MAYINLI ARAZİYE ÖZEL YASA - BİRGÜN
AKP hükümeti, Türkiye ile Suriye arasındaki kara sınırı boyunca bulunan mayınların temizlenmesi ve bu şekilde elde edilecek arazilerin tarımsal amaçla kullanımı için özel bir kanun çıkarıyor. Maliye Bakanlığı‘nca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu‘nda da ele alınan taslak ile Türkiye ile Suriye kara sınırındaki mayın ile patlamamış mühimmatın temizlenmesi, imha edilmesi ve bu suretle elde edilecek arazilerin tarımsal amaçlı kullanılması işlemlerine ilişkin esas ve usuller düzenleniyor.
Hazırlanan taslağın, sivil toplum kuruluşları, Ziraat Mühendisleri Odası ve çiftçi sendikalarının önerilerini görmezden geliyor.
KAMU İHALE KANUNU‘NA TABİ OLMAYACAK
Taslağa göre, mayın temizleme ihalesi ile bu işlemlere ilişkin danışmanlık hizmeti alınması işi, Kamu ihale Kanunu‘na tabi olmaksızın Maliye Bakanlığı‘nca yürütülecek. Mayın temizleme ihalesi, Hazine‘ye ait veya Maliye Bakanlığı‘nca idare edilen mayından temizlenecek alanlar ile müstakil kullanımı mümkün olmayan ve bu taşınmazlarla bütünlük teşkil eden Hazine‘ye ait diğer taşınmazların, tarımsal faaliyetlerde kullandırılmak üzere yükleniciye bırakılması karşılığı yapılacak.
Söz konusu alanda bulunan ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan taşınmazlar da aynı yöntemle Maliye Bakanlığı tarafından ihale edilecek. Ancak mayınlı alanda bulunsa da 27 Haziran 2005 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince belirlenen askeri yasak bölge ile sınır hattı boyunca tesis edilecek Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi için ihtiyaç duyulacak alanlar ayrılacak. Bu yerler, yüklenicinin kullanımına bırakılamayacak.
MALİYE VE GENELKURMAY EL ELE
Temizlenecek mayınlı alanların öncelik sırası, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı‘nın mutabakatı ile belirlenecek. İhale komisyonlarının oluşumu ve çalışmasına ilişkin esaslar da Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilecek. Genelkurmay Başkanlığı ile Milli Savunma ve Maliye Bakanlıkları temsilcilerinin katılımı ile oluşturulacak muayene ve kabul komisyonlarının görevleri ile çalışmasına ilişkin esas ve usuller da bu 3 kurum tarafından belirlenerek, ihale şartnamesinde gösterilecek.
Mayınlı alanlardaki maden, petrol gibi her türlü yeraltı zenginlikleri hakkında ise Maden Kanunu ile Petrol Kanunu hükümleri saklı tutulacak.
44 YILA KADAR TARIMSAL FAALİYET İZNİ
Taslağa göre, mayın temizleme süresi, taşınmazların yükleniciye tesliminden itibaren 5 yılı geçemeyecek. Taşınmazların temizleme karşılığı tarımsal faaliyetlerde kullanılmasına ilişkin tahmini ihale süresi ise kabul işlemlerinin yapılmasından itibaren 44 yılı geçmemek üzere Maliye Bakanlığı‘nca belirlenecek. Süre tespitinde, mayın temizleme işinin maliyeti ile kullanıma bırakılacak taşınmazların 1 yıllık kira bedeli dikkate de dikkate alınacak.
Mayın temizleme ihalesinin, belirtilen esaslar çerçevesinde yapılamaması halinde, söz konusu ihale, Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre hizmet satın alınmak suretiyle de gerçekleştirilebilecek. Bakanlar Kurulu, gerektiğinde, mayın temizleme işini veya ihale işlemlerini yürütecek kamu kuruluşunu belirlemeye de yetkili olacak.
ZMO BAŞKANI GÜNAYDIN: Bu şekilde yasalaşırsa yargıya gideriz
ZİRAAT Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, hükümetin hazırladığı taslak ile oradaki askeri mayının temizleneceğini ancak o bölge insanı için yerine ekonomik mayın döşenmiş olacağını belirtti. Mayınlı arazilerin temizlenmesi için yıllardır çaba harcadıklarını bu konuyu gündeme taşımaya çalıştıklarını anlatan Günaydın, şöyle konuştu:
"Önemli olan o mayınlı arazinin temizlenmesi ve üretime kazandırılmasıdır. Ancak, biz bu mayınlı araziyi temizleyeceksek amacımız o bölgede yaşayan topraksız halka toprak kazandırmak ve o köylünün o bölgede ülkenin ihtiyaç duyduğu tarım ürünlerini yetiştirerek ve katma değerini ülkeye bırakmasını sağlamak olmalıdır. Hazırlanan taslakla ise askeri mayın temizleniyor ama yerine ekonomik mayın konuyor, çünkü temizlenen mayınlı araziler bir şirkete verildiğinde halk oraya giremeyecek, orada çalışamayacaktır. Dolayısıyla bölge halkına ve kamu yararına bir durum değildir. Bu yüzden Bakanlar Kurulu kararı taslak aynı şekilde çıkarsa biz bunu yargıya taşırız."