KARPUZ TÜKETİMİ NEDEN AZALDI?
Yaz aylarının en çok tüketilen meyvesi karpuz bu yıl üreticinin yüzünü güldürmedi. Havaların serin gitmesinin ve oruç ayı olmasının yanında kabak aşısının gündeme gelmesi karpuzu tartışılan bir meyve konumuna getirdi.
Yaz aylarının en çok tüketilen meyvesi karpuz bu yıl üreticinin yüzünü güldürmedi. Havaların serin gitmesinin ve oruç ayı olmasının yanında kabak aşısının gündeme gelmesi karpuzu tartışılan bir meyve konumuna getirdi. Karpuz üretiminde verimli bir sezon olmasına karşın karpuz elde kaldı. En çok tüketilen illerde havaların serin gitmesi ve oruç ayı tüketimi azaltırken kabak aşısı da gündeme geldi. Peki iki binli yıllardan beri bu yöntem neden uygulanıyor?
Kanal B Adana Temsilcisi Sema Erdoğan`a konuşan Şube Başkanımız Semih Karademir, Ülkemizdeki aşılı karpuz denemelerinin 2000`li yıllarda başladığını belirterek, "Bizim ülkemizde başlangıç tarihi ilk denemeler sahada 2000`li yıllarda başladı ve bizim bugünlerde bu yıllarda aşılı karpuz veya halk tabiriyle kabak aşılı karpuz bu tarihlerde ülkemize pik noktasına ulaştı. Bizim kabak aşılı karpuzlarda işine girişmemizin temel nedeni aslında tüketicilerin bildiği üzere veya tüketicilerin söylediği üzere bir çeşitte çok fazla ürün almak gibi ana sebep değil. Buradaki temel sebep Çukurova koşullarında 1 dekar maliyeti 2 bin TL`yi bulan örtü altı sebzeciliğinde turfanda açısından 2 bin lirayı bulan bir karpuz üretiminde karpuzun tam irileşmeye başladığı dönemde toprak kökenli hastalıkların sıcaklıkla beraber devreye girerek karpuz bitkilerini ölüme götürmelerinden dolayı aşılı karpuza geçiş var" diye konuştu.
Ham Kırım Karpuza Darbe Vuruyor…
Karpuzda aşılamadan dönüş olmadığına vurgu yapan Karademir, değişik sebze gruplarında da aşılama yönteminin kullanıldığı belirtti. Karademir açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Aşılı karpuzla ilgili eğer vazgeçilmek durumu olacak ise de bu bugün ki bilim ve teknik koşullarında mümkün olan bir olay değildir. Nasıl olur biz aşılı karpuzu terk ettiğimiz noktada bizim ülke topraklarında karpuzu ektiğimiz bütün alanların kimyasallarla ilaçlanması gerekmektedir. Bu hem çok pahalı hem de mümkün olmayan bir yöntemdir. Bundan dolayıdır ki gelişmeler ilerledikçe çevre, çevresel faktörler, biyolojik faktörler devreye girdiği sürece karşımıza bir takım olumsuz olaylar çıkacaktır biz bu olumsuz olaylarla birlikte yaşamanın üretim yapmanın yöntemlerini arayacağız. Aşılı karpuzda bunlardan bir tanesidir. Bu vesileyle bu konuyu da vurgulamak istiyoruz esasında. Nerede o eski karpuzların tatları diyenler için en önemli sorun ise kabak aşılı karpuzların hasat zamanı.
Biz karpuz üretimini yaparken hasatla ilgili fiyatların yüksek olmasından dolayı uygun olmayan dönemde yani halk tabiriyle ham kırım yapılmaktadır ham karpuz hasadı yapılmaktadır. Esas karpuza vurulan darbe budur. Bundan dolayı bakanlık yetkililerinin veya üretici örgütlerinin bir şekilde erken karpuz kırımını ham karpuz hasadının önüne geçilmesi gerekir.
Toprak kökenli hastalıkları elimine etmek için kabağın ve karpuzun ayrı ayrı fide firmaları tarafından ekildiği daha sonra bunların bir şekilde kabağın altının karpuzun üstünün uyumu sağlanarak fidelenip dikildiği üründür aşılı karpuz. GDO`lu değildir. Hormon diye bir şey söz konusu değildir."