KONYA STRATEJİK GIDA ÜSSÜ OLMALI - MEMLEKET GAZETESİ
Hasat dönemi ve stratejik Gıda ve Tarım Üssü olma yolunda Konyayı değerlendiren Süleyman SOYLU, Konya stratejik tarım ve gıda üssü yapılabilir, yapılmalıdır ifadelerini kullandı.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve ZMO Konya Şube II. Başkanı Prof. Dr. Süleyman SOYLU hasat dönemi ve stratejik Gıda ve Tarım Üssü olma yolunda Konyayı Memlekete değerlendirdi. SOYLU, Konya Osmanlıdan bu yana en güvenli bölgedir. Bürokrratik engeller aşıldığı zaman Stratejik tarım üssü de olabilir" diye konuştu.
VERİLERİN GÜVENLİ SAKLANDIĞI BİR BÖLGEDİR
Stratejik gıdanın önemini Katar krizinde hep birlikte gördük hatırlatması yapan Prof. Dr. Süleyman SOYLU, Bu yıl buğdayda gerek Konya gerekse Türkiye genelinde 2 milyon tona yakın artış bekliyoruz. Biliyorsunuz, buğday çok kritik bir gıda. Malum geçtiğimiz haftalarda Ortadoğuda bir Katar krizi yaşandı. Dolayısıyla Katarın kişi başına düşen GSMHnin 140 bin dolar olması bir anlam ifade etmiyor. Paranız var ama ekmek bulmakta zorlanıyorsunuz. İşte Konya ve çevresinin de Tahıl Ambarı olmasının önemi de budur. Bu durum Konya Ovasının Türkiye için ne kadar önemli olduğu hakkında da bir bilgi verebilir herhalde. Yine söyleyeyim; Konya stratejik tarım ve gıda üssü yapılabilir, yapılmalıdır. Konya, verilerin güvenli saklandığı bir bölgedir. Osmanlıda da böyle olmuştur. Bundan sonra da tabi ki olabilir. Her şeyden önce tarım ve gıda potansiyeli var, bir de lojistik olarak Türkiyenin tam ortasında bir şehir. Tek eksiğimiz sadece koordinasyon... İletişim eksikliğimiz var. Bu konu biraz ulaşım yatırımları ile de ilgili. Şu anda süren çalışmalar nihayete erdiği zaman gıda üssü de kendiliğinden oluşmuş olacak. Konya zaten şu anda yarı merkez durumunda, sadece koordinasyon ve iletişimi geliştirmek bizim en büyük sorumluluğumuz olmalıdır." dedi.
BUĞDAYA YÖNELTEN TARIM POLİTİKASI ŞART
Üreticiyi stratejik ürün olan buğdaya ekmeye teşvik etmeliyiz ifadesini kullanan Süleyman SOYLU, "Konyanın tarıma dayalı sanayisi de bu anlamda çok önemli ki; şu anda en fazla un üretiminin yapıldığı yerdir. Bu arada şunu da hatırlatalım; Bundan 40 yıl önce Türkiyenin nüfusu 30-40 milyonken buğday ekilen tarım alanı 9 milyondu. Bugün ise nüfusumuz 80 milyona yükseldi ama buğday ekilen alan 8 milyona düştü. Bu açığı sadece üretimin artmasıyla kapatabiliyoruz. Bunun tedbirlerini şimdiden almamız lazım. Özellikle Konyada ekim alanlarının sınırındayız. Dolayısıyla Konyada buğdaya yönlendirici tarım politikası uygulamamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
KONYA ÜRETİCİSİ FİYATLARDAN RAHATSIZ!
Üretici açıklanan taban fiyatlardan rahatsız oldu diyen Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve ZMO Konya Şube II. Başkanı Prof. Süleyman SOYLU, "Geçen hafta bir önceki Bakan Faruk ÇELİK, buğdayın taban fiyatlarını açıkladı. Tabi o döneme kadar Güneydoğu ve Çukurovada hasat bitmişti. Dolayısıyla o bölgelerde neredeyse serbest piyasa fiyatları geçerli oldu ve üretici 1,5 liraya kadar satma imkanı buldu. Yalnız, Sayın Faruk ÇELİKin Konyada açıkladığı fiyatlar Konyaya çok yaramadı. Neden? ÇELİKin açıkladığı fiyat, buğdayın tonunun 900-1000 lira civarında olması hasadın bittiği bölgelerde satılan ekmeklik buğday fiyatlarının neredeyse yarısıydı. Bu durum, Konyalı üreticide biraz rahatsızlık oluşturdu. Üreticideki bu rahatsızlık Türkiyeyi stratejik gıda noktasında etkiliyor. Nasıl? Üretici buğday üretmek yerine daha karlı olacağını düşündüğü farklı ürünlere yöneliyor, dolayısıyla buğday üretiminde sıkıntı yaşayabiliyoruz. Burada çiftçiyi doğru yönlendirmek lazım ve bu minvalde tarım politikalarının geliştirilmesi gerekiyor. Milli Tarım Politikasında bizim bölgenin ana ürünü buğday olarak belirlendiyse, stratejik ürünün de desteklenmesi gerekiyor. Çitçiyi ancak teşviklerle doğru yönlendirebiliriz." ifadesini kullandı.
GÖKSUDAN GELECEK OLAN SEMBOLİK DIŞ HAVZADAN SU GETİRMELİYİZ
KOPa su getirme çalışmalarına da değinen Süleyman Soylu, Göksudan gelecek su oranı semboliktir. Bürokratik engelleri aşarak Havza dışından su getirmeyi başarabilmeliyiz" dedi.
Soylu şu şekilde devam etti; KOP ve GAP karşılaştırması yaptığımız zaman tarım alanları 3 milyon hektar olarak eşit ama GAP su zengini... Yani GAPta KOPun on katı su var. Konya çiftçisi suyu damla damla değerlendirip en yüksek verimliliğine ulaşıyor. Bu bağlamda üretici desteklenirse ürün çeşitliliği ve verimi son noktaya ulaşacaktır. Dolayısıyla Konya bölgesinde tarım ekonomisini daha da geliştirerek bölgenin bütün sanayisini zirveye çıkarma hedeflenmelidir. Zira tarım sanayinin her alanını geliştirmek için birincil etkendir. Konyada tarım alanları çok büyük ve biz ancak bu alanın yüzde 25ini sulayabiliyoruz. Yani yüzde 75lik alanda hala su yok. Suyun az olması üreticiler arasında sosyal adaletsizliğe de neden oluyor. Devletin bu konuda hızlı bir çalışma yapması lazım. Şu anda tabi ki çalışmalar var. Misal, Göksudan gelecek olan 400 milyon metreküplük su ve Hotamıştaki bitmek üzere olan depolama sistemi de elimizi kolaylaştıracaktır. Yalnız Göksudan gelecek olan suyun içme suyu da olarak kullanılacağını hesap edersek, bizim için yeterli olmayabilir. Yani Göksudan gelecek su sembolik. Biz, asıl mevcut sulama sistemlerini rehabilite çalışması yapmalıyız. Yalnız, rehabilite çalışmalarını tamamlasak bile bu su, Konya bölgesine elbette yetmeyecek. Dolayısıyla havza dışından su getirme çalışmalarını hızlandırabilmeliyiz. Bu çalışma da çok zor değil. Azerbaycandan petrol geliyorsa, Rusyadan doğalgaz geliyorsa pekala Konyaya da havza dışından su getirilebilir. Şu anda havza dışından su getirme taslağı var ama o taslakta bazı bürokratik engeller var gibi görünüyor. Onlar da çok acil çözülmelidir. İç Anadoluya suyu getirme konusunda siyasi baskı yapmamız gerekiyor. Özellikle Konya Bölgesini bilmeyen bürokratların Konyalı üreticilere su kotası uygulaması, üreticiler arasında büyük tepki çekiyor. Bu uygulama şu anda yok ama birkaç yıl öncesinde uygulamada olan bu kota için üretici halen kaygılı. Sanıyorlar ki; üretici vahşi sulama ile suyu hoyratça harcıyor. Tam tersine Konya çiftçisi suyu çok verimli kullanıyor."