SABAH GAZETESİ GÜNEY EKİ (10-12 OCAK 2006)
NEREDESİN AĞAM!
Pamuk ağalarını yetiştiren Çukurova’da tarım nereye gidiyor? Verimli topraklarıyla tarımın başkenti konumunda olan Adana’da üretici ektiğinin karşılığını alamıyor
Türkiye’nin sebze ve meyve deposu konumundaki Adana’da tarım bitme noktasına geldi. Her geçen gün kan kaybeden üretici, bir sonraki ürünü nasıl ekeceğini değil, gününü kurtarmanın hesabını yapıyor.
TARLALAR İCRALIK
ARTAN girdi maliyetleri, teşvik primlerinin yetersizliği, protesto olan senetler çiftçinin belini büküyor. İcralık olmak istemeyen çiftçi, tarlasını, traktörünü değerinin çok altında satıp borcunu ödüyor.
İHRACAT SIKINTISI
VERİMLİ topraklarıyla tarımın başkenti olarak gösterilen Çukurova’da üretici sesini Ankara’ya duyuramıyor. Üretici temsilcileri ne yapacaklarını, soruna nasıl çözüm bulacaklarını bilmiyor.
GEÇMİŞİNİ ARIYOR
Ürününü sattıktan sonra makine ekipmanını yenileyen, arazisinin üzerine arazi katan, mahsul parasıyla çocuğunu evlendiren, pavyonlarda eğlenen çiftçi şimdi geçimini arıyor. Uygulanan tarım politikalarına yenik düşen üretici günü kurtarmaya çalışıyor. Verimli topraklar para etmiyor, bir dönemin altın değerindeki tarlalarına alıcı bile çıkmıyor.
DUYUN SESİMİZİ
Bölge tarımına yön verenler Çukurova çiftçisinin dünü, bugünü ve yarınını konuştu. Narenciyenin dalında çürümeye terk edildiğini, pamuk ekim alanlarının azaldığını, mısırda ve buğdayda çiftçinin umudunun kalmadığı görüşünde birleşen birlik ve oda başkanları Ankara’ya seslendi: “Duyun sesimizi”
7 BAŞKAN KATILDI
İşte bütün bu sorunların ve diğer sorunların cevabını bu kez Tarım zirvesi’nde konunun uzmanları verdi. Sabah Güney, Başkanlar Zirvesi’nden sonra şimdi de bölge tarımına yön verenleri bir masa etrafında toplandı. Çukurova Üniversitesi araştırma ve Uygulama Çiftliği’ne bağlı narenciye bahçesinde gerçekleşen Tarım zirvesi’nde 7 Başkanla görüştük.
Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayzin Küden, Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru, Adana Yüreğir Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Uğur Paksoy, Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan, Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen ile Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Şahin Tekin katıldı.
PROF. DR. AYZİN KÜDEN (Ç.Ü. Zir. Fak. Dekanı): Üreticinin yıllardır ihmal edildiğine dikkat çeken Küden, “Tüketici de ihmal ediliyor. Bu kadar ürün bolluğu varken tüketici bundan yararlanamıyor. Ürettiğimizi değeriyle satamıyoruz, hem de tüketemiyoruz. Cennette yaşıyoruz diyoruz meyve sebze tüketiminde sınıfta kalıyoruz. Tarımdaki problemler çözümlenmezse bu böyle devam eder gider” şeklinde konuştu.
CUMALİ DOĞRU (Çiftçiler Birliği Başkanı): Tarlada 250 kuruş olan narenciyenin büyük şehirlerde 2 YTL’den satıldığını vurgulayan Doğru, “Üretici ile tüketici fiyatları arasında 6 ila 10 misli fark var. Hal yasası çıkartılırken ne üreticiye nede tüketiciye soruldu. Bir yasanın hedef kitlesi olur. Adına da reform yasası dediler. Bu nasıl reform yasasıyla anlamadım. Üretici ile tüketicinin bir set koydular” dedi.
Doğru, “Bu gün çiftçinin en büyük sıkıntısı bolluk ve berekettir. Bu da beraberinde mutluluk değil sıkıntı getiriyor. Meyveler dalında çürüyor. Hal yasası kaldırılsın vatandaş bu ürünleri ucuz ucuz yesin. Yazık bu ürünler çürümesin. Ürünlere uzaktan bakan, elini bile süremeyen halkımız bunlardan istifade etsin” şeklinde konuştu.
UĞUR PAKSOY (Adana Yüreğir Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı): Maliyetlerin yükseldiğinden dolayı Türk çiftçisinin dünya ile rekabet edemediğini belirten AYTÜB Başkanı Uğur Paksoy, “Pazarlama çok önemli. Biz maalesef pazarlama konusunda örgütlenemedik, örgütlenemiyoruz. Birlik olarak bir takım projelerle bakanlığa gideceğiz. Fındık üreticileri gibi Narenciye Tanıtma Grubu’nu kurmalıyız” dedi.
Bölge çiftçisinin darboğaz içerisine girdiğini ifade eden Uğur Paksoy, “Kalitemiz Avrupa’ya teşkil etmeyecek durumda. Ama buna rağmen öyle bir maliyet yapımız var ki maalesef bunun altından kalkamıyoruz. Maliyetlerin düşürülmesi gerekiyor. Şapkamızı önümüze alıp ürticiler olarak bizlerde bir şeyler yapmalıyız. Her şeyi devletten beklememeliyiz” şeklinde konuştu.
AYHAN BARUT (Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı): Çiftçinin gözü, kulağı, kalbi, yol göstericisi olan Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube’sine göre de üreticinin durumu iç açıcı değil. Tarım sektörünün çöktüğünü öne süren ZMO Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, “Tarım sektörü krizden çıkmazsa diğer sektörlerde çöküş yaşanacak. Adana sanayisinde yaprak kımıldamıyor. Üretici kazanırsa sanayici de , esnaf da kazanır” diye yorum yaptı.
İş başındaki iktidarlar tarafından tarım sektörünün bitirildiği görüşünü savunan Ayhan Barut, “Türkiye dünyada kendi kendine yeten 7 ülkenden birisiydi. Şu anda dış satımcı bir ülke değil ama dış alımcı bir ülke durumuna geldik. Bölgemizin esas ve ana ürünlerinden birisiydi. Bölgemizin esas ve ana ürünlerinden birisi olan pamuğu bile ithal ediyoruz. 2005 yılında 748 bin ton pamuk ithal etmişiz” şeklinde konuştu.
Üreticinin finans zorluğu içerisinde olduğuna da dikkat çeken Barut, “Üretici ne ekmişse zarar etmiştir. “Çiftçi her yıl yeni traktör alıyor” diye bir düşünce var. Çiftçi borcunu ödeyebilmek için traktörünü satıyor. Sonra uzun vadeyle traktör almak tarım sektörünün iyiye gittiğini göstermez” diye konuştu.
SÜLEYMAN GİRMEN (Seyhan Ziraat Odası Başkanı): Üretimden pazarlamaya kadar yeni bir sistemin geliştirilmesi gerektiğini belirten Girmen, “Bu sistem gerçekleşmezse oturup her yıl bu sorunları konuşuruz. İktidar çağ atladığımızı söylüyor. Üretim girdi maliyetlerindeki artışlar çiftçinin belini büküyor. Böyle çağ atlanmaz. Protesto edilen senetler, karşılığı çıkmayan çeklerle karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
NUR ÖZKAN (Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı): Adana’nın tarımın başkenti olduğunu belirten Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan, “Fatura her defasında çiftçiye çıkartılıyor. Çiftçi ne üretsem de para kazansam diye kara kara düşünen bir kesim haline geldi. Yasa çıkarmakla sorunların önüne geçemezsiniz. Televizyonda konuşmakla, gazeteye demeç vermekle de iş bitmiyor. Mekanizmada bir yanlışlık var” şeklinde konuştu.
ŞAHİN TEKİN (Yüreğir Ziraat Odası Başkanı): Ankara’daki bürokratların ve Adana Milletvekillerinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a doğru rakamı vermediklerini belirten Tekin, “Hiç kimseye bir şey sormaya gerek yok. İcra daireleri tek adres. Gitsinler icra dairelerine çiftçinin halini görsünler. Bu işler ezberle olmaz. 63 yaşındayım. Cumhuriyetin en kötü yıllarında bile tarım böyle olmamıştı” şeklinde konuştu.
Çiftçinin bugünkü durumunun bürokratların ve hükümetin ahlaksızlığından kaynaklandığını ifade eden Şahin Tekin, “Buğdayın önü bu yıl da karanlık. Maliyetleri düşür, kaldır özel tüketim vergisini ve KDV’yi bu sıkıntı bitsin. Bütçe görüşmelerinde Başbakan’ın tarımın sorunlarına bir sayfa ayırarak çiftçinin durumunun iyiye gittiğini söylemesine bir anlam veremiyorum” şeklinde konuştu.