Organik tarım, Manisa`nın geleceğine yönelik yürütülen en önemli çalışmaların başında geliyor. Fakat organik tarımda tohuma yönelik bazı endişeler bulunuyor. Bu endişelerin en başında organik ürünün insanların besin beklentilerini karşılayamaması geliyor. Organik tarım için öncelik organik tohumlarda fakat piyasada organik ve yerel tohumlar bulunamadığından üretici hibrit tohumlarla üretim yapmak zorunda kalıyor. Hibrit ürünler ise besin değeri ve lezzet bakımından doğal tohum kullanılarak gerçekleşen ürünün çok gerisinde kalıyor. Bu durum ise tüketicilerin organik ürünlere karşı şüphe duymasına neden oluyor.   

PİYASA HİBRİTE MECBUR BIRAKIYOR

Gerçekleşen üretim ve prosedürler hakkında bilgi veren Manisa Ziraat Odası Başkanı İbrahim Demran, organik tarımda öncelikle hibrit tohumların kullanılmaması gerektiğini belirtiyor. Fakat bu tohumların piyasada bulunmamasından dolayı hibrit tohumlara mecbur kalındığını belirten Demran, "Prosedürde ilaçsız hibrid tohum organik tarımda kullanılabilir. Ama piyasada organik tohum varsa öncelikle bunu kullanmak zorundasınız. Üretici öncelikle organik doğal tohumları bulmak zorunda. Üretici eğer piyasada organik tohum bulamıyorsa o zaman hibrit tohum kullanabiliyor. Bununda koşulları var. En az 3 firmadan organik tohum talep etmek zorunda üretici. Firmalar ellerinde organik tohum olmadığını söylerse üretici o zaman hibrit tohum alabilir. Organik tohumun piyasada bulunmadığı firmalardan yazılı olarak talep eden çiftçiye bildirilmesi gerekiyor"

BESİN DEĞERİ SINIRLI

Demran, "Öncelik kesinlikle organik ve doğal tohumlar. Ama maalesef ülkemizde üretimi yapılan ürünlerin organik tohumlarını bulmak çok zor. Yani üreticiler mecburen hibrit tohumları kullanma zorunda kalıyor. Bizim tarımımız için öncelik yerli tohumlar ve onların devam ettirilmesi. Neden biz yerli tohumun olması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü yerli tohumlarda gün sayısıyla oynamıyorsunuz, özellikleriyle oynamıyorsanız. Eğer bunlarla oynarsanız ne değişiyor. Üründen alacağınız besin değeri değişiyor. Bizde eskiden domatesler 100 günde olgunlaşırken doğadan yeterli güneşi ve besin değerini alabiliyordunuz. O dolu dolu bir ürün olarak karşınıza çıkıyordu. Şimdi 60 günde domates yetişiyor ve güneşten topraktan alabildiği besin değeri sınırlı. Araştırmaya göre 50 yıl önceki 1 kilo domatesin besin değerinin günümüzün 10 kilo domatesin eşit olduğu ifade ediliyor"

TİCARİ VE TARIMSAL TEKELLEŞME

Hibrit tohumlar üzerinden bazı ülke ve firmaların tarımı tekellerine almaya başladığını belirten Demran, "Hibrit olmayan organik tohumu piyasada bulmakta çok zorlanıyorsunuz, yani yok diyebiliriz. Bunu insanlar kendi aralarında tohum paylaşarak ve kendi üretiminden tohumu devam ettirerek aşmaya çalışıyor. Bununla ilgili son yıllarda özellikle tepki mahiyetinde, yerli tohumların kaybedilip hibrit tohumlara dönülmesi istenmedi. Hibrit tohumlarda şöyle bir sıkıntı var. Dünya`da hibrit tohumlar üzerinden tarımsal ve ticari bir tekelleşmeye gidiliyor. Bu tekelleşme ileride kendi tohumunuzu kendinizin üretemeyip bir ülkeye bağımlı kalma sebebine yol açar. Buda bizler için tehlike yaratıyor"

HİBRİT SERBEST YEREL YASAK

Demran, "Tohum takas etkinlikleri düzenleniyor. Bundaki en büyük amaç tohumların tekelleştirilerek insanlara dikte edilmesinin önüne geçilmesi. Çünkü ülkemizde getirilen tohumculuk yasasının şöyle bir dezavantajı var. Hibrit tohumların satışı serbest ama yerel tohumların satışı yasak. Bu durum insanları çok üzdü. Sadece takasına izin veriliyor. Bu dünya tekeli olan tohumculuk firmalarının dünyaya dayattığı, ortak karar alınarak ülkemizde de kabul edilen bir tohumculuk yasası. Biz bir tarım ülkesiyiz ama bu durum bizim kendi tohumlarımızı öldürmemize neden oluyor ve başka bir ülkeye bağımlı hala geliyorsunuz"

YEREL HASTALIKLARA DAYANIKLI

Son olarak Demran, "Yerli ürünlerimizin hastalıklara karşı dayanımı hibrit tohumlara göre daha fazladır, ilaç kullanmadan da rahatlıkla yetiştirilebilir. Hibritlerin hastalık ve zararlılara karşı dayanımı çok azdır bunun için kimyasallara gereksinim duyar. Ama yerli çeşitlerde hiç ilaç kullanmadan devam ettirebilme lüksünüz var"

MANİSA MANŞET GAZETESİ-03.02.2016