SAMSUN TEKKEKÖY`DE 127 HEKTAR ARAZİNİN TARIM DIŞINA ÇIKARILMASINA YÖNELİK İŞLEMİN İPTALİ İÇİN DAVA AÇTIK

MERKEZ
28.02.2014
 

 

Yürütmenin Durdurulması Taleplidir.

SAMSUN İDARE MAHKEMESİNE

Gönderilmek Üzere

ANKARA İDARE MAHKEMESİNE

 

DAVACI                    : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

                                     Karanfil Sk.No:28/12 Kızılay/ANKARA

VEKİLİ                      : Av.Zühal S.DÖNMEZ-41998670172

DAVALI                    : T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı-ANKARA                                                           Eskişehir Yolu 9.Km.Lodumlu/ANKARA

KONU                        :Samsun İli Tekkeköy İlçesi Aşağıçinik Mahallesi sınırları içerisinde Lojistik Köy Projesi amaçlı İlave İmar Planı yapılmak üzere 127,8549 hektar yüzölçümlü arazinin tarım dışı amaçla kullanılmasının Uygun Bulunmasına ilişkin 14/05/2013 tarih 40037 sayılı davalı idare işleminin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline karar verilmesi talebidir.

OLAYLAR                : Samsun İli Tekkeköy İlçesi Aşağıçinik Mahallesi sınırları içerisinde Lojistik Köy Projesi amaçlı İlave İmar Planı yapılmak üzere 127,8549 hektar yüzölçümlü arazinin tarım dışı amaçla kullanılması konusundaki talep Toprak Koruma Kurulunda görüşülmüş ve 08/04/2013 tarihinde oyçokluğu ile kabul edilmiştir.  Dava konusu karar ile de Bakanlık tarafından uygun bulunmuştur. Dava konusu projenin uygulanacağı arazinin tamamı 1. sınıf tarım topraklarından oluşmaktadır. Bu nedenle karar hukuka ve kamu yararına aykırı olup iptali gerekir.

İPTAL NEDENLERİ          

1-) İptale konu işlemler ile söz konusu arazinin tarım dışı kullanıma açılması Anayasaya aykırıdır. T.C. Anayasası Devlete, 44. maddesi ile "toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek..."

45. maddesi ile de "tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek..." görevlerini yüklemiştir.

Anayasanın 45. maddesinin gerekçesinde; "Madde, Devlete tarım arazilerinin ve çayırlarla meraların amaç dışı kullanılmasını önleme görevi vermektedir. Bu ifade ile amaçlanan tarım arazilerinin endüstri ve şehirleşme sebebiyle yok edilmesinin önlenmesidir. Devlet, bu amaçla yasal düzenlemeler yapmalıdır" ifadesi yer almaktadır.

Anayasanın 166. maddesi, "Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şeklide kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir" hükmünü amirdir.

Yine Anayasanın 56. maddesine göre; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir".

            İptalini talep ettiğimiz, dava konusu taşınmazların tarım arazisi olmaktan çıkarılmasına ilişkin işlemlerin Anayasaya aykırı olduğu açıktır.

            2-) Taşınmazların tarım arazisi olmaktan çıkarılması 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa aykırıdır. Toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini amaçlayan Kanunun 3.maddesinin (d) fıkrasında, Tarım arazisinin tanımı yapılmıştır. Buna göre;  Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen araziler tarım arazisidir.

Kanunun 4.maddesinde de, Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür, denilmektedir.

Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını düzenleyen 5403 Sayılı Kanunun 13.maddesinde, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı belirtilmiştir. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri, ilgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir.

a)                 İçişleri Bakanı Muammer Güler Olur`u ile Kamu Yararı Kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ancak hiçbir gerekçe bulunmamakta, neden kamu yararı bulunduğu anlaşılamamaktadır. Oysa kamu yararı kararında, tarım dışı kullanımın kamu yararı için gerekli olduğu ve gereklerinin gösterilmesi zorunludur. Aksi halde istisnai bir yetki olan tarım dışı kullanım kararı hiçbir gerekçe gösterilmeden alınmış olur ki, bu hem kanunun amacına aykırıdır hem de istisna hükmü olan 13.maddeye uymamaktadır.

b)                 Etüt Raporu bulunmamaktadır. Alternatif alan araştırmasını İl Tarım Müdürlüğü teknik elemanlarınca yapılmamıştır. Toprak Koruma Kurul kararında "Büyükşehir Belediye Başkanlığının yazısından bu araştırmanın yapıldığının anlaşıldığı" şeklinde bilgiye değinilmiş ve diğer alanlar da -Etüt raporu olmadan- uygun değildir denilerek geçiştirilmiştir. 

3-) Tarım Dışı Kullanım kararının gerekçesi olan Lojistik Köy Projesi Samsun-Çorum-Tokat Planlama Bölgesi 1/100 000 ölçekli Çevre Düzeni Planına Aykırıdır.

a)1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni (ÇDP) Planında Lojistik Köy olarak yapılmak istenilen yerin "Nitelikli Tarım Alanı" olarak kaldığı, bu işleve ayrıldığı görülmektedir. İlgili 100 000 ölçekli çevre düzeni planı nitelikli tarım alanlarını: "Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü`nce belirlenmiş olan 1. ve 2. sınıf tarım toprakları ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanununda geçen Mutlak Tarım arazilerini,Özel Ürün Arazilerini, Dikili Tarım Arazileri ile Sulu Tarım Arazisi" biçiminde tanımlamakta ve bu alanları ilgilendiren aşağıdaki kararları alt ölçek planlara, bir başka söyleyişle kentsel/kırsal gelişim seyrini bu işleve uygun yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

b) Samsun-Çorum-Tokat Planlama Bölgesi için yapılmış meri 1/100 000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Ekolojik Sürdürülebilirlik başlığı altında (1.2.1); bölgedeki doğal kaynakları, çevre dengesini ve doğal eşikleri göz önünde bulundurarak korumak, sürdürülebilirliğini sağlamak için bir zorunluluk ifade edilmiştir. Bu anlamda Tekkeköy Aşağıçinik‘te bulunan dava konusu mera ve tarım arazisi gibi "mutlak tarım alanlarını, sulu tarım alanlarını, özel tarım arazilerini, dikili tarım arazilerini ve verimliliği yüksek tarım arazilerini koruma altına almak, mera alanlarının tescillenmesini sağlamak ve koruma altına almak" ekolojik açıdan sürdürülebilir bir gelişim seyri için hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla mevcut Lojistik Köy projesi üst ölçek planda ifade edildiği üzere ekolojik açıdan sürdürülebilir bir gelişim seyrine ve de hukuka aykırıdır.

c) Çevre Düzeni Planı, tarım alanları üzerinde oluşan tarım dışı kullanım taleplerinin, öncelikle verimi en düşük tarım alanlarında değerlendirilmesi gerektiğini söylemektedir

(1.5.17.4 S:37). Proje alanı 1/100.000 ölçek çevre düzeni planı ile tarımsal üretim, mera vasfıyla korumaya alınmış, alt ölçekte yapılmış/yapılacak planların bu kararlarla uyumlu olması zorunlu kılınmıştır. Plan onama tarihinde onanlı alt ölçek planlara ise 1/100.000 ölçek plan kararlarıdoğrultusunda revizyon yapılması zorunluluğu getirmiştir.

d) Çevre Düzeni Planı, "Küresel - Yerel Etkileşim" başlığı ile; "toplumsal ve iktisadi gelişmede öncelikle yerel özelliklerden, işgücünden, yatırım gücünden ve hammaddelerden faydalanarak, yerel ürünleri, tarihsel ve kültürel özellikleri tanıtmak, korumak ve geliştirme"yi bir hedef olarak ortaya koymaktadır.

e) Üst ölçek planın yukarıdaki "küresel - yerel etkileşim" başlığı altında anılan hükmü de dava konusu projenin mevzuata aykırılığına işaret etmektedir. Zira proje alanı yerel üretim özelliklerine sahip, mera olarak tescilli, tespit, tahdit ve ıslah çalışması ile mera kalitesi artırılmış alanlar ile 1.sınıf tarım topraklarının iç içe geçtiği bir arazi yapısına sahiptir. Bu arazide tarımsal üretim yapılmakta bu üretimle de Samsun Büyükşehir alanı başta olmak üzere çevrelerinde sağlıklı nitelikli-ulaşılabilir tarımsal ürüne erişimi kolaylaştırmaktadır. Bölgedeki çiftçilere mera ıslahı sonrası kamu kaynakları ile hayvancılık kredileri verilmiş, hayvancılığa dayalı üretim kamu tarafından teşvik edilmiştir. Söz konusu teşvikler kredi biçiminde olup çiftçiler bu kredilerin geri ödemesini yapmaktadır.

f) Proje Çevre Hukukunun En Temel Prensibi Olan "Katılım Unsuru" Gözetilmeden Yapılmıştır.

 Dava konusu karar sebebiyle gerçekleşecek Lojistik Köy‘ün yapılması halinde sadece proje alanında arazisi olanlar değil, başta Tekkeköy Aşağıçinik yerleşimi olmak üzere çevredeki Yavuzlar Mahallesi, Çayleyik Mahallesinde hayvancılık yapan Aşağıçinik Merasını kullanan diğer çiftçilerin de olumsuz etkileneceğini göz önüne almak gerekir.

Tekkeköy İlçe Tarım Müdürlüğü verilerine göre ilçedeki arazi varlığı ve toprak sınıflaması haritasına bakıldığında Lojistik Köy yapılması planlanan arazi ve çevresinin tamamen  alüvyonlu toprak sınıflandırmasında 1. sınıfa ayrıldığı görülmektedir. Dolayısyla Tüm bunlardan hareketle, sözkonusu projenin gerçekleşmesi halinde bölgede fiilen tarımsal üretim yapılamaz hale geleceği, hayvancılık için güvensiz bir çevrenin oluşacağını söylemek (Lojistik Köy‘ün yapılması halinde, ekli İl Tarım Müdürlüğü‘nden alınmış haritada yeşil ile gösterilen tarım arazilerinin çevresinde de yapılaşmanın artacağı kestirilebilir) güç değildir.

4-) Tarım Dışı Kullanım Kararı İl Tarım Master Planına Aykırıdır

 Samsun İli Master Planı, Samsun‘da hayvancılığının durumu ve gelişimi ile mevcut mera ve çayırlara ilişkin olarak analizinde; "Samsun İlinde tarım arazileri ve ormanlık arazilerin Türkiye genelinden yüksek olmasına rağmen; ilin çayır ve mera arazilerinin oranı Türkiye geneline göre oldukça düşüktür. Bu durum Samsun‘da hayvancılığın gelişmesini zorlaştıran önemli etkenlerinden biri olarak düşünülebilir. 2009 yılı rakamlarını 2004 yılı rakamları ile karşılaştırırsak durumun son 5 yılda biraz daha bozulduğu dikkate çarpar. 2004 yılında %4,7 civarında olan ilin çayır ve mera alanı oranı, 2009 yılında 11.105 hektarlık azalma ile %3,5 düzeyine inmiştir. Bu durum hayvancılık lehine bir gelişme değildir. Söz konusu bu azalma trendinin devam etmesi Samsun hayvancılığı için önemli sıkıntılar yaratacağı için bu düşmenin devam etmemesi için önlemler" alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Planda, Hayvancılığın Geliştirilmesi Programı (8.4.2) adı altında; "Mera alanlarının ıslah edilmesi ve geliştirilmesine önem verilmesi. Zaten kıt olan mera alanlarının azalmamasına yönelik önlemlerin alınmas gerekir. Bu amaçla, Samsun Alt Bölgeleri Meralarında Bulunan Türlerin Tespiti ve Otlatma Kapasitelerinin Arttırılması Projesi`nin oluşturulması, benzer mevcut projelerin kapsamının genişletilmesi ve birleştirilmesi gerekir" denilmektedir.

Gene, Hayvansal Üretimin Desteklenmesi ve Geliştirilmesi açısından da; "Hayvansal Üretimi Destekleme ve Geliştirme Projeleri-4`ün oluşturulması ve bu proje sonunda Çarşamba, TEKKEKÖY, Bafra, Ladik, Vezirköprü ve Havza ilçelerinde meraların ıslahını gerçekleştirerek toklu besiciliğinin yaygınlaştırılması ve erken kuzu kesiminin engellemesinin

sağlanması"nı önüne koymuştur, denilmektedir.

 Dolayısıyla Lojistik Köyün yapılması halinde, hayvansal üretimin geliştirilmesi ve

desteklenmesi anlamında Samsun‘un en önemli mera ve tarım arazilerinin yok olması sebebiyle bu amacından uzaklaşacağı, bir başka söyleyişle, Tarım Master Planında ortaya

koyulan hedeflere ulaşması güçleşecektir.

Söz konusu karar ile Lojistik Köy yapılması durumunda, nüfus ve yerleşim yeri ve arazi durumu açısından mevcut arazi kullanım biçimi olan tarımsal kullanım engellenmiş olacak, bu da mevcut yaşam biçimi ve kırsal özellikleri değiştirecek, ilçede gerçekleştirilen

hayvancılık ve tarımı yok edecektir. Dolayısıyla Bakanlar Kurulu tarafından alınmış olsa bile

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından önerilen bu "dönüşüm" projesinin planlama ilke ve

esaslarına uymadan tepeden inme bir biçimde alınmıştır. Bu karar bölgenin kırsal tarımsal

özelliklerine aykırı bir yapılaşmaya yol açacaktır.

            5-) Müvekkil Oda, kaynağını Anayasadan alan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, üyelerinin tüm toplumsal, ekonomik ve mesleki sorunları ile doğrudan ilgilenmekle yükümlüdür. Ayrıca ülkemizin tarımsal kaynaklarının, topraklarının korunması için gereken her türlü girişimde bulunmakla yükümlüdür.

7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Yüksek Mühendislerinin toprak muhafazasına ilişkin hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya yetkili olduklarını düzenlemiştir. Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzükte, toprak ve su muhafazasının toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılacağı, hükmü yer almaktadır. 06.04.2005 Tarih, 25778 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6.maddesine göre de; ülke tarımı ve tarımsal üretim kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve verimli kılınması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması, kırsal ve tarımsal gelişime yönelik strateji, politika, program ve proje oluşturulması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmak, Odanın amaç ve görevleri arasında  sayılmıştır. Bu bağlamda müvekkil ODA tarım topraklarının kaybına neden olacak her türlü düzenlemenin karşısındadır.

6-) İptale konu karar ile birlikte sözkonusu mutlak tarım arazilerinin tarım dışı kullanıma açılması sonucu telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağı muhakkaktır. Bu nedenle acilen Yürütmenin Durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz.

HUKUKİ NEDENLER        : Anayasa, İYUK, 7472 ve 5403 Sayılı Kanun, Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük, Yönetmelikler, İlgili tüm  mevzuat.

DELİLLER                           : Toprak Koruma Kurulu Kararı, Bakanlık Olur`u, Danıştay kararları vs.tüm yasal delil.

SONUÇ VE SİSTEM                       :Yukarıda açıklanan nedenlerle; tarım arazilerin tarım dışı amaçla kullanılmasının Uygun Bulunmasına ilişkin 14/05/2013 tarih 40037 sayılı davalı idare işleminin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.

Av.Zühal S.DÖNMEZ

Davacı Vekili

EKİ: Vekaletname

       İlgili Belgeler

 

Okunma Sayısı: 1050