07.05.2008

Mustafa Dolu / Halkın Avukatı

 

Ülkemizde uygulanan ekonomik politikadan o kadar çok sapma oldu ki, şimdi işçi, çiftçi, memur, emekli, esnaf, koro halinde inlemeye başladı.

Çalışanlar ve emekliler, haklı olarak hükümetin tutturamadığı enflasyon hedefini aşan orandaki fiyat artışlarının farkını istiyor. Esnaf zamanla siftah yapamamanın ezikliği ile yarınlarının ne olacağını kara kara düşünmeye başladı. Her geçen gün dükkanlara vurulan kilit sayısının çoğalması gözünü iyice korkutmuş olacak ki, geleceğe kuşku ile bakmaya başlamış. Şimdi elbirliği ile yok oluşlarının seyredilmemesini istiyorlar.

Beyler sizin anlayacağınız çarşı, pazar yanıyor, oraların müdavimleri olan halk ile esnaf zor durumda ve kendilerine can simidi atılarak kurtarılmayı bekliyorlar. Hatta yılana sarılmaya bile razılar. Yeter ki onlara bir el uzansın.

Çiftçi ve köylünün hali içler acısı. Bir taraftan kuraklık, bir taraftan artan girdi fiyatları, onları zaten çaresiz bırakmış durumda. Ektiğini alamayan, aldığını satamayan, satsa da parasını alamayınca borçlanan, borcunu ödeyemediği için de icra takibatına ve hapis cezalarına uğratılan dertli bir kesim. TMO‘ya sattığı ürünün parasını alamayan çiftçiler bankaların kıskacına giriyor. Ektiği ürün kuraklık nedeniyle masrafını dahi kurtaramayacak hale gelince, bu kere icra takibatları, arkasından hapislik. Üretici çiftçinin hali bu.

Dünyanın en pahalı ülkesiyiz

Dünyanın en pahalı benzin ve mazotunu kullanan bir ülkeyiz. İstihdam yetersiz. Üretim yok. Talep elastikiyeti olan bir ihraç ürünümüz yok. Durum böyle olunca da bütçemiz vergilere dayandırılmış durumda. Bu yolla para toplamanın en kolay yöntemi ise, çok tüketilen ürünlere vergi yüklemek. İşte bu yüzden dünyada en pahalı benzin ve mazotu kullanan, otomobil alımlarında en çok vergiyi veren, sigara ve alkollü maddelerde vergilerimizle rekor kıran bir ülkeyiz.

Bu pahalılıkta tarlasını traktörle süremeyen veya sürdüremeyen çiftçiler, "Belki de gelecekte antika olur" diyerek samanlıklarının bir köşesine koydukları karasabanlarını çıkararak, fotoğrafta görülen Kars‘ın Beyköyü‘nde olduğu gibi üretime sokmaya başladılar. Karasabanlar çıkıp tarlaya girince ilginçtir, yıllardır iç talebe karşılık veremeyen Başak Traktör‘ün ihracata başladığını öğrendik.

Ülkemizde birçok tarım ürününün ekimi ya yasaklanmış ya da kota koyulmuş. (Pamuk, şeker pancarı, tütün vs. gibi) Mazot, gübre, tohum, ilaç ve nakliye ücretleri arttığı gibi hüküm süren kuraklık çiftçi ve köylünün belini iyice büktü. Sürekli çiftçi ile iç içe olan, konularında uzman kuruluşlarımızdan Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, buğday, arpa, pirinç, nohut, mercimek, süt ve et üretiminde değil, diğer tarım ürünlerinin tümünde rekoltenin düşük olacağını, bu oranın daha da aşağılara düşmemesi için tedbir alınması gerektiğini defalarca belirttiler.

Bu kuruluşların sesini duyup, ciddiye alıp önlem alması gerekenlerin kafasında ve gündemlerinde tamamen başka hususlar var. Onlar, Taksim yasakmış oraya çıkmak isteyenlerin hepsi işçi değilmiş. Bu nedenle polis orantısız güç kullanmış gibi şeylerden bahsediyor.

Polisin kendileri için cop yerine özel yaptırdıkları sopalarla resimleri yayınlandı. İsmailağa cemaatinin Taliban tipli adamları İstanbul‘da yuvalanmış, kendilerine üs kurmuş, üstüne üstlük gazeteci dövüyor ve tehdit ediyorlar. Araplar sırf Türk olduğu için Allah‘a küfrettiği gerekçesi ile birini idama mahkum ediyor. İşçi, köylü, memur, esnaf ve çiftçinin hali içler acısı, bizim gündemimiz Taksim savunması ve polisin haklılığı.

Etmeyin beyler, ülke sıkıntılı, bu gidişle gelecekte daha sıkıntılı günler yaşayacak gibiyiz. Gün birleşme ve bir araya gelip çözüm üretme günüdür.

Yoksa, "Sen onu dedin. Ben bunu dedim" gibi şeylerle zaman öldürürsek, leyleğin lak lakla geçen ömrüne benzeriz ve daha toparlayamayız. Bizlere yazık olur. Hele hele saltanata alışmış olanlara çok daha yazık olur haberiniz olsun ki, tedbir alasınız...

Okunma Sayısı: 403