KURAKLIK TARLADA 5 MİLYAR DOLAR ZARARA YOL AÇABİLİR - SABAH

MERKEZ
19.01.2007

Kuraklığın sürmesi halinde bu yıl hububat ve meyve sebzede oluşabilecek zararın ihracat kaybı ve ithalat olasılığı hesaba katılırsa 5 milyar doları bulabileceği belirtiliyor.

 

Ziraat Mühendisleri Odası, küresel ısınma nedeniyle yaş sebzemeyve ve kuru bakliyattaki verim kaybının yaratacağı ekonomik zararı hesaplamak için masaya oturdu. Bu konuda yapılan gayriresmi hesaplara göre ihracat kaybı ve iç pazardaki üretim kaybından kaynaklanacak ithalatın da katılmasıyla sadece kuru bakliyatta 1 milyar dolarlık bir zarardan söz ediliyor. Reis Bakliyat‘ın sahibi Mehmet Reis, 11‘inci ayda yapılan buğday ve kırmızı mercimekte yüzde 20 rekolte düşüklüğü olduğunu belirterek, "Bu tarihten sonra yağmur yağsa bile faydası olmaz" dedi. Nisan ayında pirinç, pamuk, fasulye ve nohut ekileceğini hatırlatan Reis, yağmur yağmazsa bazı bölgelerde ekim yapılamayacağını, bunun da önümüzdeki aylarda ürün bulamama ve fiyat artışı gibi sıkıntılara neden olacağını vurguladı. Reis şöyle devam etti: "Bazı ürünlerin ithalatı kronikleşti. Pirinç ve fasulye başta. Pirinçte 200 bin ton açık var. Sadece pirinçte zarar 100 milyon dolar. Fasulyede tüketim 125 bin, üretim 75 bin ton, yeşil mercimekte üretim 7 bin ton, Türkiye‘nin ihtiyacı 30 bin ton. Hükümetin verimi düşen ürünlerde referans fiyatları ve gümrük vergilerini aşağı çekmesi gerek, aksi takdirde stok fırsatçıları doğabilir."

BARBUNYA PAZARLIĞI!

"Üç konteyner barbunya fasulye için Kanada ile uzun pazarlıklar yapıyoruz" diyen Reis, "Türkiye‘de hâlâ zararımızın ne olduğu saptanmış değil. Bence yaş sebze meyve ile kuru bakliyatın verim düşüklüğünün yaratacağı zarar 5 milyar doları bulur. Bunun 1 milyar doları kuru gıdadır. Bu hesap hem ihracat kaybı hem de iç pazardaki kayıp nedeniyle yapacağımız ithalatın toplam maliyetidir. Mayıs ve haziranda fiyatlarda büyük artışlar yaşanabilir" dedi. Paketli Bakliyatçılar Derneği Başkanı Mehmet Tevfik Dinçer de özellikle yeşil mercimek ve barbunya fasulyede sıkıntı olduğunu belirterek, "29 Ocak itibariyle gümrük vergilerinde ton başına ödenen bin 500 dolar fon bin dolara düşecek. Bu en olumlu gelişme" dedi.

İTHALAT YAPABİLİRİZ

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, küresel ısınmanın Türkiye‘nin şu an yaşadığı kuraklığın ana nedeni olduğunu, ancak tek nedeni olmadığını vurgulayarak, "Kuraklıktan en çok hububat, hububatlar içinde de en çok buğday zarar görüyor" dedi. Şu an için kuraklığın en çok Çukurova ve İç Anadolu bölgelerinde yaşandığını dile getiren Günaydın, Çukurova bölgesinde rekoltenin en az yüzde 30‘unun kaybedildiğini belirtti. "Buğdayın kilogram satış fiyatı 400 bin lira. Çukurova‘daki 400 bin tonluk üretim kaybının maliyeti 160 milyon YTL" diye konuşan Günaydın, Türkiye‘de yıllık buğday üretiminin 20 milyon ton kadar olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti: "Kuraklık devam ederse üretim 17 milyon tona düşebilir. Bunun ekonomik maliyeti 1 milyar 200 milyon YTL olur. 15 gün öncesine kadar yağış yaşasaydık, kurtarabilirdik ama artık kayıplar geri dönülemez bir noktaya geldi. Buna benzer bir kuraklık 30 yıl önce de yaşandı. O zaman da üretim 17 milyon tona düştü ve ithalat yapılmak zorunda kaldık. O kuraklığın küresel ısınmayla bir ilgisi yoktu. Bu yıl da böyle devam ederse ve kuraklık diğer bölgelere de sıçrarsa ithalat yapmak zorunda kalabiliriz. Çözüm yağmur duasına çıkmaktan daha köklü birşey olmalı. Sulanma için gereken yatırım tutarı 25-30 milyar doları bulur. Türkiye bu yatırımı yapmıyor."

MELTEM ERSOY

Okunma Sayısı: 503