PAMUK EKİMİNDE ARTIŞ – ZİRVE GAZETESİ
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Gökhan Günaydın, bu yıl pamuk ekim alanlarında yüzde 60’lık bir artış olduğunu, ancak bunun sebebinin pamuğa geri dönüş olduğu yönünde algılanmaması gerektiğini söyledi.
Başkan Günaydın, ZMO’nun her ay gerçekleştirmiş olduğu rutin tarım değerlendirme toplantısının ardından ZMO Adana Şubesi’nde yaptığı açıklamada, pamuğun ülkemizin en önemli ürünlerinin arasında yer aldığını ve ülke ihracatının yüzde 40’ını oluşturduğunu ifade ederek, “Yaklaşık 20 milyar dolar ihracata sahip olan tekstil ve konfeksiyon sanayisinin hammaddesi olan pamukta son yıllarda durum pek iç açıcı değil” dedi.
Günaydın, Türkiye’nin 1 milyon 350 bin ton lif pamuk ihtiyacı olduğunu ve açığın her geçen gün büyüdüğüne dikkat çekerek, “2005 yılı öncesine kadar Türkiye 550 bin ton pamuk ithal ederken, 2005 yılında bu rakam 748 bin tona çıktı. 748 bin ton pamuğun ithal edilmesi, Türkiye’ye 900 milyon dolar yük getirdi. Bu rakam, ham yağ ile birlikte 1 milyar 800 milyon dolar oldu. Pamuk, petrolden sonra en büyük döviz ödediğimiz kalem oldu. Ancak Çukurova gibi, GAP gibi, Ege gibi Türkiye’nin birçok yerinde pamuk çok rahat ve verimli bir şekilde yetişmekte, ancak uygulanan yanlış politikalar nedeniyle çiftçi pamuktan kaçarak, mısıra ve buğdaya yöneldi. Türkiye’de tarımdaki bu dengesizliğin ortadan kaldırılması için girdilerin dengelenmesi gerekir. Çiftçinin sürekli tüketmiş olduğu mazot, gübre ve zirai ilaçların mutlaka fiyatlarının çok uygun olması gerekir. Tarım sektörü ülkeye 50 milyar dolar para kazandırıyor ancak karşılığında 3 katrilyon alıyor. Bu rakam ABD’de 72 milyar doları buluyor. Türkiye bu sorunları biran önce aşmaz ise tarım daha kötüye gider” ifadelerini kullandı.
2006 yılında pamuk ekim alanlarının arttığını altını çizen Günaydın, “2005 yılında 32 bin hektar alana pamuk ekilirken, 2006 yılında 51 bin hektar alana pamuk ekildi. Bu yıl yüzde 60 oranında pamuk ekim alanları arttı. Ancak bunun sebebi pamuğa geri dönüş olduğu yönünde algılanmamalı. Çünkü çiftçi ikinci oran olan mısır ve buğdaydan istediği karı elde edemedi. Bu sene de pamuğu deniyor. Eğer bundan da kar edemezse başka ürüne yönelecektir. Çiftçinin kar etmesi için tarım politikalarının acilen yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Girdiler mutlaka düşürülmeli” diye konuştu.
ZMO’ya ait mühendislerin pamuğun maliyetini hesapladığını kaydeden Günaydın, “1 kilogram kütlü pamuğun maliyeti 1.025 YTL’yi bulmaktadır. Satış fiyatı ise 1.25 YTL olmalıdır. Bu fiyatlar Şanlıurfa, İzmir ve Antalya’da daha yüksek çıkmaktadır. Fiyat 1.25 YTL’den daha düşük verilirse çiftçi yine zarar eder” dedi.
Son günlerde Fiskobirlik ile fındık üreticileri arasında yaşanan gerginliğe de değinen Günaydın, şöyle devam etti:
“Güney için pamuk ne ise Karadenizli için de fındık odur. Ama ne yazık ki yanlış politikalar yüzünden dünyanın yüzde 75 fındık ihtiyacını karşılayan Türkiye’de, bu üründe de sorun çıktı. Fındık, son yılda 2 milyar dolara ulaşan ihracat geliri ile bu ülkenin en önemli ürünlerinden biri oldu. Karadeniz’de 400 bin ailenin, 5-8 milyon insanın geçimini ilgilendiren fındık, Fiskobirlik aracılığı ile geçen yılki fiyat düzeyi olan 5-7.4 YTL’ye yakın fiyatlarla üreticiden alınmalıdır. Tersine gelişmeler üreticinin aleyhine, aracı lehine olacaktır. Bu nedenle fındığın taban fiyatı biran önce açıklanmalı.”