MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARI GÜNÜ
TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Nazım Biçer, 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı.
TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Nazım Biçer, 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılar Dayanışma Gününde mesleğe, halkımıza ve ülkemize sahip çıktıklarını söyledi.
İKK Sekreteri Nazım Biçer, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti`nde TMMOB Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Bahattin Şahin, Denetleme Kurulu üyesi Ramazan Tümen, Şehir Plancıları Odası Adana Şube Başkanı Ulaş Çetinkaya, Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Tatar, Şubemiz Yönetim Kurulu Üyesi Hacer Sönmezateş ve oda yöneticilerinin katılımı ile bir basın açıklaması yaptı.
Nazım Biçer, 33 yıl önce, 19 Eylül 1979‘da Teoman Öztürk`ün çağrısıyla, mühendis, mimar ve şehir plancılarının, insanca yaşam koşulları ve grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı için ülke çapında bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdiğini anımsatarak şu görüşlere yer verdi:
"Mesleğimizin ve meslek alanlarımızın gerekse ülkemizin ve halkımızın içinde bulunduğu durum bizleri kutlama yapmaktan alıkoymaktadır. Emekten ve insandan yana olan her şey bugün bu ülkede emperyalizmin, piyasacılığın ve gericiliğin ablukası altındadır. Bu nedenle "TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü"nü "Mesleğimize, Halkımıza ve Ülkemize Sahip Çıkıyoruz" sloganı ile ülkenin dört bir yanında sokaklara taşımış bulunuyoruz.
AKP iktidarı tarafından uygulanan neoliberal, faşizan politikalar mesleğimiz, halkımız ve ülkemizin içinde bulunduğu baskı ve sömürü koşullarını giderek ağırlaştırmaktadır. Ortadoğu`da yaşanan gelişmeler, Suriye`ye emperyalist müdahale girişimleri içerisinde ülkemize biçilen rol ve Kürt sorununda tırmandırılan şiddet ortamı geleceğimiz açısından daha karanlık günlerin bizleri beklediğini işaret etmektedir.
Ülkemiz Ortadoğu`daki adı konmamış emperyalistler arası bölüşüm savaşının içerisine fiilen çekilmiş durumdadır. AKP iktidarı ile emperyalizme bağımlılık ilişkileri tarihimizde görülmemiş derecede güçlenmiş, aktif bir taşeronluk ilişkisi ile derinleşmiştir. Ortadoğu`da rejim değişikliklerinin sağlandığı eksene de tam uyum sağlayan AKP, ülkemizde de mezhepçiliği, ayrımcılığı körükleyerek toplumsal fayı germektedir.
Emperyalizmin Suriye politikası kapsamında ülkemizin bir işgal üssü haline getirilmiş olduğu artık her kesim tarafından dillendirilmektedir. Hatay ilimiz, mülteci görünümü verilen ve işgal kuvvetlerinin, silahlı militanların barındığı, eğitim gördüğü, gizli servis ajanlarının cirit attığı kamplar ve gizli üsler aracılığı ile lojistik bir savaş merkezi haline getirilmiştir. Ancak, artık mızrak çuvala sığmamaktadır, bu gerçek inkar edilemez bir hal almıştır. Son günlerde gündeme getirilen "insani yardım hattı" ve "özel güvenlikli bölge" kılıfı ile iç savaş tırmandırılarak askeri bir müdahalenin kapısı aralanmak istenmektedir. AKP, Suriye politikası ile ülkemizi ve geleceğimizi büyük bir ateşin içine atmıştır.
TMMOB`nin geleneği ve değerleri emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi verenlerin ellerinde şekil almıştır. Kimse bizden ülkemizin Suriye`nin emperyalist işgaline ortak edilmesine ve Hatay`da olup bitenlere sessiz kalmamızı beklememelidir. Bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancıları halkımızın ABD askeri, ülkemizin emperyalizmin üssü ve taşeronu olmasına izin vermeyecektir. TMMOB; Suriye‘de emperyalist işgale karşı çıkanların yaftalandığı, karalandığı zor zamanlarda da emperyalizme ve onun savaş, işgal ve sömürü politikalarına tereddüt etmeden "hayır" dedi. Tüm kara propagandaya ve baskılara rağmen Suriye`de emperyalizmin işgaline karşı çıkacağımızı ve bağımsız bir Türkiye için halkımızla omuz omuza mücadele edeceğimizi emperyalizmin taşeronları ve işbirlikçileri çok iyi bilmelidir.
AKP, aynı bakış açısıyla TMMOB‘ye de müdahale etmeye çalışıyor, idari yapıda KHK‘lar ile gerçekleştirilen değişim içerisinde Birliğimiz de Bakanlığa bağlı bir kurum haline getirilmek isteniyor. AKP zihniyetinin teslim alamadığı Birliğimiz, KHK‘lar ve bazı yönetmelikler yolu ile etkisizleştirilmeye, yetkisizleştirilmeye çalışılıyor, elleri kolları bağlanmak isteniyor. Odalarımız ve Birliğimiz, halen sürmekte olan büyük bir baskı dalgası altında zorlu koşullarda direnmeye devam edecektir. Ama bilinmelidir ki; yüreği insan sevgisi ile dolu olan TMMOB`nin kadroları her ne pahasına olursa olsun AKP`ye teslim olmayacak inanç ve kararlılıktadır.
"Mesleğimize, Halkımıza ve Ülkemize Sahip Çıkıyoruz! Sahip Çıkacağız!"