ODA'MIZ ÇEVRE KOMİSYONU'NUN FAALİYETLERİ

MERKEZ
08.09.2004
 

ODA'mız Çevre Komisyonu üyeleri Dr. Ali TAN ve Hülya BALABAN, Kıbrıs Köyü Vadisi'ndeki faaliyetlerin tarımsal doku ve bitkisel çeşitliliğe etkilerini, 5 Eylül 2004 günü yerinde yaptıkları inceleme ile rapora bağlamışlardır.

Sn. BALABAN ve TAN, 8 Eylül 2004 günü Mimarlar ODASI'nda konu ile ilgili olarak yapılacak toplantıya katılacak ve ODA'MIZ görüşlerini açıklayacaklardır.

Rapor ektedir.

KIBRIS KÖYÜ VADİSİ İLE İLGİLİ RAPOR
(TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ADINA)

Konu: Ankara İli, Mamak İlçesi’ne bağlı Kıbrıs Köyü’nün sınırları içerisinde; yerleşim merkezinin güney-doğu yönünde bulunan vadinin yakınında (üst tarafında) bulunan taş ocaklarının (mıcır üretim tesisleri) vadiye verdiği zararın yerinde saptanması.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesinin önderliğinde diğer ilgili mimar ve mühendis odalarının uzmanları ile birlikte 05.09.2004 tarihinde Kıbrıs Köyü vadisi’nde, vadinin güney-doğu yamaçlarından başlayarak yer yer her iki yamaç ve vadi tabanından Kıbrıs Köyüne doğru yaklaşık1250 m yükseltiden, 1000 m yükseltiye doğru yürüyerek 4 saat süren etraflıca inceleme yapılmıştır.

Genel olarak bir saptama yapmak gerekirse: Taş ocakları ve mıcır üretim tesislerinin Kıbrıs Vadisi doğasına ciddi ölçüde (geri dönülmesi zor) zarar verdiği saptanmıştır (vadi tabanına yuvarlanan kayalar ağaçlara zarar vermiştir. Üretim bu şekilde devam ettiği taktirde onarılması olanaksız zarar meydana gelerek; Ankara için çok büyük bir kayıp söz konusu olacaktır. Örnek olarak: Yuvarlanan taşların bir tanesi Ülkemizde giderek kaybolmaya yüz tutan üvez ağacına (Sorbus sp.) tekrardan gelişemiyecek biçimde zarar vermiştir . Taş ocağındaki patlamaların bu şiddetle devam etmesi halinde, yamaçlardaki son derece oynak duruma gelmiş ve dikine büyük çatlaklar oluşmuş kaya bloklarının dağılıp vadi tabanına inmesine zararın büyümesine sebep olabilir.

Tesisler doğanın şeklini bozmuş, çıkardıkları toz (kalsiyum karbonat=kireç) ) bitkilerin yapraklarına zarar verdiği gibi; aslında kireçli topraklardan olan Kahverengi ve Kırmızı-Kahverengi vadi topraklarının kireç oranı zamanla daha da artarak bitki gelişimine daha da zarar verecektir.

KIBRIS KÖYÜ VADİSİNİN TARIMSAL YÖNDEN ANALİZİ

Meranın Genel Durumu

İnceleme zamanı eylül ayı başlarına rastladığı için mera bitkilerinin tanınması zorlaşmaktadır.

Mera tamamen koyun merası niteliğindedir. Orta Anadolu’da koyunculuğun ciddi boyutlardaki gerilemesine paralel olarak bu yörede de otlatma baskısını azalttığı için aşırı eğimli yamaçlar dışında bitkiyle kaplı alan %80-90 olarak tahmin edilmektedir. Dominant bitki koyun yumağıdır (Festuca sp.); bununla beraber dikenlerinden dolayı hayvanların otlayamadığı ve Türkiye Topraklarını erozyondan koruyan en önemli bitkilerden olan geven (Astragalus sp.) bitkisi de yaygın olarak görülmüştür. Otlamanın azalmasına karşın merada yer yer tek yıllık (istilacı türden) buğdaygiller familyasından, başak durumu belirli olmadığı için, tanıyamadığım bitki kümelerine rastlanmaktadır. İyi bir yembitkisi olan kuş fiği (Vicia cracca L.) de öbekler halinde oldukça sık rastlanmıştır. Vadi tabanına doğru inildikçe kaliteli çok yıllık buğdaygil yembitkilerinden sakal otu (Andropogon sp.) bitkisi az da olsa görülmüştür. Vadi tabanında, en nitelikli yembitkilerinden olan yonca (Medicago sp.), korunga (Onobrychis sp.) ve çayır düğmesi (Sanguisorba sp.) oldukça yaygın olarak rastlanmıştır.

Meralarda da biyolojik çeşitliliğin artması için otlatmanın kontrol altına alınması yanında faunanın da korunması gerekmektedir. Köyde yaşayanlar; patlamalar ve kireç taşı tozlarının vadideki yaban hayvanların azalmasına (kaçmasına) neden olduğunu söylemişlerdir.

Sonuç olarak, taş ocakları ve mıcır üretim tesislerinin çalışma şekli Kıbrıs Köyü Vadisine önemli ölçüde zarar vermektedir.

Dr. Ali TAN
Ziraat Yüksek Mühendisi
Oda Sicil No: 7080

Okunma Sayısı: 476