MUSTAFA KANTARCI'NIN GÖNDERİSİ-08 NİSAN 2025

MUSTAFA KANTARCI'NIN GÖNDERİSİ-08 NİSAN 2025
ESKİŞEHİR
09.04.2025
 
Afrika insanını ve bölgenin her türlü zenginliğini elde etme girişimi karşısında Avrupalıların aksine insanî, adilâne ve sömürge karşıtı duran tek bağımsız devlet Osmanlılardı. Bu durum Osmanlı Devleti, tarih sahnesinden çekilinceye kadar devam etti.
Atatürk döneminde 1935 Etibank kurulmuştu. Banka, Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını modern tesisler vasıtasıyla ve yüksek verimlilik anlayışıyla çıkarıp, işleyerek ilgili kurumlara dağıttı.

AKP Hükümeti tarafından, 5 Haziran 2004 tarihinde, TBMM’den geçirilen 5177 sayılı değişiklik ve 5213 sayılı Maden Kanunu’la yabancı sermayeye, maden işletme ruhsatı alma konusunda büyük kolaylıklar sağlanırken, doğamızı, yok ediyor, insanımızın sağlığına da zarar veriyoruz.

Oysa Anayasanın 168. maddesine göre de "madenler, devletin hüküm ve tasarrufundadır." Yani halkın malıdır. Halkın malı üzerinde birilerinin haksız bir şekilde tasarrufta bulunması kabul edilemez. Bu yanlışlardan bir an önce vazgeçilmesi gerekmektedir.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, CHP’li Fethi Gürer’in soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye’de 118 yabancı firmaya ait 593 maden ruhsatı bulunduğunu bildirdi.

TEMA’ nın tespitlerine göre de 15 kentte ruhsatlık alan oranı yüzde 62. Ruhsatların en yoğun olduğu bölgelerin başında yüzde 79 ile Kaz Dağları geliyor. Çanakkale ve Balıkesir’in sınırları içinde yer alan bölgede toplam 1634 maden ruhsatı düzenlenmiş durumda. Artvin, Eskişehir, Zonguldak-Bartın, Ordu ruhsatlılık oranının yüzde 70’in üstünde olduğu kentler olarak dikkat çekiyor.

Eskişehir’imizin toprakları da ne yazık ki madencilik tehdidi altında. Yerli ve uluslararası maden şirketleri bu toprakların zenginliklerini yağmalamak için harekete geçti. Alpagut-Atalan’da, Sarıcakaya’da, yani Sakarıcakaya Vadisi’nde, doğamız ve yaşam alanlarımız vahşi madencilik uygulamalarının tehdidi altında.

Türkiye’nin narenciye ve sebze ihtiyacının yüzde 20’sini sağlayan Sarıcakaya vadisi bu siyanürlü Altın çıkarma sevdası yüzünden yok olacak, tüm Sakarya nehri havzasında ileride telafisi mümkün olmayan yaralar açılacaktır.

Sarıcakaya’ nın, doğasını, su kaynaklarını ve ekosistemini tehdit eden madencilik projesine dair kritik toplantı, 9 Nisan’da Ankara’da gerçekleştirilecek. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında, projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecine yönelik nihai karar verilmesi bekleniyor.

Salı Günü toplantıya katılacak olan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma GÜDER’ i Geçmişte ESOGÜ öğretim üyesi ve TEMA Eskişehir Şube Başkanlarından Sayın Halil GÜNGÖR’ le birlikte ziyaret ettik.

Ankara da yapılacak toplantı da Sarıcakya’ nın tarım açısından önemi üzerinde bir konuşma yapacak olan Sayın GÜDER. ziyaret süresince konulara hakimiyeti, sade, duru, pak konuşması ile moral vericiydi. Dayanışmacı, bir ruha da sahip olarak gördük.
Sayın GÜDER , kendini iyi yetiştirmiş, sistemli bir şekilde, fikri faaliyetlerde bulunan, eleştiriye açık, bildikleri doğrulardan taviz vermeyen, söylemekten de çekinmeyen, bir yapıda gördük.

Sayın Selma GÜDER'i kutluyoruz.

Kaynak: Mustafa Kantarcı
Haberin Linki: https://www.facebook.com/share/p/1JRimLcTko/

Okunma Sayısı: 17