Karademir, "tarlada kalan anızın yakılmadan, sap parçalama makinası ile ezilip aynı yere organik madde olarak bırakılabildiğini" söyledi.

Hasat sonrası tarlada kalan anızın yakılması nedeniyle Çukurova kentlerinin duman ve is altında kaldığını söyleyen Karademir, kontrollerin sıklaştırılarak bunun engellenmesi gerektiğini belirtti. Anızı tarla sahiplerinden çok, hasat sonrası tarlada kalan dolu mısır koçanlarını bulmak için ‘başakçı‘ diye tabir edilen kişilerin yaktığını belirten Karademir, "Tarla sahiplerinin büyük bölümü, zararlı olduğu için anızını yakmıyor. Bunun yerine son dönemde yüzde 50‘si devlet tarafından desteklenen sap parçalama makinesi kullanmaya başladı. Ancak başakçılar, anızı yakıyor. Biz tarla sahiplerine hasadı yapar yapmaz, sap parçalama makinesi kullanmalarını ve anızı tarlalarına organik madde olarak bırakmalarını öneriyoruz" dedi.

Anız yakımının topraktaki tüm organik maddeleri yok ettiğine dikkat çeken Karademir şöyle konuştu: "Anız yakımı topraktaki tüm organik maddeleri yok ediyor. Topraktaki mikroorganizmaların büyük bölümünü yakarak, toprağımızı çoraklaştırıyoruz. Topraklarımızda 30 yıl önceki mikroorganizma miktarı yüzde 2-3 seviyelerindeyken, bugün yapılan analiz sonuçlarında, organik madde miktarı 0.8‘lere kadar düştüğünü görüyoruz. Bu sürdürülebilir tarım adına gelecekte bize çok büyük sıkıntılar yaşatacaktır. Özellikle hububat hasadından büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Önceden teknoloji bu işe uygun değildi. Anız yakılarak bu iş çözülmeye çalışılıyordu. Ancak anız yakımının toprak ve çevreye zararı var. Sap parçalama aletleri son dönemde piyasaya çıktı. Üreticiyi sap parçalama aletlerini kullanmaya çağırıyoruz."