NAR ÜRETİMİNDE YAŞANAN ARTIŞ ÜRKÜTÜYOR - RADİKAL
1 milyon tonluk dünya nar üretiminde Türkiye ikinci sıraya çıktı. 2007'de 102 bin ton olan nar üretiminin 2010'da 500 bin tona ulaşması bekleniyor. Eğer nar, dönemlik bir ürün haline gelir ve ilgiyi kaybederse, tonlarca üretim çiftçinin elinde kalabilir.
NURİYE DOĞU (Arşivi)
İSTANBUL - Türk meyveciliğinde büyük önem taşıyan nar, iç ve dış pazarlarda iyi fiyat bulan, sağlık açısından da düzenli olarak tüketilmesi tavsiye edilen, tarihin en eski meyve türlerinden biri. Narın Türkiye‘deki üretimi de tüketicinin talebine bağlı olarak her yıl artış gösteriyor. Talebin fazla olması narın iç ve dış piyasadaki fiyatını da artırıyor. Talebin giderek artmasının sebebi olarak ise, özellikle son dönemde, narın sağlık açısından faydalarının bilincine varılması gösteriliyor.
Ama nara olan bu ilgi azalır ve nar meyve pazarındaki popüleritesini kaybederse, stoklanan tonlarca nar, piyasaya sürülemeden çiftçinin elinde kalabilir. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Gökhan Günaydın da nar üretimindeki bu tehlikeye dikkat çekiyor.
‘Plansız üretim yapılıyor‘
Günaydın, nar üretiminin geleceği konusunda üreticileri şu sözleriyle uyardı: "Tarla bitkilerinde gelir getirecek ürünler azalınca, üreticiler meyveye yöneldiler. Son dönemde bu konuda en çok ilgi gören meyve de nar. Artık narın sağlık açısından faydalarını bilmeyen kalmadı. Bu da insanların talebini artırdı. Narın üretimi de arttı, tüketimi de ve dünyadaki talebe bağlı olarak ihracatı da. Ama şu anda Türkiye‘de plansız bir nar üretimi var. Daha çok nar üretmek için bilinçsizce, gelişigüzel dikimler yapılıyor. Birinci sınıf tarım toprağına dikiliyor, ovalara kadar yayıldı. Bu yanlış. Nar, çeşitlerine göre belirli yerlere dikilmesi gereken bir meyve. Her türü için ayrı bir yetiştirilme koşulu var. Ama daha fazla üretim için bunlar göz ardı ediliyor."
İran dünya birincisi
Gökhan Günaydın, nar üretiminin bu hızla gitmesi durumunda nar furyası da sadece belli bir dönemde kalır ve sönerse, üretimin dört yıl içinde tıkanabileceği uyarında bulundu. Günaydın, "Nardan sağlanan gelir durur, ihracat yapılamaz. Kısacası üretilen nar, elimizde patlayabilir" dedi.
Tropik iklim meyvesi olarak da bilinen narın Türkiye ve dünyadaki rakamsal yükselişinin altını çizen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar da, "Türkiye, nar üretiminde dünyada ikinci sırada" dedi. Dünya nar üretiminde birinci sıradaki ülke ise İran. Türkiye‘deki nar üretimi her yıl yükselen bir seyir izliyor. Bayraktar, 2005 yılında 80 bin ton olan yıllık nar üretiminin, 2006‘da 91 bine yükseldiğini ve 2007‘ye gelindiğinde ise rakamın yine artarak 102 bin tona ulaştığını belirtti.
Türkiye‘de nar üretiminin yüzde 61.8‘i Akdeniz‘de, yüzde 23.3‘ü Ege‘de ve yüzde 9.1‘i de Güneydoğu Anadolu‘da yapılıyor. En fazla nar üretilen il ise Antalya. İran‘ın ilk sırada yer aldığı 1 milyon tonluk dünya nar üretiminde, Türkiye‘yi Pakistan, Azerbaycan, Hindistan ve İspanya izliyor.
Narın yetiştirildiği bölgelerden de anlaşılacağı gibi ılıman iklim meyvesi olduğunu belirten Bayraktar, "Narın hasadı ağustos ayında başlayıp, kasım ayına kadar devam eder. İdeal depo şartlarında iki ay boyunca sağlıklı bir şekilde muhafaza edilebilir" dedi.
Türkiye ihracatta da ikinci
Türkiye nar üretimindeki ikinciliğini, nar ihracatında da ikinci sırada yer alarak koruyor. Ege İhracatçı Birlikleri‘nin verilerine göre Türkiye, 2007 yılında 1060 tonluk nar ihracatıyla, 1.1 milyon dolarlık ihracat geliri sağlamış. En fazla nar ihraç ettiğimiz ülkeler ise Ukrayna başta olmak üzere, Rusya, Almanya ve İngiltere. Dünyada en fazla nar ithalatı yapan ülkeler de Rusya, Amerika, Almanya, Hollanda ve Ukrayna.
‘Sanayide kullanılmalı‘
Türkiye‘nin nar üreten ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldığını belirten Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahsen Işık Özgüven, narın Türkiye‘de üretimi ve ihracatı en fazla yapılan meyvelerden biri olduğunu söyledi. Özgüven, Türkiye‘nin sadece taze meyve üretimiyle değil, girişimcilerin katkısıyla nar ekşisi, nar tableti ve nar suyu gibi ürünlerde de dünya pazarında ilk sıralara yerleşebileceğini belirtti. Doğal bir ilaç olarak görülen narın, Japonya‘da AIDS‘i tedavi ettiğine inanılan 9 patentli bitkiden biri olduğunu ifade eden Özgüven, "Yurtdışında nar çekirdeği ilaç ham maddesi olarak kullanılıyor. Mesela İsrail‘de yapılan bir deneyde genetik kalp hastalığına karşı duyarlı farelere 11 hafta boyunca nar suyu verildi. Bir süre sonra farelerin arterlerindeki yağ lezyonlarının yüzde 44 azaldığı tespit edildi. Türkiye‘de de bir an önce sanayi için de kullanılmaya başlanmalı" dedi.
Her gün içilen bir bardak nar suyunun kalp rahatsızlıklarını yüzde 44 azalttığını, içerdiği östrojenle menopozun yarattığı sorunlara iyi geldiğini ve çok sayıda kanser türüne karşı iyileştirici özelliği olduğunu belirten Ahsen Işık Özgüven, "Bu kadar yararı olan bir meyve, bir çok farklı alanda kullanılarak, Türkiye için daha faydalı hale getirilebilir" diye konuştu.
‘Ucuz üretim pahalı fiyat‘
Antalya Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, Türkiye‘de narların üçte ikisinin Antalya‘da üretildiğini belirtti.
İç piyasadaki yoğun talebin nar fiyatlarını artırdığını, bu durumun da Türkiye‘nin nar ihracatında daha yüksek rakamlara ulaşmasını engellediğini vurgulayan Satıcı, "Nar, üretimi ucuz ama satışı pahalı bir meyve" dedi. 2010‘da üretimin beşe katlanacağını belirten Satıcı şunları söyledi: "2010‘da 500 bin ton nar üretimi hedefliyoruz. Çünkü nar kolay ve kısa sürede yetişebilen, üretim maliyetleri de oldukça düşük bir ürün. Üretim arttıkça şuanda yüksek olan nar fiyatları da düşecek. Böylece dış pazarlara daha fazla nar satacağız. 500 bin tonluk üretimin yarısını ihraç edeceğiz. Sanayicilerin ilgisi artacak ve nar sanayide de daha fazla kullanılacak" diye konuştu.