Hububat ve bazı hububat tohumlukların ithalatında gümrük vergisinin yıl sonuna kadar sıfırlanacağı Cumhurbaşkanlığı kararıyla duyuruldu. Çiftçi Faik Toy Toprak Mahsulleri Ofisi`nin (TMO) bu zamana kadar sıfır gümrükle hububat ithalatı yaptığını söyledi. Toy, "TMO bu kadar zararın altından kalkamayacağını gördü, bundan sonra ithal edip zararla satıştan vazgeçip artık sanayiciye ‘Başınızın çaresine bakın. Gümrük vergilerini de sıfırladık. Siz kendisiniz ithal edin’ derse ona bir şey diyemem" dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise, devletin gümrük vergisini almadan iç piyasayı düzenleme çabasının geçmişte de bugün de çözüm olmayacağını söyledi.
Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan ve ithalat rejimi kararında değişiklik yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararında; nohut, yeşil ve kırmızı mercimek, buğday, mahlut, tohumluk çavdar, beyaz ve maltlık arpa, tohumluk yulaf, mısır ve buğdaygiller ailesinden bir yem bitkisi olan sorgum tohumu ithalatında gümrük vergisinin 31 Aralık’a kadar sıfır olarak uygulanacağı duyuruldu.
Diyarbakırlı çiftçi ve Ziraat Mühendisi Faik Toy TMO’nun bu zamana kadar sıfır gümrükle hububat ithalatı yaptığını sanayiciye ise ucuza sattığını söyledi. İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci ise, TMO`nun sanayicinin ihtiyacı olan buğdayın getirilemediğini belirterek, "Aksi halde gelecek yıl bu yılı ararız. Şimdiden uyaralım" dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise, devletin gümrük vergisini almayıp iç piyasayı düzenleme çabasının geçmişte de bugün de çözüm olmayacağını ANKA haber Ajansı`na anlattı:
Çiftçi Faik Toy, “Zararla satış varken özel sektör yani sanayici neden gidip daha yüksek bir fiyatla kendisi ithal etsin ki? Sıfır gümrük diye gidip yüksek fiyattan buğday mı arpa mı ithal edecek? TMO ithal edip zararla satıştan vazgeçerse işte o zaman özel sektör sıfır gümrüklü ithalattan faydalanmak zorunda kalır” dedi.
“TMO ZARARIN ALTINDAN KALKAMAYACAĞINI GÖRDÜ, SANAYİCİYE ‘BAŞINIZIN ÇARESİNE BAKIN" DEDİ”
Gümrük vergilerinin sıfırlanması nedeniyle çiftçilerin bu zamana kadar olumsuz olarak etkilendiğini ifade eden Toy, “TMO bu kadar zararın altından kalkamayacağını gördü, bundan sonra ithal edip zararla satıştan vazgeçip artık sanayiciye ‘Başınızın çaresine bakın. Gümrük vergilerini de sıfırladık. Siz kendisiniz ithal edin’ derse ona bir şey diyemem. Gelen her ithal ürün de TMO’nun hanesine zarar yazılıyor” dedi.
“TMO, İTHAL ETTİĞİÜRÜNÜ SANAYİCİYE ZARARLA SATIYOR”
TMO’nun ithal hububat alıp yerli üreticinin ürün fiyatlarını aşağıya çektiğini söyleyen Toy, “TMO, ithal ettiği ürünü sanayiciye zararla satıyor. Sanayiciye zararla sattığı zaman düşük fiyatlı bir mal varken sanayici kendi üreticisinin ürününü almaz. Dolayısıyla kendi üreticisinin ürün fiyatı otomatikman aşağı inmiş oluyor. Yani, TMO’nun düşük fiyat açıklaması yetmiyor. Bir de ithalatla zararına satış yaptığı için TMO üreticinin ürün fiyatını aşağıya düşürüyor. Sanayici hem ithal ürünü ucuza almış oluyor. Hem de çiftçimizin ucuzlayan ürününü elinden ucuz almış oluyor. Mağdur olan çiftçimiz oluyor. Rakamsal olarak TMO arpa için ton başına 1750 lira fiyat belirledi. Çok iyi fiyat dediği arpayı çiftçiden alamadı çünkü; piyasa koşullarına girdi maliyetlerinin yüksekliğine kuraklığın çiftçinin üzerindeki baskısını görmezden gelerek fiyat açıkladığı için arpa fiyatının ne olacağını göremedi" dedi.
TMO’nun girdi maliyetleri ve kuraklığı hesaplamadan üreticiden arpa fiyatını çok düşük belirlediğini ifade eden Toy, “TMO bu fiyattan çiftçiden arpa alamayınca 2450 TL’ye yurtdışından arpa ithal etmeye başladı. Çünkü iç piyasada arpa fiyatları yükselmeye başlamıştı. 2450 TL’ye getirdiği arpayı sanayiciye 1950 TL’ye sattı. Et ve sürt üreticisine de aynı fiyata sattı. Et ve süt üreticisine de işin üstünü örtmek için işin içine katıldığını düşünüyorum. Çünkü; biz bugün görüyoruz gelen ithal arpa, buğday pazarlarında satışa çıkmış durumda" dedi.
"BAĞIMLILIK DEVAM ETTİĞİ SÜRECE ARZ AÇIĞINI YURTDIŞINDAN KARŞILAMAK ZORUNDAYIZ"
Gümrük verilerinin düşürülmesi, hububat ithalatının bugünün sorunu olmadığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Su içmez, “Geçmiş yılda da buğdayda yüzde 45, arpada yüzde 35, mısırda yüzde 25 olan gümrük vergileri 1 Ocak 2021 tarihine kadar sıfırlanmıştı. Yurtdışından bağımlılık devam ettiği sürece, kendimize yeterli olmadığımız buğdayda, arpada, mercimekte, nohutta, yulafta, mısırda arz açığını yurtdışından karşılamak zorundayız” dedi.
Gümrük vergilerinin sıfırlanması, devletin gümrük vergisini almayıp iç piyasayı düzenleme çabasının geçmişte de bugün de çözüm olmayacağını belirten Suiçmez şunları söyledi:
“Çözüm, yerli üreticimizi korumak ve desteklemek. Tohum, gübre, yem, mazot, sulama ücreti gibi girdi maliyetlerini KDV, ÖTV oranlarıyla azaltmak. Çiftçiye uygun tarımsal kredi olanaklarını sağlamak. Aksi halde kendi üreticimizi desteklemeyip, yurtdışından alınan bu yüksek fiyatlar ya da çiftçi ürününü Toprak Mahsulleri Ofisi’ne sattıktan sonra bu ürünleri alan iç piyasadaki stokçuların, piyasayı belirlemesi hem üreticiyi üretemez kılmakta hem tüketiciyi daha pahalıya tüketmek zorunda bırakmaktadır. Bu yanlış döngüden kurtulmanın yolu, dış alım bağımlılığına değil üretim ekonomisine tarımda da üretim ekonomisine dayalı modele geçmektir.”
"TMO AYLARDIR PİYASAYI, ÜRETİCİ FİYATLARINI YURTDIŞI FİYATLARINI BİR TÜRLÜ DENGELEYEMEDİ"
İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci ise, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında sanayicinin ihtiyacı olan buğdayın getirilemediğini belirterek şöyle konuştu:
“Daha önce Toprak Mahsullerinde olan sıfır gümrükle arpa buğday çavdar yulaf mercimek gibi ürünlerin ithal edilmesi kararı çıktı. Bu karar Toprak Mahsulleri Ofisi’nden yurtdışından ithal edilip getirilecek olana ve Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında sanayicinin ihtiyacı olan 7,5-8,5 milyon ton buğdayın getirilemediğini ve TMO’nun bu düzenleme görevini yapamadığını gösteriyor. TMO’yu aylardır uyarıyoruz. Piyasayı, fiyatları, üretici fiyatlarını yurtdışı fiyatlarını bir türlü dengeleyemedi düzenleyemedi. Piyasadaki çiftçilerin elindeki ürün fiyatlarıyla piyasadaki fiyatlar arasında ve kendi açıkladıkları alım fiyatlar arasında dengeyi kuramadı. Piyasayı kurum kendi eliyle bozmuş oldu. Yanlışlardan geldiğimiz noktada yapılananın doğru olduğunu söylemek zorunda olduğumuzu bize gösterdi. Eğer önümüzdeki yıl tahıl piyasasının bozulmasını istemiyorsa, bu yıl özellikle küçük çiftçinin elinden ucuza kapatılan bu ürünlerin yurtdışı ve yurtiçi piyasa fiyatlarının ortalamaları üzerinden çıkacak fark fiyatın çiftçinin elinden çıkışıyla satış fiyatı arasındaki farkın mutlaka fark fiyatı olarak ödemesi gerekiyor. Aksi halde gelecek yıl bu yılı ararız. Şimdiden uyaralım.”
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.