KLAVUZU KARGA OLANIN … / KARASABAN
KLAVUZU KARGA OLANIN …
Avrupa Birliği`nde (AB) genetiği değiştirilmiş (GD) tohumla tarıma ilk olarak 1998 yılında Amerikan biyoteknoloji devi Monsanto`nun MON810 mısır çeşidine onay verilmesiyle başlandı. İkinci onay ise 2010 yılında Alman kimya devi BASF`ın "Amflora" patates çeşidi için verildi.
Eurobarometer`in araştırmasına göre AB halkının %61`i GD tohumla tarım yapılmasına karşıdır. Bu oran 2007 yılında %57 idi. Halkın %70`i GD gıdaların temelde doğal olmadıklarına inanıyor, %59`u sağlık açısından güvenli bulmuyor, %58`i gelecek nesiller için güvenli görmüyor, %57`si ise bu gıdaların kimilerine çıkar sağlarken halkın geri kalan kısmını riske attığına inanıyor.
GD ürünler konusunda son derece hassas olan AB halkı, bunları tüketmek istemediği gibi tarımının yapılmasını da istemiyor, bu konuda son derece örgütlü bir mücadele veriyor. GD tohumlarla tarım yapan ve şu anda tamamı AB içerisinde yer alan ülkelerde 2005 yılında 165 bin hektar alanda GD mısır ekilirken 2010 yılında yarı yarıya azalarak 82 bin hektara geriledi. Bir önceki yıla göre azalış toplamda %13 olurken, bu oran Portekiz`de %4, İspanya`da %11, Çek Cumhuriyeti`nde %28 ve Romanya`da ise %75 oldu. Tek artış ise %43 ile Slovakya`da oldu. Polonya`da ise ekim alanında bir değişiklik olmadı.
AB`de ekim alanının %82`si İspanya`dadır. Polonya`nın 2006 yılında çıkardığı Tohumculuk Kanunu GD tohum satışını yasaklamasına karşın 3 bin hektarlık alanda kaçak ekim olduğu görülmektedir. Sağlık ve çevresel kaygılar nedeniyle Fransa 2008 yılında, Almanya ise 2009 yılında MON810 ekimini yasakladı. Ayrıca Avusturya, Macaristan, Yunanistan, Lüksemburg ve Bulgaristan da GD mısır tarımını yasaklayan ülkeler arasındadır. Avrupa`da 169 bölge, 123 alt bölge ve 4.713 yerel yönetim halkının ve çiftçisinin desteğiyle kendini GDO`dan arındırılmış bölge ilan etti.
Ekimine Mart 2010`da izin verilen Amflora, dünyada sadece AB ülkelerinde 268 hektar alanda ekilmektedir. 2010 yılında, Almanya (15 hektar) ve İsveç (103 hektar) bir sonraki sezon için tohumluk üretmek amacıyla ekim yaparken, Çek Cumhuriyeti (150 hektar) endüstriyel kullanım amaçlı ekim yaptı.
Avrupa Komisyonu, yüksek nişasta içeriğine sahip Amflora için endüstriyel ve hayvan yemi amaçlı kullanım izini verdi. Üstelik, gıda olarak tüketiminin uygun bulunmamasına karşın, bu GD patatesin gıda zincirinin dışında tutulamayacağı çaresizliği ile binde 9 oranına kadar gıdalara bulaşmasına da izin verildi. Halbuki AB`de bu imtiyaz sadece insan gıdası olarak kullanımı onaylanmış GDO`lara, bulaşma kazara olmuş ya da teknik olarak kaçınılmaz ise uygulanırdı.
Amflora, kanamisin isimli antibiyotiğe direnç geni içermektedir. Kanamisin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından klasik ilaçlara karşı direnç geliştirmiş tüberküloz (verem) vakalarının tedavisi için yedek saklanan bir antibiyotiktir. Böylesine riskli antibiyotik direnç genlerinin GD ürünlerde kullanılması insan ve hayvanlarda görülen tüberküloz vakalarının tedavisini etkisizleştirecektir. Avrupa`da bu hastalık belki görülmüyor olabilir, ama ülkemiz hala bu hastalıkla savaşını hem insanlar hem de hayvanlar üzerinde sürdürmektedir.
AB mevzuatında, insan ve çevre sağlığı açısından tehdit oluşturabilecek antibiyotik direnç genlerinin kullanımının 2004 yılı sonuna kadar kademeli olarak sonlandırılacağı belirtilmesine karşın, bu hükme aykırı olarak Avrupa Komisyonu Amflora`ya Mart 2010`da izin verdi. Bunun üzerine Macaristan 27.05.2010 tarihinde bu kararının iptali istemiyle Avrupa Adalet Mahkemesi`nde dava açtı. Eylül 2010`da ise Avusturya, Fransa, Polonya ve Lüksemburg da davaya müdahil oldular.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, AB`de mevzuata aykırı bir şekilde izinlendirilmiş ve üye 5 ülke tarafından dava edilmiş bu patatesin ithalatına ne yazık ki 2010 yılında yalnızca endüstriyel amaçlı kullanım amacıyla izin verdi. Ancak, bu patatesin gıda zincirimiz içerisine girmeyeceğini kim ve nasıl garanti edecek?
Dikkat edilirse GD ürünler gıda/yem/yem katkı maddesi olarak kullanımlarının hangi kategoride olacağı belirtilerek izinlendirilmekte, kimine gıda ve yem olarak kimine ise sadece yem olarak kullanımına izin verilmektedir. Örnekte görüldüğü üzere GD patatese ise sadece sanayide kullanılmasına izin verilmiştir. Buradan da son derece basit bir şekilde anlaşılacağı üzere GD gıdalar masum ve sağlıklı değildir, ülkemize girişleri durdurulmalıdır.
Halkımızın sağlığını koruma konusunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı gerekeni yapmıyorsa, Sağlık Bakanlığı gerekli hassasiyeti göstererek duruma el koymalıdır!
Ahmet ATALIK / Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı