Tuncer, oda genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bir insanın yeterli ve dengeli beslenmesi için günde 75-80 gram protein alması, bunun da üçte birinin hayvansal kökenli olması gerektiğini ifade etti. Türkiye‘de nüfusun çoğunluğunun hayvansal proteinden yoksun ve tahıl ağırlıklı beslendiğini belirten Tuncer, kişi başına yıllık kırmızı et tüketiminin ABD‘de 95, AB ülkelerinde 70 kilogram iken Türkiye‘de 6,5 kilogram olduğuna dikkati çekti. Tuncer, gelir dağılımındaki uçurumlar nedeniyle Türk halkının önemli bir bölümünün yalnızca kurban bayramlarında kırmızı et yiyebildiklerini söyledi.

Hayvan varlığı azalıyor

Türkiye‘de hayvan varlığının her geçen gün radikal bir biçimde azaldığını belirten Tuncer, 1980-2009 yılları arasında Türkiye‘nin nüfusu 44 milyondan 72 milyona çıkarken, hayvan varlığının 85 milyondan 38 milyona gerilediğini kaydetti. Turhan Tuncer, bunun nedenlerini şöyle sıraladı: ‘‘Hayvancılık alanında pazarı düzenleyen Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu ve uygun fiyattan kaliteli girdi sağlayan Yem Sanayii, hayvancılıkta Ar-Ge üreten araştırma enstitüleri ve tarım işletmeleri gibi kurumların özelleştirilmesi ya da işlevsizleştirilmesi, damızlık yetiştiriciliği, suni dölleme, aşılama gibi alanların büyük ölçüde yabancı tekellere bırakılarak üretici yararı yerine kar odaklı bir sürecin başlatılması, hayvancılık alanında verilen desteklerin nitelik ve niceliklerindeki yetersizlikler, bu tabloyu yaratan ana nedenlerdir. Türkiye 2009 yılında 4 milyon tona yakın yem sanayi ithalatı yapmış ve karşılığında 1 milyar doların üzerinde döviz ödemiştir. Türkiye‘nin 9,5 milyon tonluk toplam karma yem üretiminin 4 milyon tonunun ithal hammaddeye dayanması, sorunu açıkça ortaya koymaktadır. Sonuç olarak Türkiye, Kurban Bayramı‘nda kesecek yeterli hayvanı olmayan ülke konumuna düştü.‘‘

Kesilenlerin yerine yenisi konulmalı

Her kurban bayramında, Türkiye‘de yaklaşık 500 bin büyükbaş (toplam stokun yüzde 5‘i), 2 milyonun üzerinde de (toplam stokun yüzde 10‘u) küçükbaş hayvan kesildiğini belirten Tuncer, kesilen hayvanın yerine yenisinin konulamaması durumunda yaşanan et krizinin daha da derinleşeceğini söyledi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkililerinin hayvan stokunun yeterli olduğunu ifade etmelerine karşın başta Avustralya‘dan olmak üzere 721 bin küçükbaş hayvan getiriyor olmasının gerçeği bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade eden Tuncer, ithalatın çözüm olmadığının daha önce yaşanan tecrübelerle sabit olduğunu söyledi.