PANEL: DÜNYADAKİ GELİŞMELER KARŞISINDA HAYVANCILIĞIMIZIN GELECEĞİ
31 Ekim 2008 tarihinde Şubemizin organizasyonu ile "Dünyadaki Gelişmeler Karşısında Hayvancılığımızın Geleceği" konulu paneli gerçekleştirdik.
Panel sonucunda aşağıdaki basın açıklaması yapıldı.
04.11.2008
BASIN AÇIKLAMASI
Geçtiğimiz hafta Cuma günü (31 Ekim 2008) Şubemizin öncülüğünde, ilimizde Zebrano Düğün Salonunda, Yöneticiliğini Üretici Gazetesi İmtiyaz Sahibi Tuncer BEYBAĞA‘nın yaptığı, Ege Ünv.ziraat Fakültesi Zootekni Anabilim dalı ve Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI,Avrupa Holstein Sığır Yetiştiriciler Federasyonu Başkanı Sedat GÜNGÖR,Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Halil TOKOĞLU ve Tire süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut ESKİYÖRÜK‘ ÜN panelist olarak katıldığı "Dünyadaki Gelişmeler Karşısında Türkiye Hayvancılığı‘nın Geleceği"paneli gerçekleştirildi.
Tüm konuşmacılar dünyadaki gelişmeler karşısında ülkemizin kendi koşullarına uygun ulusal hayvancılık politikası uygulaması gerektiğini,i thal edilecek geçmişte gebe düve ithalatı ile yapılan yanlışlıkların tekrar yapılmaya başladığını, bu yolun çözüm olmadığını,gerekli damızlıkların ülkemizden yapılacak desteklerle sağlanması gerektiğini,gebe damızlık hayvanların insan sağlığı açısından büyük riskler taşıdığını, ithalatın AB ve ABD‘ye kaynak aktarmaktan başka bir işe yarmayacağı, sektörde yaratılan katma değerin,tıpkı AB de olduğu gibi,sağlanacak destek ve uygun üretici örgütlenmesiyle üreticiye kalması gerektiğini,bugün ülkemizde üretilen sütün yarısının kayıt dışında olduğunu ve bunun ileride AB görüşmelerinde büyük sorun yaratacağı,ülkemizin gelecekte eğer bu politikalar uygulanmaya devam ederse,et ve süt ithalatı yapmak zorunda kalacağını,AB ve ABD‘nin açık pazarı olacağını ülkemizde süt piyasası düzeninin olmadığını,süt fiyatlarının serbest piyasa koşullarında süt sanayicilerinin dikte ettirilmesiyle oluştuğunu,henüz istenilen kalite ve miktarda ülkemizde üretim yapılmadığını, AB ülkelerine göre kişi başına çok az et ve süt tükettiğimizi,süt üreticilerinin örgütsüz olduğunu ,olanlarında işlevsiz olduğunu,siyasi iktidarın kendine bağlı örgütlenmeler istediği ve üretici örgütlerine siyasi baskı yaptığını ve yandaşlarını örgütlere yerleştirilmeye çalıştıklarını,küçük üreticilerin bugünkü politikalar sonucunda üretimden kopmak zorunda kalacaklarını, dev hayvancılık işletmelerinin AB ve ABD‘ce bize dayatıldığını ve ülkemizin gebe düve ithalatına zorlandığını,ülkemizin koşullarını 25-30 başlık aile tipi işletmelerin çok daha uygun olduğunu,kalan TİGEM‘lerin kesinlikle özelleştirilmesi uygulamalarından vazgeçilmesi gerektiğini,bugün AB‘nin iki yüz olduğunu,bir yüzünün insani ama diğer yüzünün sömürücü olduğunu,ülkemizin kendine uygun tüm süreçlerde üreticilerimizin katılımını esas alan üretici örgütlenmemizin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu,ülkemiz hayvancılığında yaşanılan sıkıntıların kaynağında,zamanında,yerinde ve doğru tepkisinin koymayan üreticilerimizin de sorumsuzluğunun bulunduğunu özetle belirtmişlerdir.
Panelin sonunda Türk halkına ve çiftçisine aşağıdaki uyarının yapılmasını karar verilmiştir.
Türk Halkını ve Çiftçisine Uyarıyoruz.
Gebe Düve alımına karşı çıkılmalıdır.
Çünkü;
" ABD‘den 2007 yılında dışalımı yapılan düveler gibi AB den alınacak düveler de BSE riski taşımaktadır.Türk halkının sağlığı(biyogüvenliği) tehdit altındadır.
" Dışalımı yapılan ve yapılacak düveler BSE riski taşıdığı için Türkiye‘yi risk grubuna sokacak,bu durum ileride dışsatım şansımızın kaybedilmesine neden olacaktır.
" BSE hastalığı,halkın et ve süt tüketimini olumsuz olarak etkileyecektir.Tüketimin düşmesi üretimi geriletecek,bu durum başta olmak üzere sanayi ve hizmet sektörlerini de açmazlara sokacaktır.
" Düve dışalımları,başlangıçta iç piyasada sığır fiyatlarını aşağı çekecek ve çiftçiler sığırlarını ucuza satmak zorunda kalacaklarıdır.
" Düve dışalımları,genellikle dev sığıcılık işletmelerinin kurulmasına yönelik olarak yapılmaktadır.Ancak bu işletmeler,Türkiye‘nin yapısal özelliklerine uygun değil.AB de bile 100 baş ve üzeri işletmelerinin oranı yüzde 1‘i geçmiyor.İdeal model 40-50 başlık işletmeler.
" Türkiye de ideal model 20-25 baş kapasiteli işletmeler olmalı.Ürünlerin işlenmesi ve pazarlanmasında kooperatifleşme yaygınlaşmalı.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
İbrahim GÜR
Ziraat Müh. Odası
Denizli Şube Başkanı