MÜHENDİSLİK MİMARLIK HAFTASI -SEMPOZYUM İZMİR KENT GÜNDEMİ 20.10.2011

MÜHENDİSLİK MİMARLIK HAFTASI -SEMPOZYUM İZMİR KENT GÜNDEMİ 20.10.2011
İZMİR
10.11.2011

Mühendislik Mimarlık Haftası İzmir Kent Gündemi Sempozyumuna katıldık.

 

MÜHENDİSLİK MİMARLIK HAFTASI -SEMPOZYUM İZMİR KENT GÜNDEMİ 20.10.2011

Mühendislik Mimarlık Haftası İzmir Kent Gündemi Sempozyumuna katıldık.

Mühendislik Mimarlık Haftası etkinliklerinin dördüncü gününde yapılan İzmir Kent Gündemi Sempozyumuna katıldık. Sempozyumun açılış konuşmaSI Şube Başkanımız İzmir İKK Sekreteri Ferdan ÇİFTÇİ tarafından yapıldı.

Sempozyumun oturum başkanlığını İMO İzmir Şube Başkanı Ayhan EMEKLİ yaptı. Sempozyuma konuşmacı olarak Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Hasan TOPAL, Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Gökhan ERKAN, Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Emrah ERGİNER ve Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Adına Yrd.Doç. Dr. Görkem AKINCI katıldı.

ŞPO`yu temsilen konuşan Gökhan Hüseyin Erkan,Türkiye`nin kamu arazilerini özelleştirerek bunları ekonomik çıkar gruplarına satan, bunun üzerinden ekonomiyi döndüren bir ülke haline geldiğini ifade etti. İzmir`in kentsel sorunlarının başında yeşil alan eksikliğinin sayılabileceğini belirten Erkan, "Avrupa standartlarında kişi başına düşmesi gereken yeşil alan miktarı 10 metrekare iken, İzmir`de kişi başına yeşil alan miktarı 3.46 metrekare" dedi. Konak Tüneli projesinin plansız ve planlama ilkeleri ile ilişkisiz olduğunu söyleyen Erkan, "İzmir`de ortak aklı, uzlaşı denen şeyin kendisi sahtedir. İlkeler oluşmadan yapılacak uzlaşmanın kendisi sahte olacaktır. ‘Yatırımımız engelleniyor` lafı ise kanunlar karşısında ayrıcalıklı bir imar affı istemektir" şeklinde konuştu.

Erkan`ın ardından söz alan ÇMO temsilcisi Görkem Akıncı ise taş ocakları ve madenlerin kağıt üzerinde çevreye çok uygun tesisler olarak gösterildiklerini fakat uygulamaya aynı durumun yansımadığını vurguladı. "Şimdiye kadar bu tür tesislerin Çevresel Etki Değerlendirmesi raporlarında ‘çevresel etkileri engellenemez` denildiğini görmedim" ifadelerini kullanan Akıncı, raporlarda alınması gerektiği belirtilen tedbirlerin de alınmadığını belirtti. Termik santrallere ve katı atık depolama alanlarına dair tartışmalara da değinen Akıncı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Termik santrallerde yer seçimi çok önemli. Santrallerle ilgili en önemli çevresel etkiler kül yığınları ile ortaya çıkıyor. Santrale yakın alanlarda biriktirilen bu atık yığınları, rüzgâr ile savrularak çevre sağlığını olumsuz etkiliyor.

Katı atık bertarafında en külfetli aşama toplama ve taşıma aşamasıdır. Belediyeler bu nedenle depolama için kente yakın yerleri seçme eğilimindeler. Ancak artık ‘uzak olsun, yeter ki izin verilsin` diyorlar. Halkın modern depolama yöntemlerine olan tepkisinin nedeni şu ana dek gördükleri ‘vahşi depolama` alanları. Katı atık depolaması için yer tespitini belediye tek başına yapamaz. Mühendis, şehir plancısı, hatta sosyolog ihtiyacı var."

Akıncı, İzmir Körfezi`nde büyük miktarda ağır metal kirliliğinin mevcut olduğuna dikkat çekerken, "Bunlar körfezi besleyen derelerden geliyor. Körfeze akan çökebilir katı madde tüm körfeze eşit yayılsa taban her sene 4 cm. yükselir" diye konuştu.

Sempozyumun bir diğer katılımcısı olan GMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Erginer, İzmir`in diğer sorunlarından denize dair sorunlarına sıra gelmediğinin altını çizerek, "Deniz dostu olmak için İzmir`e denizden bakmak gerek. Pasaport`taki seyir terasları işgal edilmiş durumda ve yurttaşlar denize yaklaşamıyorlar" dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi`nin almayı düşündüğü yeni vapurların maliyetlerinin iyi hesaplanması gerektiğini söyleyen Erginer, ek vapur iskeleleri yapılacak olmasının ve yeni vapur tiplerinde engelli yurttaşların da düşünülmesinin olumlu gelişmeler olduğunu dile getirdi.

Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topal ise sempozyuma EXPO üzerine bir sunumla katıldı. Daha önce EXPO`ya ev sahipliği yapan kentler olan Sevilla ve Şanghay örneklerine dikkat çeken Topal, "Her ülkenin kendine özgü koşulları EXPO`ya dair kararlarını belirler" dedi. İzmir`in öncelikli sorununun, kentsel yerleşim alanının yaklaşık yüzde 50`sini oluşturan "sağlıksız, niteliksiz alanların nasıl daha sağlıklı hale getirileceği" olduğunu vurgulayan Topal, "EXPO gibi 3-6 milyar dolar bütçeli organizasyonların fırsat olarak kullanılıp, Şanghay`da olduğu gibi alanın sağlıklaştırılacak bölgelerden seçilmesini öneriyoruz" dedi. Bu doğrultuda Melez, Arap ve Manda derelerinin sınırlandırdığı bir bölgede yer seçimi yapılabileceğine işaret eden Topal, "Bölgedeki Tekel depoları gibi atıl endüstri yapıları işlevlendirlebilir. İzmir, EXPO`yu İnciraltı`nı yapılaşmaya açacak bir araç olarak kullanmak yerine kentin gerçek ihtiyaçlarının karşılanması için bir fırsat olarak değerlendirmelidir" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından sempozyum dinleyici görüş ve soruları ile sona erdi.

Okunma Sayısı: 434
Fotoğraf Galerisi