SAHİL YOLU BASIN AÇIKLAMASI-25 MAYIS 2018
25 Mayıs 2018 tarihinde TMMOB Mimarlar Odası Samsun Şubesi`nde yapılan SAHİL YOLU basın açıklamasına Şubemizi temsilen Şube Başkanımız Tekin KARA katılım sağladı.
Basın açıklaması metni aşağıdadır.
BASINA VE KAMUOYNA
Değerli basın mensupları
Bölgemizin ve ülkemizin en anlamlı kentlerinden birinde yaşamaktayız.Gerek bulunduğu coğrafi koşullar, gerek iklimi gerek tarihi geçmişi, gerekse stratejik konumu itibari ile Samsun oldukça iyi koşullara sahip olmuştur.
Ancak geçen zaman içinde kenti yönetenlerin uyguladıkları akla, bilime, planlama ve şehircilik ilkelerine uymayan, kentin doğal, kültürel değerlerini hiçe sayan politikalar, kentin sahip olduğu değerlerden hızla uzaklaşmasına sebep olmuştur.
Son 20 yılda Samsun kenti, içinde barındırdığı yoğun yapılaşma, beraberinde gelen trafik sorunu, otopark sorunu ve yaşam alanlarının vazgeçilmezi olan aktif yeşil alan sorunu ile adeta kaderine terkedilmiş , Kent merkezlerinde insanımıza, sadece mezarlıklarda varolan yeşil alanlarlar bırakılmış, insanımıza yeşil alan, ölüm halinde mezarlıkta layık görülmüştür.
Dolgu alanlarında oluşturulan yeşil alanlar kent peyzajına olumlu katkılar sağlamakla birlikte, yaşam alanlarına uzaklığı, aktif kullanımlarını kısıtlamakta olup günlük kullanımlar için uygun mesafede değildir.
Kentte son yıllarda yapılan kamu binalarının yer seçimlerinde merkezi siyasetin yanlış yönlendirme ve dayatmalarının Belediyeyetkilileri ve meclisleri tarafından önüne geçilememiş, Emniyet Müdürlüğü, SGK, Atakum Yüzme Havuzu, Batıpark Olimpik tesisleri gibi büyük kamu yapıları
Planlama ve şehircilik ilkelerine aykırı olarak uygun olmayan alanlara inşa edilmişlerdir.
Kentin içinde bulunduğu yoğun yapılaşma ve beraberinde getirdiği altyapı, ulaşım, otopark gerçeği gözardı edilerek, Büyükşehir belediyesine ait kent boşlukları, ranta dayalı imar hakları ile donatılarak parklar, belediye hizmet alanları, Pazar yeri ve otopark alanları Ticaret, Ticaret ve Sağlık tesisi, AVM alanlarına çevrilmiş, gerekçe olarak da yapılmış olan yatırımlara ait borçların finansmanı gösterilmiştir.
Kentin değerlerini satmak suretiyle kentin ve kentlinin geleceğini karartacak uygulamalar yatırım için gerekçe gösterilemez.
Bütün bu olumsuzluklar yetmezmiş gibi 30 haziran 2014 yerel seçimlerinin hemen ardından Samsun Büyükşehir Belediyesi Tarafından, Yerel belediyelere de haber vermeksizin, kıyı tahribatı gerekçe gösterilerek, hiçbir idari karar olmaksızın, herhangi bir plana dayalı olmayan, tamamen hukuka aykırı olarak Atakum-Kurupelit , 19 Mayıs İlçesi arası SAHİL YOLU DÜZENLEME ÇALIŞMALARI başlatılmış,büyük Bilbordlarla reklamı yapılmış, 20 gün gibi kısa bir sürede, büyük bir bölümü kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunan, kumsalda ve yer yer deniz üzerinde kaya dolgular yapılmak suretiyle sahil doldurulmuş ve çevre katliamı yapılmıştır.
Anayasal kuruluş olan ve kamu yararına hizmet üretmek görevleri arasında sayılan TMMOB ye bağlı odalar olarak duruma tepki gösterilerek, bu hukukdışı çevre katliamının derhal durdurulması, kıyı kanunlarına aykırı olan SAHİL YOLU DÜZENLEME ÇALIŞMALARINDAN DERHAL VAZGEÇİLMESİ istenmiştir.
Samsun Büyükşehir Belediyesi yapılan çalışmalar hususunda ülkemizin en yetkin kurumu olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı Meslek odalarının uyarılarını adeta yok sayarak, yaptığı sahil yolunu kamufle edebilmek için bilbordlarda sadece SAHİL YOLO ÇALIŞMALARI cümlesinden YOLU ibaresinin üzerini boyatmak suretiyle, çalışmaların SAHİL DÜZENLEME ÇALIŞMALARI olduğu algısını yaratmaya çalışmıştır.
Yapılan çalışmalarla ilgili olarak ilgili belediye başkanları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş, benzeri çevre katliamlarının hukuksuz bie zeminde yürütülmesini yadırgamayan ve hukuku kendi önünde engel kabul eden AKP hükümeti, soruşturma izni vermemiştir.
Kamuoyunda yarattığı tepkiler karşısında Samsun Büyükşehir belediyesi, uygulama alanına ait acele, 1/5000 nazım plan ve 1/1000 uygulama imar planı hazırlatmış, planlara yaptığımız itirazlar meclis komisyonlarında görüşülürken yaptığımız itiraz konuşmamızda, meclis iradesinin yapılmakta olanhukuksuz bir çevre katliamının onaylatılması doğrultusunda kullanılmasının doğru olmadığını ifade etmeye çalışsakta , kent için bukadar önem arzeden bir plan hiç tartışılmadan bazı muhalefet üyelerinin karşı oyu ile hem komisyondan hem de meclisten jet hızı ile 15/05/2016 tarihinde geçirilmiştir.Meclis herzaman olduğu gibi halkın iradesini yansıtacak tavır yerine tek karar vericilerin ben yaptım oldu yönündeki keyfi iradesi yönünde tavır koymuştur.
Bu kararına TMMOB ye bağlı Odalardan Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Elektrik Mühendisleri Odası olarak Samsun İdare Mahkemesinde dava açtık.
Samsun 2. İdare mahkemesinde görülen davada bilirkişilerin verdiği raporda kısaca
-Geliştirilren imar planı kararlarının kamu yararı taşıdığı
-Özel hukuk kurallarına riayet edilerek hazırlandığı
-Dava konusu alanın kent merkezinden başlayarak şehrin batı yönünde kıyı düzenlemelerinin bir devamı niteliğinde projelendirildiğinin anlaşıldığı
-20 m. En kesitindeki yolun yaya yolu olduğunun anlaşıldığı.
-Kıyıda yapılan dolguların yer yer sahilde çirkin görüntü oluşturduğu, bu dolgunun sahil yolu yapmaktan ziyade, denizin aşındırmasının ve özel mülklere zararın önlenmesi olduğu
-Bütün bu tespitler ışığında dava konusu plan değişiklerinin İmar ve Kıyı Mevzuatına, planlama ve şehircilik ilkelerine, kamu yararına ve çevresel değerlerin korunmasına ilişkin yaklaşımlara uygun ve uyarlı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Denilmek suretiyle görüş oluşturulmuş ve bu görüşler doğrultusunda mahkeme yapılan planda hukuka aykırılık bulunmamaktadır doğrultusunda hüküm vermiştir.
Verilen kararı hukuka uygun bulmadığımız kanaati ile, karar Danıştay’ da temyiz edilmiştir.
Danıştay Altıncı dairesi oy birliği ile,
Danıştay Tetkik Hakimi
Düşüncesi:
“Dava konusu imar planı değişiklikleri yaya yolu planlamasına ilişkin ise de, anılan yolun en kesitinin 20 metre genişliğinde belirlenmesi, sahil şeridi boyunca kesintisiz oluşu, ortasında yeşil refüje ve bazı kısımlarda kaldırıma yer verilmesi, fiilen beton satıh kaplaması yapılması dikkate alıdığındayaya yolu standartlarının oldukça üstünde olduğu ve bu haliyle taşıt yolu olarak kabulünün gerektiği açık olup, mevzuat hükümleri uyarınca sahil şeridinin birinci bölümünde yeni taşıt yollarının açılamamaktadır. Anılan yol ise, bazen kıyı kenar çizgisinin dışında, bazen kıyı kenar çizgisi ile Karadeniz arasında ve bazen de denize bitişik olarak planlanmıştır ve bu kısımlarda taşıt yolu yapılmasıbir yana, yaya yolu planlaması yapılması dahi mümkün değildir bunun yanında, planlama alanının, dolgu planı sınırlarını da kapsadığı, bu alanlarda imar planı değişikliğinin Bakanlıkça onaylanacak dolgu planı kapsamında yapılabileceği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlügünün 31-07-2014 tarihli, 5768 sayılı yazısında belirtilmiştir.
Ayrıca, dosya kapsamında dava konusu imar planlarının lejantlarına rastlanmadığından planlama alanında yer alan MK gösteriminin plan lejantları ile mi getirildiği yoksa plan notu olarak mı belirlendiği anlaşılamamaktadır.
Bu durumda, Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğünün anılan yazısı da dikkate alınarak, planlama alanının dolgu planı sınırları içerisinde yer alıp almadığı, MK gösteriminin nasıl yapıldığı hususlarının araştırılması suretiyle ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yeniden bir karar verilmek üzere eksik incelemeye dayalı idare Mahkemesi kararının bozulması”,
kararı verilmiştir. Basına ve kamu oyuna saygı ile sunulur. 25-05-2018
TMMOB
Mimarlar Odası-İnşaat Mühendisleri Odası –Elektrik Mühendisleri Odası-Ziraat Mühendisleri Odası- Çevre Mühendisleri Odası