ODA TV: NE ZAMAN DERS ALACAKSINIZ - 14 AĞUSTOS 2018

ODA TV: NE ZAMAN DERS ALACAKSINIZ - 14 AĞUSTOS 2018
MERKEZ
15.08.2018

Ziraat Mühendisleri Odası, Resmi Gazete`de 10 Ağustos`ta yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile ilgili eleştirilerini sıraladı.

 

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Resmi Gazete`de 10 Ağustos`ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla ilgili eleştirilerini sıraladı. Karar ile hayvan beslemesinde yem amaçlı kullanılan bazı ürünlerin gümrük vergilerinin indirilmesine sert çıkan Ziraat Mühendisleri Odası, "Tarım politikalarını, yerli üretimi artırma ve destekleme yerine, kolaycılığa kaçıp ithalat politikaları ile sürdürme anlayışının, yeni Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından da aynı şekilde sürdürülmeye devam edeceği görülüyor" ifadelerini kullandı. 

TÜRKİYE`YE YAPTIRIM UYGULAYAN ABD`DEN İTHAL ETMEYE DEVAM

Dövizdeki artış nedeniyle gümrük vergilerinde yapılan indirimle yurtdışından ithalat yapılmasının maliyeti düşürmeyeceğini ifade eden Ziraat Mühendisleri Odası, "Şimdiye kadar yapılan çalışmalar bir sonuç getirmemesine karşın, gıda enflasyonunun kısa vadede düşürülmesi için ithalat yolu bir kez daha deneniyor" denildi.

Türkiye`nin kendi kendisine yeten bir ülke olması için yerli üretimin desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken mühendisler, "Uluslararası ilişkilerden ortaya çıkacak kriz, yaptırım, ambargo gibi olumsuzluk durumunda bu hammaddelerin nasıl sağlanacağına dair alternatif politikalar oluşturulmalıdır"dedi.

Yapılacak olan ithalat ile Türkiye`den ciddi bir döviz çıkışı yaşanacağına dikkat çekilen açıklamada, daha önce yapılan ithalat rakamları ile ne kadar dolar ödemesi yapıldığı hatırlatıldı. Türkiye İstatistik Kurumu`nun (TÜİK) verilerine dayanarak 2018 yılının ilk 6 ayında yapılan ithalata vurgu yapılan açıklamada, hangi ülkelerden ne kadar ithalat yapıldığı ve kaç milyon dolar ödeme yapıldığı belirtildi. İthalat yapılan bazı ürünlerde, Türkiye`ye yaptırım uygulayan ABD`nin başı çekmesi de dikkatlerden kaçmadı.

İşte TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası`nın o açıklaması:

"Resmi Gazete’nin 10 Ağustos 2018 tarihli sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile hayvan beslemesinde yem amaçlı kullanılan bazı ürünlerin gümrük vergileri indirildi. İthalat Rejimi Kararları kapsamında geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından alınan gümrük vergisi oranlarının değiştirilmesi ile ilgili kararlar, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemine geçilmesi nedeni ile Cumhurbaşkanı tarafından alınıyor.

Yem ve yem hammaddelerindeki fiyat artışlarını önlemek için, sorunun gerçek nedenlerini çözmeye yönelik adımlar atılması yerine, KDV ve gümrük vergilerinin indirilmesi yönteminin sıklıkla tercih edilmesi, bugüne kadar bir sonuç getirmedi. Son karar öncesi 21 Kasım 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İthalat Rejimi Kararı ile de gümrük vergileri azaltılmıştı.

BAKANLAR DEĞİŞİYOR, POLİTİKALAR DEĞİŞMİYOR

Tarım politikalarını, yerli üretimi artırma ve destekleme yerine, kolaycılığa kaçıp ithalat politikaları ile sürdürme anlayışının, yeni Tarım ve Orman Bakanı Bekir PAKDEMİRLİ tarafından da aynı şekilde sürdürülmeye devam edeceği görülüyor. Havanları ithal ettiğimiz gibi hayvan beslemesinde kullandığımız yemleri de ithal etmek zorunda kalmamız, tarımımızın geldiği noktayı göstermesi açısından üzüntü verici bir örnek.

Artan döviz kurları ile birlikte yurtdışı maliyetler dikkate alındığında, gümrük vergilerinde yapılan indirimlerle maliyetlerin düşürülmesi mümkün görülmemektedir. Şimdiye kadar yapılan çalışmalar bir sonuç getirmemesine karşın, gıda enflasyonunun kısa vadede düşürülmesi için ithalat yolu bir kez daha deneniyor. Bugüne kadar yapılanlar, gıda enflasyonun kısa vadede, günlük geçici politikalarla düşürülmesinin mümkün olmadığını ortaya çıkarmıştır. Gıdada kendi kendine yeterliliğin sağlanması ve fiyatların makul seviyelere gelebilmesinin tek yolu, yerli üretimin geliştirilmesi için gerekli politikaların bir an önce ve kararlılıkla uygulamaya alınmasıdır.

İHTİYAÇLAR YERLİ ÜRETİMLE KARŞILANMALIDIR

Yurt dışından ihtiyaç duyulan kaba yem ihtiyacının azaltılabilmesi için yem üretimine, yağlı tohumların üretimine verilen teşvikler artırılmalı, meraların etkin kullanımı sağlanmalıdır. Yem sektöründe soya kullanımının yoğunluğundan dolayı yurtiçinde GDO’suz soya üretimine ağırlık verilmeli ve bu yönde teşvikler geliştirilmelidir. Ayrıca soyaya alternatif olarak aspir gibi bitkilerin üretimine ağırlık verilerek yem sanayinin bu ürünleri kullanımı teşvik edilmelidir. Toprak Mahsulleri Ofisinin fiyat regülasyonu yoluyla üretici ve sanayicileri dengede tutması gereklidir. Tarım Kredi Kooperatiflerinin yerli üretim yapan üreticinin ürününü uygun fiyatlarla alması sanayiye kar amacı gütmeden satması üreticiye bu ürünlerin yetiştirilmesi yönünde destek sağlayacak ve yem üretiminde sürdürülebilirliğe katkı verecektir. Uluslararası ilişkilerden ortaya çıkacak kriz, yaptırım, ambargo gibi olumsuzluk durumunda bu hammaddelerin nasıl sağlanacağına dair alternatif politikalar oluşturulmalıdır.

Üretici örgütlerinin bu süreç içerisinde etkin olarak rol alması ürün fiyatlarının regüle olmasına katkı sağlayarak üreticinin zarar etmesini engelleyecektir. Süt Sanayi ile yem sanayisinin entegre olmasının üretici aleyhine ortaya çıkaracağı sorunlar göz önüne alınarak üretici örgütlenmesinin geliştirilmesi ve süreçte rol alması sağlanmalıdır. Şeker pancarı posasında yaşanan ithalatın azaltılabilmesi için şeker pancarı üretimine konulan kotanın tekrar değerlendirilerek artırılması, hem nişasta bazlı şekere karşı pancardan elde edilen ürünlerin üretimini artıracağı gibi hem de posa ithalatının daralmasına katkı sağlayacaktır.

GÜMRÜK İNDİRİMİ KARARI NELERİ KAPSIYOR

Gümrük vergisi oranları değiştirilen ürünler üç grup içinde yer alıyor. Bunlardan birisi 2303 GTİP grubunda yer alan, gümrük vergileri %3.7’den sıfıra düşürülen “Nişastacılık, şeker pancarı, şeker ve içki sanayinin artık ve posaları”, diğeri 2306 GTİP grubunda yer alan gümrük vergileri %11.8 ve %11.3’den sıfıra düşürülen “Bitkisel yağların üretiminden arta kalan küspe ve katı atıklar”, bir diğeri de gümrük vergileri %23.6’dan sıfıra düşürülen 1206 GTİP grubunda yer alan “Ayçiçeği tohumu”.

Gümrük vergileri indirilen bu ürünlerin ithalatı kapsamında 2017 yılında 621 bin ton mısır grizi, 1.78 milyon ton DDGS, 965 bin ton ayçiçeği tohumu küspesi ve 365 bin ton ayçiçeği tohumu yer aldı. Bu ürünler için yaklaşık 1 milyar dolar ödendi. Yurtiçi kaynaklardan karşılanamayan bu ürünlerin ithalatı için önemli bir döviz gideri olmasının yanı sıra, özellikle mısır kaynaklı olanların GDO’lu olma riski, halkımızın sağlığı açısından endişe verici bir durumu da ortaya çıkarmaktadır.

GÜMRÜK VERGİLERİ İNDİRİLEN ÜRÜNLERLE İLGİLİ DURUMUMUZ NEDİR

Gümrük vergisi indirilen ürünlerle ilgili karara bakıldığında, ifade edilen bir takım rakamlardan durumun vahametini ve büyüklüğünü anlamak çok kolay değil. Bu ürünlerle ilgili geçmiş yıllar istatistikleri incelendiğinde, kararda bir satır olarak görülen her bir ürünün, ekonomimiz ve tarım sektörümüz açısından önemi daha anlaşılır hale geliyor.

1.NİŞASTACILIK, ŞEKER PANCARI, ŞEKER VE İÇKİ SANAYİNİN ARTIK VE POSALARI İTHALATI

Nişastacılık, şeker pancarı, şeker ve içki sanayinin artık ve posaları ithalatımıza bakıldığında, ithalatımızın sürekli bir artış içinde olduğu görülmektedir. 2014 yılında 229 milyon dolar olan ithalat, 2017 yılında 445 milyon dolar, 2018 yılının ilk altı ayında da 166 milyon dolar oldu.

İthalat Rejimi Kararı kapsamında bu gruptaki ürünlerin %3.7 olan gümrük vergileri sıfıra çekilerek kaldırıldı. Bu grup içinde üç farklı ürün çeşidi yer alıyor. Bunlardan biri mısır nişastasının atığı olan mısır grizi.

1.1.MISIR GRİZİ İTHALATI

Mısır grizi ithalatının yaklaşık yarısı ABD’den yapılırken Rusya, Ukrayna ve Bulgaristan’dan önemli miktarda ithalat gerçekleşiyor. Türkiye 2017 yılında 622 bin ton mısır grizi ithalatına ederek 107 milyon dolar öderken, bu yılında ilk altı ayında 155 bin tonluk ithalat için ise 31 milyon dolar ödedi.

Mısır grizi ve DDGS büyükbaş ve kanatlı yem rasyolarında mısır, ayçiçeği küspesi, soya küspesi ve buğday kepeğine alternatif oluşturan ürünler. Protein değeri bakımından ayçiçeği küspesi ile eşdeğer, buğday kepeğine göre biraz daha zengin içerikte. Yağ içeriği bakımından mısır grizinde % 2 -4, DDGS’de % %8-11 oranında yağ bulunuyor.

1.2. ŞEKER PANCARI ARTIKLARI İTHALATI

Nişastacılık, şeker pancarı, şeker ve içki sanayinin artık ve posaları grubu içinde yer alan diğer bir alt grubuşeker pancarının etli kısımları, şeker kamışı bağası ve şeker sanayinin diğer artıkları oluşturuyor. Bu kapsamda 100 bin tonu aşkın ithalat gerçekleşirken, 2017 yılında 6 bin tonun altında kaldı. Bu yılın ilk altı ayında ise 17 bin ton ithalat için 3.2 milyon dolar ödendi.

Şeker pancarının etli kısımları, şeker kamışı bağası ve şeker sanayinin diğer artıkları ithalatı %80-90’lık kısmı Rusya’dan yapılıyor.

1.3. DDGS İTHALATI

Nişastacılık, şeker pancarı, şeker ve içki sanayinin artık ve posaları grubu içinde yer alan en önemli diğer bir alt grubu, Mısır nişastası diğer imalat artıkları ve Mısır gulitenin oluşturduğu DDGS adlandırılan alt grup oluşturuyor. DDGS, Biyoyakıt üretiminde kullanılan mısırın atığına verilen İngilizce isimlendirmenin baş harfleri.

DDGS ithalatı sürekli artış eğiminde olup, 2017 yılında 1.78 milyon ton ithalata için 337 milyon dolara ödendi. Yılın ilk yarısında ise 572 bin ton ithalat için 132 milyon dolar ödendi.

DDGS ağırlıklı olarak biyoyakıt üretimi sırasında elde edilmekle birlikte, tarımsal atıklar ve odun atıkları ile hızlı büyüyen ağaçlar ve otlar gibi selülozca zengin malzemelerden de elde edilebilmektedir. DDGS ithalatının çok önemli bir ölümü ABD’den yapılmaktadır. ABD’nin payı 2017 yılında %82 olmuştur.

2. BİTKİSEL YAĞLARIN ÜRETİMİNDEN ARTA KALAN KÜSPE VE KATI ATIKLAR

Bu grup içinde yer alan ürünlerin vergileri %11.8 ve %11.3 olan vergileri sıfıra indirilerek kaldırılmış oldu. Türkiye 2017 yılında 965 bin ton ithalat için, 200 milyon dolar ödedi.

Bitkisel yağların üretiminden arta kalan küspe ve katı atık ithalatı içinde en büyük payAyçiçeği tohumu yağı üretiminden arta kalan küspe ve katı atıklarına aittir. Bu alt grubun payı 2014 yılında %85, 2015 yılında %89,2016 yılında %89,2017 yılında %93, 2018 yılının ilk altı yılında %82 olmuştur.

2017 yılında 965 bin ton ayçiçeği tohumu yağı üretiminden arta kalan küspe ve katı atıkları ithalatı gerçekleştirirken, bu yılın ilk altı ayında bu miktar 624 bin ton oldu.

 

En fazla ayçiçeği tohumu yağı üretiminden arta kalan küspe ve katı atıkları ithalatı Rusya, Ukrayna ve Bulgaristan’dan gerçekleştiriliyor.

3.AYÇİÇEĞİ TOHUMU İTHALATI

Ayçiçeği tohumunun %27 olan gümrük vergisi %13’e indirildi. Türkiye 2017 yılında 965 bin ton ithalat için, 200 milyon dolar ödedi.

Bu grup içinde yer alan 1206.00.91.00.19 ve 1206.00.99.00.19 GTİP numaralı ürünlerin gümrük vergisi %23,6’dan %13’e indirildi. Türkiye 2017 yılında 356 milyon dolarlık ayçiçeği tohumu ithalatı gerçekleştirirken, bu yılın ilk altı ayında bu değer 263 milyon dolar oldu.

Cumhurbaşkanlığı Kararında GTİP numarası belirtilen ürünler (1206.00.91.00.19 ve 1206.00.99.00.19 ) için 2017 yılında 307 milyon dolar, yılın ilk altı ayında ise 191 milyon dolar ödendi. En fazla ithalat Rusya, Moldova, Bulgaristan ve Ukrayna’dan yapılıyor.

Gümrük vergisi indirilen ayçiçeği ithalatı 2017 yılında 611 bin ton iken yılın ilk altı ayında 476 bin ton oldu.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası"

odatv.com

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız.

 

Okunma Sayısı: 700