SAKARYA PAMUKOVA`DA 200 DÖNÜM MUTLAK TARIM ARAZİSİNİN, TARIM DIŞI AMAÇLA KULLANILMASI KARARINA KARŞI DAVA AÇTIK

MERKEZ
15.09.2015
 

 

SAKARYA 1.İDARE MAHKEMESİNE

 

DOSYA NO:E.2015/861

 

DAVACI                    : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası 

                                      Karanfil Sk.No:28/18 Kızılay/ANKARA

 

VEKİLİ                      : Av.Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ-41998670172 

DAVALI                     : 1-Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı – ANKARA 

                                       2- Sakarya Valiliği-SAKARYA 

KONUSU                    : Sakarya İli Pamukova İlçesi Şeyhvarmaz mahallesi, Ova Mevkii, H24A02D pafta, 3362 parsel numaralı 201.505m2 taşınmazın Tarım Dışı Amaçla Kullanılmasının Uygun Bulunmasına ilişkin işlemin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline karar verilmesi talebidir. 

T.TARİHİ                     : 13.07.2015  

AÇIKLAMALAR      : Pamukova İlçesi Şeyhvarmaz mahallesi, Ova Mevkii, H24A02D pafta, 3362 parsel numaralı 201.505m2 taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 13.maddesi gereğince amaç dışı kullanımına, Sakarya İli Toprak Koruma Kurulunun 21/11/2014 tarihli toplantısında oy çokluğu ile karar verilmiştir.  

Her ne kadar Valilikçe bu kararın uygun bulunduğuna dair bir karar alınmamış ise de bilgi edinme talebimiz üzerine gönderilen 09/03/2014 tarihli cevapta, gerekli izinin Valilik tarafından verildiği bildirilmiştir. Bunun üzerine 5403 Sayılı Kanunun 13/5.maddesine göre Valilik işlemine karşı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına itiraz edilmiştir. İtirazımız Bakanlıkça reddedilmiş ve 30/06/2015 tarih 5377 sayılı karar 13/07/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.  

1-) a. İptale konu işlemler ile söz konusu arazinin tarım dışı kullanıma açılması Anayasaya aykırıdır.  

Anayasal hükümler : T.C. Anayasası Devlete, 44. maddesi ile "toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek...", 45. maddesi ile de "tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek..." görevlerini yüklemiştir. Anayasamızın 45. maddesinin gerekçesinde; "Madde, Devlete tarım arazilerinin ve çayırlarla meraların amaç dışı kullanılmasını önleme görevi vermektedir. Bu ifade ile amaçlanan tarım arazilerinin endüstri ve şehirleşme sebebiyle yok edilmesinin önlenmesidir. Devlet, bu amaçla yasal düzenlemeler yapmalıdır" ifadesi yer almaktadır. 

Anayasamızın 166. maddesi, "Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şeklide kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir" hükmünü amirdir. 

Yine Anayasamızın 56. maddesine göre; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir". 

Tüm bu maddelerle birlikte Anayasanın mülkiyet hakkının kullanımını düzenleyen 35. maddesi, herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğunu belirttikten sonra, "mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz" demektedir. Bu sınırlama, her türlü mülkiyet için, dolayısıyla toprak mülkiyeti için de geçerlidir. 

İptalini talep ettiğimiz, dava konusu taşınmazların tarım arazisi olmaktan çıkarılması, yapılaşmaya açılmasına ilişkin işlemlerin Anayasaya aykırı olduğu açıktır. 

b. 1.Sınıf Tarım Toprağı olan dava konusu taşınmazların imara açılması, tarım arazisi olmaktan çıkarılması 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa aykırıdır.  

Toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini amaçlayan Kanunun 3.maddesinin (d) fıkrasında, Tarım arazisinin tanımı yapılmıştır. Buna göre;  Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen araziler tarım arazisidir. 

Kanunun 4.maddesinde de, Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür, denilmektedir. Görüldüğü gibi davalı idare, Mutlak tarım arazisini OSB genişleme alanı yaparak Kanunun kendisine yüklediği görevleri yerine getirmemiştir.  

*Kanunun 11.maddesinde, arazi kullanım plân veya projelerinin, valilikler tarafından hazırlanacağı (veya hazırlattırılacağı), tarımsal amaçlı arazi kullanım plân veya projelerinin hazırlanmasında, çiftçilerin ve arazi sahiplerinin görüşlerinin alınacağı, belirtilmektedir. Bu planlar bulunmadığı gibi, bırakınız plan için, sizin arazilere sanayi yapacağız diye sorulmamıştır bile. 

2-) Televizyonlarda kamu spotlarında davalı Bakanlığın tarım topraklarının tarım dışı kullanımına karşı olduğu ve Bakanlığa sorulmadan tarım dışına çıkarılamacağı sık sık tekrarlanmaktadır. Ancak ne yazık ki Bakanlık da uygun görmüştür. Oysa söz konusu arazinin kum-çakıl alınması için özel işletmeye verilmesi ve sonrasında eski haline dönüştürülmesi gerekirken bunun yapılmayarak tarım dışına çıkarılması, Bakanlığın amaçlarına da aykırıdır. Bu durum, kum-çakıl çekilmesine izin verilen arazilerin, daha başında tarım arazisi olarak kullanılmayacağının kabulü demektir. Arazinin etrafı da mutlak tarım arazisidir ve tarım yapılmaktadır. Ayrıca DSİ raporuna göre su kaynağı bulunmaktadır. 

3-) Müvekkil Oda, kaynağını Anayasadan alan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, üyelerinin tüm toplumsal, ekonomik ve mesleki sorunları ile doğrudan ilgilenmekle yükümlüdür. Ayrıca ülkemizin tarımsal kaynaklarının, topraklarının korunması için gereken her türlü girişimde bulunmakla yükümlüdür.  

7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Yüksek Mühendislerinin toprak muhafazasına ilişkin hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya yetkili olduklarını düzenlemiştir. Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzükte, toprak ve su muhafazasının toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılacağı, hükmü yer almaktadır. 06.04.2005 Tarih, 25778 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6.maddesine göre de; Ülke tarımı ve tarımsal üretim kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve verimli kılınması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması, kırsal ve tarımsal gelişime yönelik strateji, politika, program ve proje oluşturulması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmak, Odanın amaç ve görevleri arasında  sayılmıştır. Bu bağlamda müvekkil ODA tarım topraklarının kaybına neden olacak her türlü düzenlemenin karşısındadır. 

4-) Söz konusu mutlak tarım arazilerinin tarım dışı kullanıma açılması sonucu telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağı muhakkaktır, bu nedenle acilen Yürütmenin Durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz. 

HUKUKİ NEDENLER          : Anayasa, İYUK, 7472 Sayılı Kanun, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, Ziraat Mühendislerinin Görev  ve Yetkilerine İlişkin Tüzük, Yönetmelikler, İlgili tüm  mevzuat. 

DELİLLER                             : Ekler 

SONUÇ VE SİSTEM             :Yukarıda açıklanan nedenlerle; Sakarya İli Pamukova İlçesi Şeyhvarmaz mahallesi, Ova Mevkii, H24A02D pafta, 3362 parsel numaralı 201.505m2 taşınmazın Tarım Dışı Amaçla Kullanılmasının Uygun Bulunmasına ilişkin işlemin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim. 27/07/2015

 

Av.Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ

Davacı Vekili

Okunma Sayısı: 477