TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Türkiye‘de yaklaşan Kurban Bayramı‘nda hayvancılık sektörünün can çekişir durumda olduğunu açıkladı.

ZMO Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Tuncer, dün ZMO merkezinde yaklaşan kurban bayramı öncesi, hayvancılık sektöründe gelinen noktayı değerlendirdi. Türkiye‘de hayvancılık alanında pazarı düzenleyen kurumların özelleştirilmesi veya tasfiyesi ile sektörde uygulanan ithalat politikalarının hayvancılık sektörünü can çekişir duruma getirdiğini ifade eden Tuncer, bu durumun kamuoyu duyarlılığını da artırdığına dikkat çekti. Hayvancılık sektöründeki gerilemenin çok boyutlu bir konu olduğuna dikkat çeken Tuncer, bu gerilemenin üretici, tüketici yarar ve çıkarları açısından değerlendirilebileceğini aynı zamanda halk sağlığı konusundaki etkisinin de önemli boyutlara ulaştığını ifade etti.

YILLIK KİŞİ BAŞI 6.5 KİLO KIRMIZI ET

Hayvancılığın gerilemesinin en önemli etkisinin insan beslenmesi ile ilgili olduğunu belirten Tuncer, bir insanın yeterli ve dengeli beslenebilmesi için 75-80 gr proteine ihtiyacı olduğunu fakat Türkiye‘de tahıl ağırlıklı beslenildiğini kaydetti. Kişi başı yıllık kırmızı et tüketiminin ABD‘de 95 kg, AB ülkelerinde 70 kg iken, Türkiye‘de bu oranın sadece 6.5 kg olduğunun altını çizen Tuncer, bu durumun Türkiye‘nin biyolojik ve düşünsel kapasitesini etkilediğini de söyledi.

Türkiye‘de hayvancılık alanında pazarı düzenleyen, uygun fiyatta kaliteli girdi sağlayan, hayvancılıkta ar-ge üreten kurumların tasfiyesi, özelleştirilmesi, işlevsizleştirilmesi ile kâr odaklı bir sürecin başladığına vurgu yapan Tuncer, tüm bunların hayvancılık sektöründe gelinen noktanın ana nedenleri olduğunu ifade etti.

1 MİLYAR DOLAR DÖVİZ

Tuncer, 1980- 2009 arası ülke nüfusunun 44 milyondan 72 milyona çıktığı, toplam büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığının ise 85 milyondan 38 milyona düştüğünü kaydetti.

Dünya Bankası ve IMF politikalarının yaygınlaştığı 2000‘li yıllarda tarımdaki gerilemenin hız kazandığını vurgulayan Tuncer, neoliberal politikaların bu çöküşü hızlandırdığının altını çizdi. "Yapısal sorunlar - yıkıcı politikalar eşliğinde yürüyen süreç, günümüzde ithalatla hız kazanmış görünmektedir" diyen Tuncer, duruma uygun olarak günümüzde ithalat yapacak kuruluşların çeşitlendirildiğini ve gümrük vergilerinin de azaltıldığını belirtti. Tuncer tüm bu ithalat politikaları ile birlikte ne et reyon fiyatlarında ne de kurbanlıklarda bir gerileme gözlendiğini söyledi.

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı‘nın Kurban Bayramı için hayvan stoğunun yeterli olduğu açıklamalarına rağmen 721 bin küçükbaş hayvan ithal edildiğine dikkat çeken Tuncer, bayramda kesilen hayvanın yerine yenisi konmadığı takdirde krizin daha da derinleşeceği uyarısı yaptı.

ŞAP HASTALIĞINA DİKKAT

Ülkemizde 30‘dan fazla ilin şap hastalığı nedeniyle karantina altında olduğuna dikkat çeken Tuncer, Kurban Bayramı‘nda denetimlerin yetersizliğinden, şaplı et tüketme riskinin arttığını söyledi. Hayvancılık alanındaki çöküşün önlenmesi, yapısal sorunların ortadan kaldırılması için şeffaf ve güvenilir politikaların sürdürülmesi gerektiğini belirten Tuncer, "Türkiye‘de canlı hayvan stoğu artmalı ve damızlık hayvancılık özel bir önemle desteklenmelidir" diye konuştu. İhmal edilen küçükbaş hayvancılığın da desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Tuncer, dişi hayvanların kesiminin önlenmesini istedi.

Milyonlarca ton yem ithalatının yapıldığını, toplam 4 milyon tona yakın yem ithalatı karşılığında 1 milyar doların üzerinde döviz ödendiğini belirten Tuncer, Türkiye‘nin yem üretiminde dışa bağımlılıktan kurtarılmasını istedi. Tuncer, hayvancılık alanında maliyetlerin en önemli sorun olduğunun da altını çizdi.

"Bulunduğumuz noktada gerekli tedbirler alınmaz ise, bu politikalar ülkemiz hayvancılığını bitme noktasına getirecektir" diye konuşan Tuncer, kurban kesiminde halkın, yaşını almamış dana, damızlık düve, gebe hayvanların kesilmemesi konusunda da uyardı. (Ankara/EVRENSEL)