Konferans Ziraat Fakültesi öğretim elemanları, 300‘e yakın öğrenci ve diğer katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.

Etkinlik ZMO Adana Şube Başkanı Şahin YETER‘in kısa konuşması ile başladı. TMMOB, oda örgütlülüğü ve ZMO-Genç‘in anlatıldığı sununun ardından ODA‘mız Önceki Dönem Başkanı Doç. Dr. Gökhan GÜNAYDIN bir konferans verdi.

Konferansta; tarım sektörü ve artan gıda fiyatlarının dünya gündeminde olmasına karşılık, ülkemiz gündeminde pek yer almadığı; ülkemizin üretim potansiyeline rağmen bugün birçok üründe ithalatçı durumda olduğu; nüfusun hızla artmasına rağmen tarım sektöründe ortaya çıkan çöküşün, ülkemizin geleceği açısından kaygı verici olduğu; 2003-2009 döneminde tarım sektörünün yıllık büyüme oranının % 1,28 düzeyinde kaldığı ve bunun Cumhuriyet tarihinin en düşük tarımsal büyüme temposu olduğu; birçok bitkinin gen merkezi olan Türkiye‘nin tohumda dışa bağımlı olduğu; hayvan sayılarının düştüğü, et ve süt fiyatlarının yem fiyatlarındaki artışı izleyemediği, üretimi çöken Türkiye‘nin Cumhuriyet tarihinde ilk kez yeterli miktarda kesecek hayvan bulamadığı için kurbanlık hayvan ithal etmek zorunda kaldığı; bu yapının Türkiye‘yi tarımda net ithalatçı bir konuma doğru ittiği; tarımın desteklenmediği aksine vergilendirildiği, yalnızca mazota ödenen dolaylı vergi yükünün tarımsal destekleme bütçesinin tamamına yakın olduğu; ürün fiyatlarındaki artışın girdi fiyatlarındaki artışın çok gerisinde kalması nedeniyle yoksulluk oranlarında yükselme olduğu; 2002-2009 döneminde toplam işlenen tarım alanının 2,6 milyon hektar azaldığı 2009 yılında tarım yapılmaktan vazgeçilen alan büyüklüğünün 8 ilin toplam alan büyüklüğünden fazla olduğu; kırsal alanı terk ederek kentlere göç eden ve yoksullaşan yüzbinlerce köylü üreticinin buğday üreticisi iken bulgur yardımına muhtaç hale düşürüldüğü belirtilerek; Türkiye‘nin tarımda yüksek maliyet-düşük verimlilik kıskacından süratle kurtulması gerektiği, bunu sağlamanın yolunun yapısal sorunları giderecek yatırım eksikliğini tamamlayacak bir yatırım seferberliğine girişmek, girdi ve çıktı piyasalarının düzenlenmesi olduğu; arazi toplulaştırması ve sulanabilir 4 milyon hektar arazinin suya kavuşturulması ile Türkiye‘nin önce kendine yeten, sonra ihracatçı bir ülke olacağı ve Türkiye‘nin ithalata milyarlarca dolar ödemekten kurtulacağını; sonuç olarak, tarımda Ar-Ge ve teknoloji kullanımının sağlanması, tarımsal kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması, üretici örgütlenmesi, tarımsal pazarlama ve destekleme sisteminin rasyonelleştirilmesi, bitkisel-hayvansal üretim ve su ürünleri üretiminin artırılması, kırsal kalkınma ve bölgesel kalkınma projelerinin yapılması gerektiği vurgulandı.