KOLAY ÇÖZÜM "İTHALAT"

İSTANBUL
22.04.2014
 

- Basın Açıklaması - 

KOLAY ÇÖZÜM "İTHALAT" 

22.04.2014 

14 Nisan 2010 tarih ve 2010/339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan "İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresi Hakkında Karar" çerçevesinde buğday, arpa, mısır ve pirinç için tarife kontenjanı açılmış ve söz konusu kontenjanlar Toprak Mahsulleri Ofisi‘ne tahsis edilmiştir. 

Karar çerçevesinde 2.5 milyon ton buğday, 1 milyon ton arpa, 500 bin ton mısır ve 200 bin ton pirinç olmak üzere toplamda 4.2 milyon ton tahıl ithalatı gerçekleştirilecektir. İlk üç ürün için tarife kontenjanı sonu olarak 31.05.2016, son ürün için ise 01.09.2016 tarihi verilmiştir. 

Ülkemiz bu dört üründe sürekli ithalatçı bir konumdadır. 2013 yılında 4 milyon tonluk buğday ithalatına karşılık 1.3 milyar dolar ödeme yapılmıştır. Aynı yıl 257 bin tonluk arpa ithalatı için 86 milyon dolar, 1.6 milyon tonluk mısır ithalatı için 481 milyon dolar, 284 bin tonluk pirinç (çeltik dahil) ithalatı için 284 milyon dolar ödeme yapılmıştır. 

Bu dört ürünün ithalatı için ödenen 2 milyar 151 milyon dolarlık dövizin ülkemiz parası açısından karşılığı 3.8 milyar TL‘dir. Buna karşılık 2013 yılında tarıma verilen toplam destek 8.9 milyar TL olmuştur. Son beş yıllık süreçte buğdaya verilen prim 5 kuruş, mısıra 4 kuruş, çeltiğe 10 kuruşla sabit kalırken sadece arpaya verilen 4 kuruşluk prim cüzi bir artışla 5 kuruş olmuştur. Verilen mazot desteği, çiftçinin akaryakıta ödediği yüksek ÖTV‘yi dahi karşılayamamaktadır. Ekonomik olarak sulanabilecek 8.5 milyon hektarlık (modern yöntemlerle bu alan 12.5 milyon hektara yükselebilecektir) sulanabilir tarım arazisinin günümüze dek ancak 5.7 milyon hektarlık kısmı sulamaya açılabilmiştir. Sulamaya açılan alanlarda çiftçinin kullandığı elektriğin borcunu ödeyememesinden kaynaklı icralık durumu da önemli bir sorundur. Diğer yandan hasat zamanı yapılan ithalatlarla ürün fiyatlarının baskılanması ise üretime en büyük darbeyi vuran sorunların başında gelmektedir. 

Bu ve buna benzer nedenlerle ülkemizde ekilen tarım alanları son 10 yıllık süreçte 2.8 milyon hektar küçülmüştür ki bu alan Belçika‘nın toplam yüzölçümüne yakın bir alandır. Aynı süreçte buğday ekim alanları da 1,5 milyon hektar, arpa ekim alanları ise 880 bin hektar küçülmüştür. 

Meteorolojik olaylar nedeniyle tarımsal üretimdeki açık elbette ithalat yoluyla kapatılmalıdır. Ancak, tarım arazilerinin tarım dışı amaçlara tahsis edilerek yok edilmesi, tarım politikaları nedeniyle çiftçinin üretimden vaz geçerek tarım arazilerini boş bırakması ya da var olan suyun tarımsal üretimle buluşturulmaması büyük bir sorundur. 

Coğrafyamızda yetiştirilmesi mümkün olan ürünlerde ülkemizin öncelikle kendine yeterliliği hedefleyen tarım politikası kurgulaması gerekmektedir. Ancak bu, 2014 yılı bütçesinde tarımsal desteklere sadece 9.6 milyar TL ayırırken faiz ödemelerine 52 milyar TL ayırarak gerçekleşemez! 

Tarımsal üretim yerine tarım ürünleri ithalatına kaynak ayırmakla tarımımız kalkınamaz; vatandaşımız güvenilir gıdaya ulaşamaz! 

Kamuoyunun bilgisine sunarız.

 

Ahmet ATALIK

Başkan

Okunma Sayısı: 490