CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, Manisa‘da gerçekleştirdiği program dahilinde Ziraat Mühendisleri Odası‘nı ziyaret etti. Ziyarette Günaydın‘a, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP İl Başkanı Cahit Kaplan, Merkez İlçe Başkanı Engin Uzun ve partililer eşlik etti. Odanın Toplantı Salonu‘nda gerçekleştirilen ziyarette ilk konuşmayı gerçekleştiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran, "Gökhan bey bizim dört dönem başkanlığımızı yaptı. Mesleğimizi Türkiye‘ye tanıtan birisi. İfade sanatıyla bizim için büyük şans oldu. Bugün de burada genel başkan yardımcısı olarak görmekten gurur duyuyoruz. Manisa tarım şehri. İklimiyle toprağıyla gerçek bir değer. Bizler de bu şehirde meslek kimliğimizi onurumuzla taşımaya çalışıyoruz. Arazideki sorunları üreticiyle birlikte çözmeye çalışıyoruz. Manisa‘nın sorunu Türkiye‘nin sorunudur. Pamuğu kaybettik. Zeytinin de tadı yok. Dolandırılmak üreticinin kaderi haline geldi. Gölmarmara‘da, Kırkağaç‘ta insanlar kavun karpuz ekmek istemiyorlar. Çünkü dolandırılıyorlar. Geçen sene hazırladığımız tarım sigortası gündeme oturmuş durumda. Don zararı var. Üretici gerçekten muzdarip. Mayıs ayı sonunda üzüm hakkında bağ danışma kurulu düzenleyeceğiz. Çalıştayda, ülkenin en büyük sorunu olan izlenebilirlik gerçekleşecek. " dedi.

"TÜKETİCİ MEMNUN OLMALI"

Türkiye tarımında üreticinin önemi olduğu kadar tüketicinin de önem taşıdığı belirterek sözlerine başlayan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, "Kalabalık bir heyetle beraber ziyaret etmekten duyduğum samimi memnuniyeti belirtmek istiyorum. Türkiye‘nin her tarafını dolaştık. Çok çalıştık ama çok da dost edindik. Buranın açılışını, benim başkanlığım döneminde gerçekleştirmiştik. Açılışta yaptığım konuşmayı dün gibi hatırlıyorum. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra Manisa‘nın sorunlarına son derece hakim, konuya hakim bir aydın kesimi görmekten mutluyum. Tarım denince akla üretici gelir. Ama bir önemli grup daha var. O da tüketicidir. Biz onların önüne sağlıklı ürünleri koymak zorundayız. Bu şekilde koordineli olmak, Türkiye gibi bir yerde kolay iş değildir. Gıda mühendislerinin, teknikerlerin ve üreticilerin tüketicilerle çıkarları örtüşürse başarılı oluruz" dedi.

"ELEŞTİRMEK HAKKIMIZDIR"

Türkiye‘de tarımın bitme noktasına geldiğini ancak, konunun muhatabı olan Ziraat Odaları Birliği Başkanı‘nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın memurluğunu yaptığınısöyleyen Günaydın, "Türkiye‘nin geldiği noktaya kısaca bakmak gerekir. Bugün Türkiye ithalata 14 milyar dolar para ödüyor. Türkiye‘nin bir yılda üreticiye verdiği desteğin iki katını yabancı ülkelerle verdiğini görüyoruz. Türkiye‘nin pamuk ihtiyacını Türkiye rahatlıkla karşılayabilir. Üretici neden pamuk ekmekten vazgeçiyor? Dünya fiyatlarının 3 katına mazot satarsan, o üreticinin dünyayla rekabet edecek durumu kalmaz. 4.5 liradan mazot satarak üreticiyi bitirirsiniz. 2.7 katrilyon su borcu var. Çiftçi üretim yapamayınca, çareyi tarlasını satmaktabuluyor. Bugün GDO tartışmaları var. GDO‘lu ürünler arttıkça yerli ürün ayakta kalmaz. Bunu engelleyecek bir siyasi irade yok. Türkiye‘de çiftçi iflas ediyor, çiftçi batıyor. Ziraat odaları birliği başkanının görevi akil adam olmak değil, çiftçinin derdine koşmaktır. Eğer sen çiftçinin sesi değil de başbakanının memuru olacaksan, bize de seni eleştirme hakkı doğar. " dedi.

"TOPRAKLARIMIZ BEREKETLİ"

Tarım ve hayvancılığın Anadolu topraklarında doğduğunu ancak günümüz Türkiye‘sinin üretimden çok ithalat yaptığını ifade eden Günaydın, "Babadan kalma usuller artık rafa kaldırılmalı. Yüksek katma değerle çiftçinin bütün sorunları çözülür. Kıymetli topraklarda yaşıyoruz ancak değerini bilmiyoruz. Tarih bu topraklarda ortaya çıkmıştır. Tarım ve hayvancılık ilk olarak bu topraklarda ortaya çıkmıştır. 4 bini aşkın endemik bitkimiz var. Fransa‘dan şövalye unvanı alan bir tarım bakanı var. Üreticiye gelsin de o nişanı alsın. Herkes üzerine düşeni yapacak ve bu ülkeyi kendi üreticisini doyurabilecek bir ülke yapacağız" dedi.  

Manisa Hayat Gazetesi-Barış Can Coşkun