MMO'YA SALDIRI KINANDI
TMMOB'a bağlı Oda Başkanları ve İKK Sekreteri, Makina Mühendisleri Odası Adana Şubesi'ne Çapa'lı saldırıya sert tepki gösterdi.
MMO Adana Şube Başkanı Hüseyin Atıcı, yaşanan saldırının tesadüfi olmadığını, iktidarın baskı, tutuklama ve şiddeti politik araç olarak kullanan anlayışı olduğunu belirterek, "Baskı ve şiddetin bir hükümet politikası olarak izlendiği artık açık bir gerçektir" dedi.
Makine Mühendisleri Odası Adana Şubesi`ne bir saldırganın çift taraflı bahçe çapası bırakarak tehdit etmesi olayına TMMOB`ne bağlı Odalar tepki göstererek, saldırıyı kınadı.
Güzelyalı Mahallesi Adnan Kahveci Bulvarındaki MMO Adana Şubesi`nde TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Nazım Biçer, MMO Şube Başkanı Hüseyin Atıcı, İMO Şube Başkanı Abdullah Bakır, ZMO Şube Başkanı Şahin Yeter, Peyzaj Mühendisleri Odası Şube Başkanı Ramazan Doğru, Şehir Plancılar Odası Şube Başkanı Ulaş Çetinkaya, Eczacılar Odası Başkanı Ersun Özkan, SES Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel ve diğer odaların yöneticileri ortak bir açıklama yaptı. Adana İKK adına yapılan açıklamayı MMO Adana Şube Başkanı Hüseyin Atıcı okudu. Atıcı, şöyle konuştu:
"Eli çapalı bir saldırgan, MMO Adana Şube binamızı basmaya kalkışmıştır. Saldırgan, "İslam âleminin tek lideri Recep Tayyip Erdoğan`dır", "Başkanınıza söyleyin bundan sonra bu tip mesajlar çekmeyecek", "Bu tip mesajları çekmeye devam ederse bu çapanın hangi tarafını isterse o tarafını kafasına geçiririz" ifadelerini kullanarak ölüm tehdidinde bulunmuştur.
Dün yaşadığımız olay maalesef tesadüfen gerçekleşen bir olay değildir. Mevcut iktidarın baskı, tutuklama ve şiddeti yıllardır politik bir araç olarak kullanan anlayışı, son 40 gündür yaşadığımız olaylar çerçevesinde çirkin yüzünü daha da görünür kılmıştır.
İktidarın en tepesindeki kişiden en alttaki kişisine kadar muhalif olanların, iktidarla aynı fikirde olmayanların, farklı düşünceleri ve yaşam biçimleri olanların, ötekileştirildiği, aşağılandığı, hor görüldüğü, iktidarın resmi aygıtları ve kurumları eli ile bu kesimlere karşı baskı ve şiddetin bir hükümet politikası olarak izlendiği artık açık bir gerçektir.
Öyle ki; Bugün artık bu ülkede muhalif olana resmi şiddet uygulamak iktidar tarafından parayla ödüllendirilen bir uygulama haline gelmiştir.
Ülkemizin yeteri kadar gelişmemiş, demokratikleşmemiş hukuk sistemini ve yasalarını bile görmezden gelen, umursamayan, adeta AKP iktidarının özel paralı askeri gibi davranan güvenlik güçlerinin estirdiği şiddet kampanyasında son 40 günde toplam 8041 kişi yaralanmış, 4 kişi hayatını kaybetmiş, 11 kişi gözünü kaybetmiş, binlerce kişi gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır.
Sosyal olaylara ve halka, kendisiyle aynı fikirde olmayan herkese düşmanca yaklaşmayı ana ilke olarak kabul eden bu anlayış yine dün, Taksim meydanında meslek odalarımızın yöneticileri, taksim dayanışmasının sözcüleri gözaltına alındı. Parkın halka açıldığını duyuran ama parkı kendisi işgal ettiği için halkın parka girmesini engelleyen güvenlik güçleri dün yine terör estirdi. Gözaltına alınan yöneticilerimiz ve bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.
AKP iktidarının devlet eliyle uyguladığı bu resmi şiddet politikasının yanı sıra muhaliflere yönelik sivil faşist saldırıların onaylandığı ve makul görüldüğü bir ortama girdiğimiz görülmektedir.
Ellerinde karanfil olan insanlara "Allah allah" nidalarıyla düşmana saldırır gibi saldıran ancak sokakta halka saldıran eli satırlı-palalı adamların güvenlik güçleri tarafından görmezden gelindiği, hatta bir AKP milletvekilinin ifadesiyle "hukuk çerçevesinde yapılan bir eylem" diye değerlendirildiği bir ortamda yaşıyoruz.
Başbakanın "% 50 yi evinde zor tutuyorum" diyerek adeta iç savaş çağrısı yaparak muhalifleri tehdit ettiği bir ortamda, palalı-satırlı saldırganların sırtının sıvazlanması, desteklenmesi doğal bir sonuçtur.
Muhalif fikir ve yaşam biçimine sahip olanlara karşı uygulanan ve uygulanabilecek her türlü şiddet ve baskı iktidar tarafından övgü, onay ve ödüllendirme ile desteklenmektedir. Bunun doğal sonucu olarak da bugünkü iktidara muhalif olan tüm kişi ve kurumların başına gelen ve gelecek olan her şeyden birinci öncelikte sorumlu olan Başbakan ve hükümetidir.
MMO Adana Şube, TMMOB`a bağlı diğer odalarımızın Adana Şubeleri dün olduğu gibi bugün de, bundan sonra da doğrudan, bilimden, teknikten, emek ve halktan yana tutumunu ve anlayışını korumaya ve sürdürmeye devam edecektir. Baskılar ve tehditler bizi yıldıramaz. Gün yan yana gelme günüdür, Gün zalimin zulmüne dur deme günüdür."
Makine Mühendisleri Odası Adana Şubesi`nde katılanlara kırmızı ve beyaz karanfiller dağıtıldı. Basın açıklamasından sonra sloganlar atan topluluk daha sonra sessizce dağıldı.