MERMER OCAKLARI TARIM VE YAŞAM ALANLARIMIZI TEHDİT EDİYOR...
MERMER OCAKLARI TARIM VE YAŞAM ALANLARIMIZI TEHDİT EDİYOR
Türkiye ekonomisinin inşaat sektörüne dayalı olması nedeniyle ortaya çıkan mermer talebi ve cari açığı kapatmak üzere yeraltı zenginliklerimizin yurt dışına ihracatının artması ülkemizdeki mermer ve taş ocağı sayısında bir patlama yaşanmasına neden olmuştur. Türkiye genelinde 43.000 mermer ve taş ocağı ruhsatı verilmiş olup bunların yaklaşık yüzde 10‘u faal durumdadır. Antalya‘da bu ruhsat yağmasından nasibini almış olup il sınırları içerisinde 1000‘den fazla şirkete ruhsat verildiği 100 den fazla işletmenin ise faaliyetini sürdürdüğü bilinmektedir. Korkuteli ilçemiz 221 ruhsat sayısıyla Antalya‘nın en çok ruhsat verilmiş ilçesi olup faaliyette olan ocak sayısı 20‘den fazladır. Bu işletmelerin büyük bir kısmı Kızılcadağ, Manay, Osmankalfalar, Başpınar ve Taşkesik köylerinin sınırları içerisinde yer almaktadır.
İnşaat sektörünün mermer ihtiyacını karşılamak ve ekonomiye katkı sağlamak için açılan mermer ocakları bulundukları bölgenin çevresine, doğal yaşamına, doğal güzelliklerine ve tarım alanlarına ciddi zararlar vermektedir. Maden çıkarmak için yapılan patlatmalar yer altı sularının yatak değiştirmesine ve kurumasına yol açmaktadır. Madenin taşınması sırasında ağır yük taşıtlarının çıkardığı toz sebze ve meyve bahçelerinin kurumasına neden olmaktadır. Yine toz nedeniyle başta kırmızı örümcek olmak üzere bazı hastalık ve zararların yoğunluğu artmakta ve mücadelesi güçleşmektedir. Meyve ve sebzenin kalitesi düştüğü için pazarda satılamamaktadır.
Korkuteli ilçemizin ekonomisi tarıma dayalı olup meyve ve sebze yetiştiriciliğinin en çok yapıldığı Küçükköy, Büyükköy, Yazır, Bayat, Datköy, Köseler, Esenyurt ve Kargın köyleri Korkuteli barajının sulama sahasında yer almaktadır. Sulama Sahasında 6000-7000 civarında meyve üreticisi 40.000 dekar alanda meyvecilik yapmaktadır. Korkuteli barajını besleyen su kaynaklarından en önemlisi de Akpınar ve Gömülgen olup çıkış noktası burasıdır. Bu kaynaklar Korkuteli barajına ulaşıncaya kadar Taşkesiği yaylasında 4000 dekar Sürekler ve Dereköy mahallelerinde ise toplam 6500 dekar meyve ve sebze bahçesinin sulanmasında kullanılmaktadır. Bölgede devletin sulama yatırımları vardır ve sulama kooperatiflerinin 3 adet sondaj kuyusu bulunmaktadır. Bu kaynağın suyu ile Taşkesiği bölgesinde lezzetleriyle meşhur ve adını bölgeden alan patates, kuru fasulye, bulgurluk buğday ve nohut gibi ürünler yetiştirilmektedir. Köyün diğer önemli bir gelir kaynağı olan hayvancılığın yem ihtiyacı da bu sularla yetiştirilen yem bitkileriyle karşılanmaktadır. Bu suların beslediği sulak ve yeşil alanlar göçmen kuşların uğrak yerlerindendir. Bölgenin doğal güzellikleri arasında yer alan ve bölgenin yağış almasını sağlayan ardıç ağaçları ve bölgede yer alan zengin bitki çeşitliliği nedeniyle ilkbahar ve yaz dönemlerinde arıcıların tercih ettiği bir bölgedir. İçme suyu kalitesi nedeniyle Korkuteli halkının bir kısmının içme suyunu karşıladığı Akpınar mesire alanı, Korkuteli için yaşamsal önemdedir. Korkuteli halkının yanı sıra Antalya ve diğer bölgelerden gelen yazlıkçıların resmi ve özel kuruluşlar ile siyasi partilerin piknik ve diğer sosyal etkinlikler için öncelikli tercihi olan Akpınar mesire alanının mutlaka korunarak bizden sonraki kuşaklara aktarılması zorunluluktur. Akpınar‘ı Akpınar yapan su kaynakları ve doğal güzelliklerinin korunmasının yanı sıra Korkuteli barajının tarım alanlarını sulayabilmesi de buraya açılacak olan mermer ocağının ruhsatının iptali ile mümkündür. 2013 yılında verilen ruhsata dayalı olarak bu ocağın faaliyete geçmesi 7000 civarındaki meyve üreticisinin bahçelerinin elden çıkmasına neden olabilecektir. Buda Korkuteli tarımının bitmesi anlamına gelmektedir.
Türkiye‘de ruhsat verilmiş ve faaliyetteki birçok maden ve mermer ocağının Çinlilere devredildiği bilinmektedir. Kısa yoldan para kazanmak uğruna bir bölümü yabancılarının eline geçmiş mermer ocaklarının ruhsatlandırılmasında ülke menfaatleri dikkate alınmalı ve maden ocaklarının çalışmalarını yasa ve yönetmeliklere uygun yapmaları sağlanmalıdır.
Çok sayıda mermer ocağıyla doğal güzellikleri yok edilmiş, peynir gibi kesilen dağlarıyla ormanları yok edilmiş, tarım alanları ve su kaynakları zarar görmüş Antalya ve Korkuteli‘nin Akpınar bölgesinin de yok edilmesine tahammülü kalmamıştır.
Ruhsat sahibi Abdullah Kılıçaslan ve yetkilileri Korkuteli halkının haklı sesini duymaya çağırıyoruz. Gelin bu ruhsatı iptal edin. Gelin tarım alanlarına ve Korkuteli halkına kıymayın. Gelin Korkuteli halkını nefes aldığı, hayat bulduğu Akpınar‘dan mahrum bırakmayın...17.05.2015
ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
ANTALYA ŞUBESİ