SABAH GAZETESİ/TEKE TEK 17.09.2005

FATİH ALTAYLI

Bakandan cesur hareket

Tarım Bakanı Mehmet Mehdi Eker'i kutlamak lazım.Geçtiğimiz günlerde, benim köşeme sık sık konu olan mısır için fiyat açıkladı. Açıklanan fiyat 260 bin TL. Oysa bu fiyat geçen yıl 330 bin liraydı.Yani dünya fiyatlarının misli misli üzerindeydi.Bu yüzden de mısırda "kota kullanımı" ve "dönemsel vergi indirimleri" yoluyla ciddi vurgunların yolu açılıyordu.Bu yıl fiyat dünya fiyatlarıyla yakınlaştırıldı ve vurgunların önü bir nebze olsun kesildi.Tarım Bakanı ve dolayısıyla hükümet ciddi bir siyasi riskin altına girerek bu kararı aldılar.Bazıları "Bu fiyat insafsızlık" diyebilir.Ancak konuştuğum uzmanlar "Fiyat normal. Çünkü çiftçinin gerçek maliyeti 120 bin lira. Ancak son yıllarda yüksek fiyatlardan dolayı, özellikle Çukurova'DA TARLA KİRALARI BİRKAÇ MİSLİ ARTMIŞTI. ŞİMDİ NORMALE DÖNER VE SİSTEM RAYINA OTURUR" DİYORLAR. TÜRKİYE'nin görünmeyen en büyük kara deliklerinden biri "tarım" ve bunun sistemini rayına oturtmak gerek.Tabii bu cesaret gerektiriyor. Hükümet şimdilik bu cesareti gösterdi.Buna bakarak bir "erken seçim"in gündemde olmadığını da söyleyebiliriz.

YANIT: 21/09/2005

Sayın Fatih ALTAYLI,

17/09/2005 Tarihli Sabah Gazetesindeki Tarım ve Köy İşleri Bakanı sayın Mehdi EKER’i ve hükümeti cesaretinden dolayı kutlayan yazınızı hayretle ve ibretle okuduk. Söz konusu yazınız, tarımsal üretim ve ürünleri ile ilgili sizlere yanlış bilgiler aktarıldığını bizlere düşündürdü.

Sayın Altaylı

Mısır üretim maliyetleri “O sizin konuştuğunuz uzmanlar” ın söylediği gibi 120binTL değildir. Belirlenen 260binTL fiyat da uluslararası fiyat değildir. Bize bu fiyatlardan mısır satmaya kalkan ülkelerin üretim maliyetleri; o ülkelerde uygulanan devlet destekleri, o ülkelerdeki girdi fiyatları, o ülkelerdeki teknoloji kullanımı vb. faktörlerle yakın alakalıdır. Bu kriterler dikkate alınmadan, geçen yıl belirlenen 330binTL’lik rakamı dünya fiyatlarından “misli misli fazladır” demek insafsızlık değilse bilgisizliktir. Ekte 2005 yılı için odamızın hazırladığı gerçek maliyetler çıkartılmıştır. Buna itirazı olanlarla konuyu her ortamda ama illa da sizin ekranınızda tartışmak isteriz.

Tarım sektörüne, üreticiye bu hükümet tarafından uygulanan politikaları biz sizin tanımınızla sadece “insafsızlık” olarak değerlendirmiyoruz. Bu tavır devlet bütçesini akaryakıt ve tekel ürünlerine günübirlik yaptığı zamlarla dengelemeye çalışan, çiftçisini, işçisini, memurunu açlık sınırı altındaki gelirlere mahkum edenlerin tavrıdır. Bu tavır Cumhuriyetin seksen yıllık ekonomik birikimlerini, Dünya Bankasının, IMFnin alacakları ödensin diye haraç mezat satılığa çıkaran zihniyetin tavrıdır. Sayın Altaylı, yıllardır övünülerek alınan dış borçların tek bir lirası Türk Çiftçisi’nin kursağında değildir. Bu dolarları kimlerin hortumladığını, bu eurolarla hangi holdinglerin yaratıldığını şüphesiz siz bizden daha iyi bilirsiniz, siz bunları daha yakından tanırsınız.

Ayrıca Hububat ürünlerinin ithalinde Gümrük vergisi oranlarının %182’ye kadar yükseltilmesi hakkı hükümetlerin elindedir. Ürün hasatları başlamadan evvel ithalattaki bu vergi oranı yükseltilirse Türk tarımı ve üreticisi lehine olacaktır. Ancak bu işlem ülkemizde yönetenler tarafından tam tersi uygulanarak, düşük vergide hükümet yanlıları mısır ithalatı yapıyor ve ithalat işlemi bittikten sonra Gümrük Vergisi oranı yükseltiliyor. İşte tam burada Türk tarımcısının mağduriyeti başlıyor ve kimlerin bu işlemler üzerinden vurgunlar yaptığı gözler önüne sergileniyor.

Sayın Altaylı “Türkiye’nin görünmeyen en büyük kara deliği tarım” değildir. Ama Türkiye’nin yıllardır “gösterilmeyen saklanan, kara delikleri” artık saklanamaz olmuştur, artık görülmeye başlamıştır. 10 kg. buğdayı 1lt. mazot etmeyen, 50 kg. kütlü pamuk ile 1adet gömlek alamayan, 10.000 kg. mısır ile çocuğunu dershaneye kayıt ettiremeyen, 100 kg. limon ile bir kutu ilaç alamayan…….. Türk Çiftçisi kara deliklerin sebebi değildir. Ömründe uçağa binmeyen, beş yıldızlılarda bir tek içmeyen, yazın Bodrum’da kışın Nişantaşı veya Cinnah’ta cirit atmayan eli nasırlılar değildir kara deliklerin sebebi.

Son olarak şunu da bilmenizi isterim. Mevcut antidemokratik haliyle bile olsa; ister erken, ister geç olsa, bir gün milletin önüne konulacaksa bu sandıklar; işte o zaman bir ata deyişini herkes hatırlamalı, “El mi yaman bey mi yaman ? “ göreceğiz.

AYHAN BARUT

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

Adana Şubesi

Yönetim Kurulu Başkanı

 

ÇUKUROVA BÖLGESİ ADANA İLİ 2005 YILI 1.ÜRÜN VE   2. ÜRÜN MISIR MALİYET ÇİZELGESİ
		2005
	1.ÜRÜN (Da/YTL)	2.ÜRÜN (Da/YTL)
MASRAF UNSURLARI
TARLA KİRASI	120,00	60,00
TOHUM BEDELİ	35,00	27,50
SONBAHAR SÜRMESİ	7,50	-----
İLKBAHAR SÜRMESİ	6,00	-----
YAZ SÜRMESİ(EKİM ÖNCESİ)	-----	6,50
EKİM ÖNCESİ TARLA SULAMA İŞÇİLİĞİ	-----	11,00
TOHUM İLAÇLAMASI	2,00	2,00
EKİM (MİBZERLE)	4,00	4,00
TRAKTÖR ÇAPASI, TAVA YAPMA	2,50	2,50
GÜBRE BEDELİ (EKİM ÖNCESİ)	17,50	17,50
GÜBRE BEDELİ (EKİM SONRASI ÜST GÜBRE)	22,50	22,50
GÜBRELEME İŞÇİLİĞİ	3,00	3,00
SU BEDELİ	7,50	7,50
SULAMA İŞÇİLİĞİ	5,50	6,50
PESTİSİT (HERBİSİT VE İNSEKTİSİT)	8,00	16,00
UÇAK BEDELİ (PESTİSİT ATIMI İÇİN)	-----	7,50
HASAT (BİÇERDÖVER)	7,50	7,50
ÜRÜNÜ PAZARA TAŞIMA	1,50	1,50
TOPLAM	250,00	203,00
ARAZİ KİRASI HARİÇ YAPILAN MASRAFLARIN NORMAL FAİZİ %12	15,50	17,00
GENEL İDARE GİDERLERİ %3	7,50	6,00
GENEL TOPLAM	273,00	226,00
ORTALAMA VERİM	900Kg	750Kg
1KG DANE MISIR MALİYETİ (Kg/YTL)	0,303	0,301
%20 ÜRETİCİ KÂRI (Kg/YTL)	0,060	0,062
1KG MISIRIN FİYATI (Kg/YTL)	0,363	0,363