ÖLÜMLÜ İŞKAZALARINI PROTESTO VE İŞYERİ GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI

ÖLÜMLÜ İŞKAZALARINI PROTESTO VE İŞYERİ GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
ANTALYA
08.02.2011
 

 Ankara Ostim,Antalya petrol ofisi dolum tesisleri ,maden ocaklarındaki iş kazalarının arkasındaki gerçekler ve hükümetin iş güvenliği ile ilgili düzenlemelerini protesto etmek ve işyeri hekimliği ve işyeri mühendisliğinin önemine dikkat çekmek amacıyla Antalya Tabib Odası,TMMOB Antalya İKK,Disk tarafından ortak bir basın açıklaması yapıldı.Basın açıklamasına katılan Şube Başkanımız ve Anyalya İKK temsilcisi Vahap TUNCER konu ile ilgili TMMOB‘nin görüşlerini açıklamıştır.

 

BASINA VE KAMUOYUNA

  

UYARILARIMIZI DİNLEMEYEN ESKİ VE YENİ ÇALIŞMA BAKANLARI

OSTİM FACİASININ YEGANE SORUMLUSUDUR,

DERHAL İSTİFA ETMELİDİR"

 

Zonguldak‘ta maden ocağı çöktü 33 madenci diri diri toprağa gömüldü. Önceki gün Ankara‘da sanayi bölgesi OSTİM‘de 2 işyerinde patlama 20 ölü 24 yaralı ve son olarak DA dün Antalya Konyaaltında Petrol Dolum Tesislerinde tank patlaması, feci şekilde 2 ölüm. Sonuç ölümlü iş kazalarında Avrupa şampiyonluğu Dünya ikinciliği ve yaşam hakkı yerine ÖLÜM ÖLÜM!!!

Çalışma alanının gerçek temsilcileri işçiler, sendikaları, işçi sağlığı alanında hekimler, tabip odaları ve TTB, iş güvenliği alanında mühendisler ve TMMOB (Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği) yani bizler buradan defalarca uyardık ancak hiçbir önerimiz dikkate alınmadı ve tam tersi ölümleri artıracak şekilde yönetmelik ve torba yasalarla işçi sağlığı ve güvenliği tarumar edilmiş, piyasaya açılıp, pazar haline yani adeta can pazarına dönüştürülmüştür.

Bizler yıllarca uyardık bakın neler söyledik;

27-11-2008‘de önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği için, işçi sağlığı ve iş güvenliği yasa tasarısı geri çekilsin,

22-04-2009‘da işçi sağlığı ve iş güvenliği taşeron şirketlere emanet edilemez,

07-10-2009‘da işçi sağlığı ve iş güvenliğinde ferman, haydi Türkiye; ölümlere ve tam yol geriye devam,

15-12-2009‘da işçi sağlığı ve iş güvenliğinde taşeronlaşma çöktü! 19 işçi göçük altında kalarak can verdi. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinde rant‘a son verilsin! İşçi cinayetleri durdurulsun!

22-07-2010‘da işçi cinayetlerinin yeni adresi olacak Torba Yasa derhal geri çekilmelidir işçi sağlığı, iş güvenliği taşeron firmaların kâr hırsına kurban edilemez!

29-12-2010‘da Çalışma Bakanlığı ve Hükümeti uyarıyoruz! İşçi Sağlığı ve iş güvenliği alanı yap-boz tahtası değildir! İşçi sağlığı ve güvenliğini pazarlamaktan vazgeçin! başlıklı basın açıklamalarımız, uyarılarımız bugüne kadar karşılık bulmadı.

Sonuç yine ÖLÜM ÖLÜM.

Neler istedik ve çözüm neydi?

1- İşyeri Hekimliği ve iş güvenliği eğitimlerini sürücü kursları gibi herhangi bir dershaneye, piyasaya, ranta bırakmayın. Bu konuda 20-30 yıldır eğitim veren eğitici kadroları deneyimi olan alanın gerçek temsilcileri TTB, TMMOB ve gerekirse üniversitelerle ortaklaşa eğitim verilsin dedik. Tam tersi hiçbir deneyimi olmayan dershanelere, piyasanın acımasız çarklarına teslim edildi.

2- son SGK istatistiklerine göre halen kayıtlı birmilyonotuzaltı bin işyerinin %97‘si 1-49 arasında işçinin çalıştığı yerler olup, ölümcül iş kazalarının %98‘i KOBİ‘lerde meydana gelmekte Tüm işyerlerinde tehlike sınıfı ve derecesine göre sayı baz alınmadan, yani işçi sayısı 50 değil, 5 bile olsa işyeri hekimliği ve iş güvenliği hizmeti alsın dedik bu konuda en ufak bir düzenleme dahi yapılmadı.

3- İLO sözleşmelerine uyun, sosyal hukuk devletine yakışır davranın dedik. İşçi için esnek ve kuralsız çalışmak işçiyi başka işyerlerine kiralamak ve taşeronlaştırmaktan vazgeçin dedik. Sonuç yasalarda işçilerle keçiler aynı torbaya girdi.

4- işyeri hekimliği hizmetleri işyerlerinde kurulu iş yeri sağlık ve güvenlik Birimi (İSGB) tarzında olmalı dedik oysa tam tersi mesleki bağımsızlıktan uzak kağıt üzerinde niteliksiz işyeri hekimliği hizmetlerine, piyasa çarklarına, ranta ve kâr alanına yani Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri (OSGB)‘ne dönüştürdüler.

5- İnsanların en temel hakkı yaşam hakkıdır. İşçilerimiz ölüyor silikozis oluyor, kanser oluyor, illerde meslek hastalıkları hastaneleri olmalı dedik onlar sağlığı taşeronlaştırıp OSGB‘lere teslim ettiler.

6- Yaklaşık 20 yıl öncesinde devrim yaratarak işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerini başlatan TTB ve TMMOB‘un ismine dahi tahammül edemeyip bir yönetmelikle temsil alanından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu isimleri çıkarmıştır.

Yüksek öğretim alanında hiçbir yetkisi ve örgütlenmesine buna uygun kadrosu olmadığı halde işyeri hekimi ve iş güvenliği mühendislerini dershanelere belgelendirmek için yetki vermek üzere bir mücadele içine girmiş, ölümler bile bu mücadeleyi durdurmaya engel olamamıştır.

7- Yönetmeliklerle çalışma alanını içinden çıkılmaz hale getiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapması gereken denetimleri bile yapmaktan aciz olup, tüm bu olumsuzluklara kendi neden olduğu halde bir de utanıp sıkılmadan meslek odalarını suçlamaktadır.

Bu alanın temsilcisi olan meslek odalarının denetimi ve rolünü sürdürmesini iş kazaları ve meslek hastalıklarını azaltmaya yönelik çalışma ve çabalarını, öneri ve tekliflerini reddetmekte, işçi sağlığı ve güvenliği alanını piyasaya rant ve kâr hırsına kurban etmektedir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı kendi baktığı çerçeveden tüm bu yaşanan olumsuzluklara atıfla utanmadan "meslek odaları gelir sağlayan kaynağı kaybetmek istemiyor" şeklinde değerlendirilmekte ve suçlamaktadır. Toplumu yanıltmakta ve kendi hatalarını örtmekte ve hedef saptırmaktadır.

Önceki gün OSTİM, dün petrol dolum tesisleri, yarın meçhul ölümler, patlamalar atmayan kalpler, alınmayan nefesler ve ölüm sessizliği, iş kazaları istatistiği bile tutulamayan meslek hastalıkları silikozis, kanser ve ÖLÜM

Ölüm kol gezerken, yetkililerin sorun yumağı haline getirdiği, üzerinden atmaya çalıştığı ölümlü iş kazaları ve meslek hastalıkları alın yazısı olarak anılmaya devam edecek, ölen öldüğüyle kalacaktır.

Bu konuda hırsızın hiç mi suçu yok, vatandaş ihbar etmiyor diyen Devlet Bakanı Faruk Çelik ile son Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer bir an önce istifa etmelidir.

Aslında vazgeçilmez olan yaşam hakkı olması gerekirken ne yazı ki vazgeçilmez mevki ve makamlar olmakta boş yere canlar yitip gitmektedir. 08-02-2011

 

DESTEKLEYEN KURULUŞLAR

ANTALYA TABİP ODASI

BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI                                      

DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU               

SOSYAL İŞ SENDİKASI       

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI           

TMMOB İL KOORDİNASYON KURULU ADINA VAHAP TUNCER

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI

Okunma Sayısı: 1441
Fotoğraf Galerisi