KURTULUŞUNUN 86. YILINDA İSTANBUL İŞGAL ALTINDA

KURTULUŞUNUN 86. YILINDA İSTANBUL İŞGAL ALTINDA
ADANA
08.10.2009

6 Ekim 1923’te İstanbul’u terk eden emperyalistler 6 Ekim 2009’da Harbiye’de…

 

Ekim‘de Türkiye‘nin dört bir yanında yapılan IMF ve Dünya Bankası karşıtı eylemler Adana‘da da kitlesel bir yürüyüş ve basın açıklaması şeklinde yapıldı. KESK-DİSK-TMMOB-TTB-Krize Karşı Emek ve Demokrasi Platformu‘nun ortak düzenlediği yürüyüş Hastaneler Kavşağı‘nda başladı. Yaklaşık 500 civarında katılım ile gerçekleşen yürüyüş AKP İl Binası önünde son buldu. SES MYK Üyesi Köksal Aydın, burada katılımcılar adına bir basın açıklaması yaptı.

Basın Açıklamasına ZMO Adana Şube Başkanımız Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Selma KIRANÇEŞME, Ramazan KARAKOÇ, Şahin YETER ve çok sayıda üyemiz katılarak destek verdi.

 

BASIN AÇIKLAMASI

IMF - DB DEFOL BU MEMLEKET BİZİM

Burada dünyayı felakete sürükleyenleri protesto etmek için toplandık. Onlar her zaman sömürünün, baskının, eşitsizliğin yanında yer aldılar. Dünyayı krizlerle felakete sürüklediler.

Onları yakından tanıyorsunuz. Onlar, ekmeğimize, özgürlüğümüze, ücretimize sürekli müdahale ettiler. Müdahaleye devam etmek istiyorlar.

Onlar bütün dünya işçi sınıfını ve ezilen halklarını ağır sömürü düzenine mahkûm eden uluslararası sermaye örgütleridir. 

Onlar İMF ve Dünya Bankası‘dır. Yıllar boyunca hükümetlere yoksullaştırıcı politikaları dayatmış, ülke bütçelerini faiz ödeme aracı haline getirmiş, dünya halklarını açlığa terk etmiş ve dünya sermayesini evrensel işçi haklarına karşı örgütlemişlerdir. Şimdi, yıllık toplantılarını yapmak üzere İstanbul‘a gelmek istiyorlar. AKP hükümeti, sermaye ve İMF destekçileri onları en iyi şekilde ağırlamak için seferber oldular.

Biz ise onların politikalarını istemiyoruz.

Küresel kriz milyonlarca insanı açlığa, yoksulluğa sigortasız ve güvencesiz çalışmaya sürüklerken, bu örgütler, dünyaya yeniden düzen vermeye kalkışıyorlar.  Küresel krizde tartışılır hale gelen inandırıcılıklarını yeniden onarmak istediklerini açık açık söylüyorlar. Onarım yeri olarak İstanbul‘u seçtiler. Bu toplantıda "Meşruluğumuzu kesinleştirmenin ve etkinliğimizi artırmanın yollarını tartışacağız." diyorlar.

Biz ne sizi, ne politikalarınızı, ne önerilerinizi görmek ve duymak istemiyoruz. Bu ülkenin gerçek sahipleri yani emekçileri, yani işsizleri, yani yoksulları, sizi evimize, ülkemize çağırmadık. Bizim davetlimiz değilsiniz.

Biz bu ülkenin insanları, sizi ve temsil ettiğiniz ideolojiyi, hiç bitmeyen kemer sıkmaktan ibaret olan politikalarınızla çok yakından tanıyoruz. Bu ülkenin emekçileri, yoksulları, ezilen halkları sizin dayattığınız politikaların bedelini düşen ücretiyle, artan sömürüyle, işsizlikle, paralı hale gelen sağlık hizmeti ile sigortasız çalışmak zorunda kalmasıyla, eğitimin paralı hale gelmesiyle, talan edilen kamu fabrikasıyla, tohum ekemediği toprağıyla çok iyi bilmektedir.

Bu küresel krizin dünyanın her yerinde milyonlarca insanı işsiz ve yoksul bıraktığını kabul ediyorsunuz. Ama bütün bunlardan kendinizi sorumlu tutmuyorsunuz. İşlerin artık eskisi gibi gitmeyeceğinin de farkındasınız. Bu nedenle "inandırıcılığını yeniden sağlamak ve meşruluğumuzu onarmaya çalışıyorsunuz.

İstanbul sizin meşruluk sağlayacağınız bir yer değildir. İstanbul‘un tarihine 15-16 Haziran‘larla, 1 Mayıs‘larla, kitlesel grevlerle, emeğin mücadelesi kazınmıştır. Bir gün gelecek, emeğin mücadelesi elbette sizin kararlarınızı da politikalarınızı da süpürüp atacaktır.

İstedikleri kadar toplantı yapsınlar, istedikleri kadar kararlar alsınlar. Emeğin kazanımlarını ortadan kaldırmak dünya halklarını yoksullaştırmak ve hükümetlere baskı yapmak için ve  ne hayaller beslerlerse beslesinler. Artık bir dönem kapanmaktadır. Kendilerinin yol açtığı 2008-2009 dünya krizi onların meşruluğunu tuzla buz etmiştir. Dünya işçi sınıfı ve dünyanın ezilen halklarına önümüzdeki dönemde kendi politikalarının eskisi gibi kolayca dayatamayacaklardır. Politika ve kararları bundan sonra hep daha çok tartışılacak, daha çok reddedilecek ve kabul edilmeyecektir.

Bu kurumlar yıllardır dünya işçilerini ve halklarını başka bir dünyanın mümkün olmadığına inandırmaya çalıştılar. Yıllarca başka alternatif yok dediler. Her sorunun piyasada çözüleceğini söylediler. Paylaşma ve dayanışmanın gelişmeyi engellediğini, rekabetin önünün açılması gerektiğini savundular. Ama 2008-2009 krizi bu iddialarını yerle bir etmiştir. Bütün dünya işçi sınıfı, dünyanın ezilen halkları bu krizde onların gerçek yüzünü bir kez daha görmüştür. Gerçek yüzlerini saklamak için artık çok daha büyük çaba harcamaları gerekmektedir. 

Onların şehrimiz İstanbul‘da bizim hakkımızda yeni kararlar almasının bizim için hiçbir hükmü yoktur. Buradan alacakları kararları meşru görmeyeceğimizi, Hükümetlerin bu kararlara uymaması için mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz. 

Başka bir dünya mümkündür, alternatif vardır. Emekçileri, ezilenleri bu ülkenin sorumlu bütün insanlarını İMF ve Dünya Bankası‘nı protesto etmeye onlara evinize gidin demeye çağırıyoruz.

KESK-DİSK-TMMOB-TTB

Okunma Sayısı: 1054
Fotoğraf Galerisi