ODA TV: ÜRKÜTÜCÜ TABLO GÖZLER ÖNÜNDE- 8 AĞUSTOS 2019

MERKEZ
09.08.2019

"Türkiye 2019'un ilk 6 ayında 9 ilin toplam sayısından daha fazla sığır ve koyun ithal etti. Kızılay'ın kurbanlık bedeli olarak yurt 850, yurt dışında ise 725 TL fiyat açıklaması ise hayvancılığın geldiği noktayı gözler önüne serdi..."

 

 

2019’un ilk altı ayında Türkiye’nin ithal ettiği sığır sayısının 64 ildeki sığır sayısının yanı sıra 9 ilin toplam sığır sayısından daha fazla olduğu ortaya çıktı. Aynı dönemde ithal edilen koyun sayısı ise yine 9 ilin koyun sayısından fazla. Kurbanlık hayvanlar üzerinden bir hayvancılık raporu hazırlayan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), “Türkiye tarihinde resmi olarak ilki 2010 yılında olmak üzere 2011, 2017 ve 2018 yıllarında kurbanlık amaçlı hayvan ithalatı yapıldığına dikkat çekerek, Hayvan ithalatı 1980’li yılların ortasına kadar önemsenmeyecek düzeyde iken 1985-1995 ile 2010 yılından sonraki dönemde ciddi derecede artış göstermiştir. Son dört buçuk yılda yaklaşık 4 milyar dolar karşılığında 3.35 milyon sığır ithal edilmiştir. Son dört buçuk yılda 765 bin koyun ithal edilirken, 110 milyon dolar ödenmiştir. Kızılay tarafından kurbanlık bedeli olarak yurt içinde 850 TL, yurt dışında 725 TL fiyat açıklanması bile hayvancılığımızın geldiği durumu gösteren hazin bir örnektir.” açıklaması yaptı.

TÜRKİYE’NİN HAYVANCILIK ÜRETİMİNİN RÖNTGENİ ÇEKİLDİ

Kurban Bayramına sayılı günler kalırken kurbanlık hayvanlar üzerinden Türkiye’nin hayvancılığının röntgenini çeken Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), konuyla ilgili hazırladığı raporun ayrıntılarını paylaştı. “Kurbanlık Hayvanlar Üzerinden Hayvancılık Raporu-2019” başlığını taşıyan rapora göre, Türkiye tarihinde resmi olarak ilki 2010 yılında olmak üzere 2011, 2017 ve 2018 yıllarında kurbanlık amaçlı hayvan ithalatı yapıldığına dikkat çekerek, Hayvan ithalatı 1980’li yılların ortasına kadar önemsenmeyecek düzeyde iken 1985-1995 ile 2010 yılından sonraki dönemde ciddi derecede artış gösterdi.

‘YETERLİ HAYVANIMIZ VAR MI YOK MU?’ SORUSU YİNE GÜNDEMDE

Ziraat Mühendisleri Odası’nın konuyla ilgili yaptığı açıklamada, hayvancılıkta yaşanan sorunların artarak devam ettiğine dikkat çekilerek yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle “yeterli hayvanımız var mı yok mu?” sorusunun gündemdeki yerini koruduğu kaydedildi. Türkiye tarihinde resmi olarak ilki 2010 yılında olmak üzere 2011, 2017 ve 2018 yıllarında kurbanlık amaçlı ithalat yapmış olmasının, bu sorunun akıllara gelmesine neden olduğuna işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:

 

KIRMIZI ET İHTİYACI İÇİN YILDA YAKLAŞIK 10 MİLYON HAYVAN KESİLİYOR

“Son iki yıldaki aşırı ithalat miktarları, 2019 yılı için böyle bir ihtiyacın ortaya çıkarmamıştır. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından yeterli sayıda kurbanlık olduğunun ifade edildiği açıklamada, 2018 yılı Kurban Bayramında 866 bin büyükbaş, 2 milyon 682 bin küçükbaş hayvan kesildiği belirtildi. Son on yıldaki verilere bakıldığında, yılda yaklaşık 10 milyon civarında hayvanın (kırmızı et) kesildiği, bunun yaklaşık yüzde 55’ini koyun, yüzde 14’ünü keçi, yüzde 31’ini sığır oluşturduğu söylenebilir. Kesilen büyükbaş hayvanları sığır, küçükbaş hayvanları koyun kabul edecek olursak, 2018 yılında kesilen sığırların yüzde 25’inin, koyunların, yüzde 58’inin kurbanlık olarak kesildiği söylenebilir. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, kurban bayramında kesilen sığır sayısı yaklaşık dört ayda kesilen sığır sayısı kadardır. Kurban bayramında kesilen koyun sayısı ise yaklaşık bir buçuk yılda kesilen koyun sayısı kadar olmaktadır.”

YILLIK KIRMIZI ET ÜRETİMİ 1 MİLYON TON, KİŞİ BAŞI TÜKETİM 13 KİLO

Kırmızı et üretiminde sayısal olarak küçükbaşların fazla olmakla birlikte, sığırların miktar olarak ağırlıklı bir paya sahip olduğunun altı çizilen ZMO’nun açıklamasında, yıllık kırmızı et üretimimizin 1 milyon tonun üzerinde gerçekleştiği belirtilerek, Kırmızı et üretiminin miktar olarak yaklaşık yüzde 89’u sığırlardan, yüzde 9’u koyunlardan oluşmaktadır. Üretimin tümü tüketildiği kabul edilecek olunursa, kişi başı kırmızı et tüketimimiz 13,84 kg seviyesindedir. Bu miktara 4-5 milyon mülteci dâhil değildir bilgisine yer verildi.

1960-2018 YILLARI ARASINDA TOPLAM HAYVAN VARLIĞI YÜZDE 13 AZALDI

Kırmızı et üretimini sağlayan sığır, koyun, keçi ve manda sayısına bakıldığında, toplam hayvan sayısının 60 milyonu geçtiğinin görüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, 1960 yılında 72 milyonu geçen hayvan sayısı, 2009 yılında en düşük seviyesi olan 37.7 milyon seviyesine indikten sonra tekrar yükselişe geçtiği vurgulandı. 1960 yılı baz alındığında 2018 yılına kadar olan dönemde kırmızı et üretimi gerçekleştirilen toplam hayvan sayısında yüzde 13’lük bir azalış olduğunun altı çizilen açıklamada, aynı dönemde sığır sayısında yüzde 37’lik, koyun sayısında yüzde 2’lik artış meydana gelirken, keçi sayısında yüzde 56’lık, manda sayısında ise yüzde 64’lük bir azalış olduğu belirtildi. Açıklamada, kıyaslanan dönemdeki nüfusun ise yaklaşık üç kat arttığına dikkat çekildi.

HAYVANCILIĞIN ALTIN YILLARI, 1961-1982 ARASINDA YAŞANDI

ZMO’nun açıklamasında yer verilen bilgilere göre Türkiye’deki keçi sayısı 24.632.208 adet ile 1961 yılında, koyun sayısı 49.636.000 adet ile 1982 yılında, sığır sayısı 17.042.506 adet ile 2018 yılında, manda sayısı ise 1.257.000 adet ile 1968 yılında sayısal olarak en büyük miktara ulaştı. Hayvan sayısının azalması ile ortaya çıkan kırmızı et ihtiyacının ithalat yoluyla giderilmeye çalışıldığı kaydedilen açıklamada, hayvan ithalatının 1980’li yılların ortasına kadar önemsenmeyecek düzeyde iken 1985-1995 ile 2010 yılından sonraki dönemde ciddi derecede artış gösterdiğine dikkat çekildi.

TÜRKİYE 2018’DE 1,5 MİLYON SIĞIR İTHAL EDEREK REKOR KIRDI

2019 yılının ilk altı ayı dâhil olmak üzere son dört buçuk yılda yaklaşık 4 milyar dolar karşılığında 3.35 milyon sığır ithal edildiği kaydedilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

“Bu dönemde ithal edilen sığırların 944 bini Brezilya’dan, bir milyonu aşkın kısmı Uruguay’dan getirilmiştir. Avrupa ülkelerinden ise Macaristan ve Çekya’dan iki yüz bini aşkın sığır alımı gerçekleştirilmiştir. 2018 yılındaki sığır ithalatı 1.5 milyona yaklaşan sayısı ise en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

İTHAL EDİLEN SIĞIR SAYISI 9 İLİN TOPLAM SIĞIR SAYISINDA DAHA FAZLA

2019 yılının ilk yarısında yapılan üç yüz bin sığır ithalatı 2017 ve 2018 yıllarına göre daha az gibi görünse de hayvan varlığımıza bakıldığında önemli bir miktardadır. En fazla sığır bulunan ilimiz Konya’daki sığır sayısının 921 bin olduğu göz önüne alındığında 2019 yılının ilk altı ayında ithal edilen sığır sayısı bunun üçte biri kadar, 64 ilimizdekinden ve Bartın, Karabük, Hakkâri, Bilecik, Siirt, Tunceli, Yalova, Kilis ve Rize illerimizdeki toplam sığır sayısından ise daha fazladır.

KİŞİ BAŞINA YILDA YAKLAŞIK 5 KİLO KIRMIZI ET TÜKETİYORUZ

2019 yılının ilk yarısına ait ithalat verilerine göre ithal edilen koyun sayısı 2017 ve 2018 yıllarına göre daha az sayıdadır. Yılın ilk yarısında ithal edilen 51 bin koyun, en az koyun olan illerimiz Sakarya, Bayburt, Gümüşhane, Yalova, Karabük, Zonguldak, Düzce, Rize ve Bartın’daki koyun sayısından daha fazladır. Hayvan ithalatına sayı dışında ağırlık olarak bakıldığında, kişi başı kırmızı et tüketiminin yıllara göre 1 kg’dan 5 kg’a kadar ulaşan miktarının, ithal edilen hayvan ve etlerden kaynaklı olduğunu söylemek mümkündür.”

2019’DA EN FAZLA HAYVAN İTHALATI BREZİLYA’DAN

Türkiye’nin sığır ithalatının önemli kısmının Güney Amerika ülkelerinden gerçekleştirildiğine değinilen ZMO’nun açıklamasında, “Sığır ithalatının 2018 yılında yüzde 42’si, 2019 yılının ilk yarısında yüzde 66’sı Brezilya’dan yapılmıştır. Aynı dönemde Uruguay’dan yapılan sığır ithalatının toplan sığır ithalatındaki payı yüzde 29 ve yüzde 39’olmuştur. Koyun ithalatımız da sığır ithalatının arttığı dönemlerde artış göstermiştir. Son dört buçuk yılda 765 bin koyun ithal edilirken, 110 milyon dolar ödenmiştir. Koyun ithalatı da sığır ithalatı gibi 2018 yılında 425 bin sayısı ile en yüksek seviyesine ulaşmıştır. 2017 ve 2018 yıllarında en fazla koyun ithalatı Avustralya’dan gerçekleşmiş olmasına karşın, 2019 yılının ilk yarısında bu ülkeden koyun ithalatı yapılmamıştır” ifadelerine yer verildi.

GEÇMİŞTE KENDİNE YETEN TÜRKİYE BUGÜN KURBANI BİLE İTHAL DİYOR

1980 sonrası neo-liberal politikaların uygulanmasının, tarımsal üretimde kendine yeter bir üretim yapısına sahip olan Türkiye’yi ithalatçı bir ülke haline getirdiğine dikkat çekilen açıklamada bugün artık kırmızı et ve kurbanlık ihtiyacı için ithalat yapmak zorunda kalındığı kaydedildi.

DÜNYA SIĞIR İTHALATININ YÜZDE 15’İNİ TÜRKİYE GERÇEKLEŞTİRDİ

Dünyadaki hayvancılık üretimine ilişkin bilgilere de yer verilen açıklamada, şöyle denildi:

“Dünyadaki sığır varlığına bakıldığında bir buçuk milyar kadar sığır olduğu görülmektedir. 2017 yılı verilerine göre sığırların 215milyonu (yüzde 14) Brezilya’da, 185 milyonu (yüzde 12) Hindistan’da bulunmaktadır. Dünya sığır ithalatına bakıldığında 2016 yılında yaklaşık 10 milyon sığır ithalatı gerçekleştiği görülmektedir. En fazla sığır ithal eden ülke yüzde 17’lik payı ile ABD olmuştur. Ülkemiz 2016 verilerine göre dünya sığır ithalatının yüzde 5’ini gerçekleştirmiştir. 2017 verileri henüz yayınlanmamış olmakla birlikte, 2017 yılında 1.460.705 baş sığır ithalatı ile yüzde 15’ler seviyesine çıkması beklenmektedir.

EN FAZLA KOYUN İTHAL EDEN ÜLKE SUUDİ ARABİSTAN

Dünyadaki koyun varlığına bakıldığında 1.2 milyar kadar koyun olduğu görülmektedir. 2017 yılı verilerine göre koyunların 161 milyonu (yüzde13) Çin’de, 72 milyonu (yüzde 6) Avustralya’da, 63 milyonu (yüzde 5) Hindistan’da bulunmaktadır. Ülkemiz 30 milyonu aşan koyun varlığı ile ilk on ülke arasında yer almaktadır. Dünya koyun ithalatına bakıldığında 2016 yılında yaklaşık 17 milyon koyun ithalatı gerçekleştiği görülmektedir. En fazla koyun ithal eden ülke yüzde 43’lük payı ile Suudi Arabistan, yüzde 7’lkk payı ile Kuveyt ve yüzde 6.6’lık payı ile İtalya olmuştur. Ülkemizin 2016 koyun ithalatı 2016 yılı sonrası arttığı için sıralamada yer almamıştır.”

SIĞIR İTHALATINDA MÜSLÜMAN ÜLKELER ÖN SIRADA

Sığır ithal eden ülkeler incelendiğinde, Müslüman ülkelerin ağırlıklı olduğunun görüldüğü vurgulanan açıklamada, “Bunun nedeni koyunun, ülkemizde olduğu gibi, bu ülkelerde de kurbanlık olarak kesilmesidir. 33 milyon nüfusu olan Suudi Arabistan’ın nüfusuna göre oldukça fazla koyun ithal etmesinin nedeni ise bu ülkeye hac için gelenlerin kurbanlarını bu ülkede kesmesidir” ifadelerine yer verildi.

KIZILAY KURBANLIK BEDELİNİ AÇIKLADI: ‘YURT İÇİ 850, YURTDIŞI 725’

Et fiyatlarının yüksekliğinden tüketici, hayvanlarını sattığı fiyattan zarar ettiği için de üretici şikâyetçi iken, sorunun nedeni olarak sadece aracıları göstermenin kolaycılığa kaçmak olacağı görüşü savunulan açıklamada, ayrıca şu görüşlere yer verildi:

“Kızılay tarafından kurbanlık bedeli olarak yurt içinde 850 TL, yurt dışında 725 TL fiyat açıklanması bile hayvancılığımızın geldiği durumu gösteren hazin bir örnektir. Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından yayınlanan Temmuzun son haftasına ilişkin Haftalık Piyasa Bülteninde kıyma fiyatı ESK’da 32 TL iken, İstanbul’da 42.38 TL, Ankara’da 38.62 TL olarak; kuşbaşı fiyatları ise ESK’da 35 TL, İstanbul’da 50.62 TL, Ankara’da 45.82 TL olarak yer almaktadır. İstanbul’da kıyma fiyatlarında yüzde 32’lik, kuşbaşı fiyatlarında yüzde 45’lik; Ankara’da ise aynı ürünlerde yüzde 21 ve yüzde 31’lik fiyat farkları, kırmızı et üretimindeki sorunu gösteren örneklerden biridir. ESK hayvan üreticilerini destekleme konusunda daha aktif rol üstlenmeli, üreticileri piyasada yalnız bırakmamalı, üreticilerin hayvanlarını maliyetlerini kurtaracak ve üretim faaliyetlerine devam etmelerini sağlayacak fiyattan kesmeli, kesim programı ve ödemelerinde mağduriyet yaratmamak için gecikmelere yol açmamalıdır.

‘ÇÖZÜMÜ İTHALATTA ARAMAK KOLAYCILIK’

Hayvansal üretimde yem başta olmak üzere girdi maliyetlerinin düşürülmesi, meraların korunması, yem bitkileri ve yem hammaddelerinin üretiminin artırılması, ıslah çalışmalarının yaygınlaştırılması, küçükbaş hayvan sayısının ve üretiminin artırılması ve besi hayvanı damızlık işletmelerinin kurulması teşvik edilmelidir. Üreticilerin girdi ve pazarlama ihtiyaçlarını karşılayacak örgütlenmeleri sağlanmalı, desteklemeler üretim artışı ve maliyetin düşmesini mümkün kılacak düzeyde olmalıdır. Kaliteli yem kaynaklarının yetersizliğinden kaynaklı yem açığının giderilmesi için üreticileri kaba yem üretimine teşvik edecek destekler verilmelidir. Hayvancılık sektörü ile ilgili politikalarda kısa vadeli çözümler veya ithalat kolaycılığı yerine, üreticilerin maliyetlerini dikkate alan yapısal önlemlerin alınması, hayvan varlığımızın artırılması ve hayvansal üretimde kendi kendimize yetecek duruma gelinmesi konusunda gerekli adımları atacak uzun vadeli politikaların geliştirilmesi, gerek sektörünün devamlılığı gerekse halkımızın hayvansal gıdaya erişimi açısından zorunludur.”

 

Haber: Yusuf YAVUZ  Odatv.com

Yusuf Yavuz

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız. 

Okunma Sayısı: 1041