Deprem bölgesindeki zeytinlikler, ormanlar ve meraların yapılaşmaya açılmasını içeren torba kanun teklifi farklı tepkilere yol açtı. Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Patronlar Dünyası`na değerlendirdi.

Deprem bölgesindeki yeşil alanların imara açılmasıyla ilgili kanun teklifi Meclis te

Akın Çelik

AK Parti milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan Torba Kanun Teklifi’nin Genel Kurul’da görüşülmesine dün başlandı. Teklife göre, deprem bölgesindeki meralar, zeytinlikler ve ormanlar yapılaşmaya açılabilecek. Kanun teklifinin içeriğini Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Patronlar Dünyası`na değerlendirdi.

"ÖNCE İNSAN"

Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz, teklifle ilgili "önce insan" değerlendirmesinde bulundu. Türkyılmaz, "Gerek Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gerekse Meclis`te verilen kanun teklifi çerçevesinde kalmak kaydıyla, ormanların azaltılmadan asrın felaketindeki vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi her şeyin üstünde değerlendirilmelidir" dedi.

Dünyanın akciğeri olan ormanların insan yaşamının vazgeçilmez unsuru olduğunu, orman varlığının devamı ve artırılması için Tarım ve Orman Bakanlığı`nın başarılı çalışmalar yaptığını söyleyen Türkyılmaz, tüm ülkeyi yasa boğan 6 Şubat depremleri sonrasında ise en önemli konunun depremzedelere yapılacak konutlar olduğunu kaydetti.

Türkyılmaz, şöyle devam etti:

"10 Nisan 2023 Tarihli resmi gazetede yayımlanan `5/4/2023 tarihli ve 7452 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Kabul Edilmesine Dair Kanun`da belirtildiği üzere, 6831 sayılı Orman Kanununun ek 16`ncı maddesinde belirtilen alanlar;

-Tarım ve Orman Bakanlığınca, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan yerlerden,

-Yerleşim yeri oluşturulması uygun olan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan alanlardan,

-Bu alanların iki katından az olmamak üzere Hazine taşınmazı, orman tesis edilmek üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.

"DEPREMZEDELER İÇİN BU DÜZENLEME YERİNDE BİR ÇALIŞMADIR"

Depremzede vatandaşlarımız için yapılan bu düzenleme yerinde bir çalışma olmuştur. 7 Temmuz 2023 tarihli TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından yapılan görüşmelerde, sadece depremzede vatandaşlarımız için uygulanacak olan, 6831 sayılı Orman Kanunu`nun ek 16. maddesinde belirtilen alanlar ile birlikte “yerleşme ve yapılaşma için zorunluluk bulunması halinde" orman vasıflı alanların da eklenmesi talep edilmiştir. Yine komisyon görüşmelerinde yeşil alanların korunması için devletimizin ilgili kurumlarının maksimum derecede hassasiyet göstereceği belirtilmiştir.

Vatandaşımızın yaralarının sarılması ve kamu yararının gözetildiği bu durumda sadece depremzedeler için yapılacak konutlarda kullanılacak olan alanların iki katından az olmamak koşulu Hazine arazisinin Orman Genel Müdürlüğüne ormanlaştırılmak üzere tahsis edilmesi hakkında ileriye dönük bir sorun teşkil etmemektedir."

ZEYTİN ALANLARI

Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz, komisyonda görüşülen zeytin alanları hakkında da şunları söyledi:

"Yine aynı komisyonda görüşülen zeytin alanları hakkında "Bu çerçevede belirlenen alanlar içinde yabani ve aşılı zeytinlik ile zeytinlik sahal rının bulunması halinde bu alan içinde kurulacak iskan yerleri uygulamasında; 26/1/1939 tarihli ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanununun 20’nci maddesi hükümleri uygulanmaz. Bu madde kapsamındaki geçici veya kesin iskân sahaları içinde kalan taşınmazlar üzerindeki binaların asgarî levazım bedeli ile ağaçların ve sair muhdesatların bedeli; 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesinde yer alan sınırlamaya tabi olmaksızın muhdesat sahiplerine ödenir` şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.

"KANUN TEKLİFİ ÇERÇEVESİNDE KALARAK DEPREMZEDELERİN MAĞDURİYETİ GİDERİLMELİ"

Belirtilen uygulamaya ek olarak zeytin ağaçlarının taşınması veya yeni zeytinlik tesis edilmesinin taahhüt edilmesi şartıyla, kamu yararının tüm menfaatlerin üzerinde olduğunu bununla birlikte depremzede vatandaşlarımızın `asrın felaketi`nin birinci derece mağdurları olması hasebiyle devletimizin, tekrarının yaşanması halinde büyük yaralar açılmasını önlemek adına deprem için uygun zeminlerde, depreme dayanıklı iskan alanları oluşturma gayreti ile yaptığı çalışmanın yerinde ve ileriye dönük sorun olmayacağı kanaatinde olduğumuzu belirtmek isterim.

Gerek Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gerekse mecliste verilen kanun teklifi çerçevesinde kalmak kaydıyla, ormanların azaltılmadan asrın felaketindeki vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi her şeyin üstünde değerlendirilmelidir."

"HEM ÜZÜCÜ HEM DE GEREKSİZ"

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise teklifle ilgili yaptığı değerlendirmede, "Böyle bir teklifin gündeme getirilmesi hem üzücü hem de gereksiz" ifadelerini kullandı.

Böyle bir teklifin kabul edilmesinin Anayasaya aykırı olduğunu belirten Suiçmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizde Anayasanın 44. ve 45. maddeleri tarım ve çiftçiyi korumaya, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, toprakların imara açılmasını engelliyorsa, 3573 Zeytinciliğin Islağı Kanunu, zeytinliklerin etrafına tesis yapımını engellemişken, 4342 sayılı mera kanunu bu düzenlemeyi yasaklamışken, Anayasaya aykırı şekilde deprem bahanesiyle tarım arazileri ve zeytinliklerin imara açılması suçtur. Eğer teklif kabul edilirse Anayasa Mahkemesi`ne götürülmesi, Anayasa`nın vereceği kararla, yürürlükte olan 5403 sayılı kanuna göre Toprak Koruma Kurulu`ndaki Ziraat Mühendisleri Odası`nın şerhine rağmen, Malatya Bostanbaşı mevkisindeki kayısı alanlarına dikilen binaların nasıl yıkıldığı önemsiz ise, böyle bir teklifin gündeme getirilmesi hem üzücü hem de gereksiz."

HABERİN LİNKİ